1925 - Kıbrıs, Birleşik Krallık kolonisi oldu.
Bir ülkenin tarihindeki kırılma noktaları, halkın hafızasında silinmez izler bırakır. Peki, 1925 yılında Kıbrıs'ın Birleşik Krallık kolonisi olması, adanın geleceği açısından ne anlama geliyordu? İşte tam da bu noktada, Kıbrıs'ın tarihi dönüşüm süreci ve bu dönemde yaşanan toplumsal olaylar gün yüzüne çıkıyor.
Kıbrıs’ın Tarihsel Arka Planı
Kıbrıs adası, stratejik konumu ve zengin kültürel geçmişi ile her zaman çeşitli imparatorlukların ilgisini çekmiştir. İddia edilir ki MÖ 2500 yıllarına kadar uzanan tarihi boyunca Fenikeliler, Mısırlılar ve Roma İmparatorluğu gibi birçok medeniyet adayı yönetmiştir. Ancak modern anlamda İngiliz yönetiminin başlangıcı 1878 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Birleşik Krallık arasında yapılan bir antlaşmaya dayanır.
Bu antlaşma ile birlikte Kıbrıs'ın yönetimi fiilen Britanya'nın eline geçmiş olsa da resmi olarak Osmanlı toprağı sayılmaya devam edilmiştir. Resmi kayıtlara göre İngilizler ada üzerinde kendi kontrolünü sağlamak için çeşitli reformlar gerçekleştirmiştir. Örneğin, 1907'de kurulan idari yapı Kıbrıs'ta hem eğitim hem de sağlık alanında önemli değişikliklere yol açmıştır.
1925 Yılı: Koloni Dönemi Başlangıcı
1925 yılına gelindiğinde ise durum değişti; bu yıl itibarıyla Kıbrıs resmen Birleşik Krallık kolonisi haline geldi. Bu yeni durumun adadaki Rum ve Türk nüfus üzerindeki etkileri derin oldu. Adada yaşayan insanların günlük hayatlarında birçok kısıtlama yaşandı; sosyal yapılar sarsıldı ve toplumsal huzursuzluk baş gösterdi.
Bazı kaynaklara göre 1931 yılında ortaya çıkan ayaklanmalar adanın mevcut düzeninin tehlikeye girmesine neden oldu. Ancak Britanya'nın şiddetli baskıları karşısında toplum dinamikleri bozuldu ve ada halkları arasında daha da büyük ayrılıklar belirlendi.
Duygusal Anlatımlar: Tanık İfadeleri
17 Temmuz 1931, saat 14:15, Lefkoşa… O gün babam bana gözyaşları içinde "Artık evimiz değil" demişti. O an aklımdan şu geçti: Neden bir parça toprak üzerinde bu kadar savaşmalıydık? Hangi dil veya inanç bizim kaderimizi belirlemekteydi? Evet… Herkes farklıydı ama kalpler aynı dilden konuşuyordu! Bu duygular içindeki çatışmalarla dolu süreçte hayatını kaybedenlerin sayısı belirsiz ama o dönem içerisinde binlerce insanın yaralanması ya da yaşamını yitirmesi can yakıcı bir gerçektir.
Sosyal Dayanışma Önlemleri
Sosyal medya henüz yoktu ama insanlar yine de birbirlerine destek olmanın yollarını bulmuşlardı. Mahalle dayanışmalarıyla oluşturulan yardım komiteleri sayesinde insanlar bir araya gelip ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaya çalıştılar. Radyo duyurularıyla bilgilerin paylaşıldığı dönemlerde cep telefonları yerine telefon zincirleri devreye girdi; "Ali amcanın evi yandı!" şeklindeki haberlerle herkes durumu öğrenmeye çalıştı!
Tarihsel Anlamda Sonuçlar
Kıbrıs’ın Birleşik Krallık kolonisinde geçirdiği süre zarfında çok sayıda toplumsal sorun ortaya çıktı fakat bunların yanında bazı demokratik gelişmelere de tanıklık edildi! Örneğin bazı tarihçilere göre iki taraf arasında oluşan düşmanlıklar daha sonra siyasi kimliklerin belirlenmesine etki etti; böylece uzun vadeli çatışmaların temelini attığı düşünülebilir.
Günümüzle Bağlantılar
Bugün ise Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaması ya da özellikle Güney Kıbırs’taki siyasi istikrarsızlık hala taze bir yara! Hatırlatmakta fayda var ki sosyal medya üzerinden yürütülen kampanyalar ve online platformlarda yapılan çağrılar artık geçmişteki mahalle dayanışmasının yerini aldı! Örneğin Twitter'da @........... (Gizlenmiştir) hesabından yapılan paylaşımlar gibi… Bütün bunlarla beraber her bireyin kendi hikayesiyle şekillenen kolektif hafızamızda neler kalacak?
Düşünsenize... Eğer o tarihlerde kullanılan iletişim yöntemleri bugünkü dijital platformlarla değişseydi neler olabilirdi? Ve biz bugün hâlâ aynı sorunlarla yüzleşiyor muyuz? Belki de tarihten alacağımız derslerle geleceğe umutla bakmamız gerekiyor!