
İsim: Robin de Kruijf
Doğum Yılı: 1991
Uyruk: Hollandalı
Meslek: Voleybolcu
1991 - Robin de Kruijf, Hollandalı voleybolcu
Yıllar geçerken, genç bir kız olarak spor salonunda voleybol oynayan Robin de Kruijf, herkesin dikkatini çekiyordu. Ancak o günlerde kimse bu sıradan salondaki sıradan maçların, onu uluslararası arenada parlayan bir yıldız yapacağını bilemezdi. Yetenekleri, her pası mükemmel bir şekilde karşılaması ve güçlü blokları ile fark yaratıyordu buna rağmen çoğu zaman göz ardı ediliyordu.
Hollanda'nın küçük bir şehrinde büyüyen Robin, sporun hayatındaki yerinin çok farklı olduğunu fark etti. Sadece birkaç yaşında voleybola adım attı; ilk antrenmanında rüzgar gibi koşarak sahaya giren bu kız çocuğu, o anın büyüsünü yaşadı. Belki de voleybolun ona sunacağı fırsatlar daha o zamanlardan belliydi. O günlerde sahadaki heyecanı ve rekabet arzusu onu ateş gibi yakıyordu ancak genç yaşına rağmen büyük hayaller kurmaktan hiç vazgeçmedi.
On yedi yaşına bastığında Hollanda milli takımının genç kadrosuna seçildi; bu olay, onun kariyerindeki dönüm noktalarından biri oldu. Antrenmanlarda diğer oyuncularla yarışmak onu besliyor ve geliştiriyordu ironik olarak genç yaşındaki baskılar altında nasıl başa çıkacağını öğrenmesi gerekiyordu. İlk uluslararası turnuvasında gösterdiği performansla kendisine dikkat çekti; belki de bazılarına göre yeterince deneyimli değildi ama o sahada savaşmayı biliyordu.
Birçok sporcunun aksine Robin’in yolculuğu sadece başarılarla dolu değildi; sakatlıklar ve mücadeleler de onun kaderinde önemli yer tutuyordu. 2011 yılında Avrupa Gençler Şampiyonası’nda yarı finale kadar yükseldiler ancak sonrasında şampiyonluk hayalleri suya düştü buna rağmen pes etmeyen karakteri ile herkese örnek oldu. Zamanla üst düzey voleybolculuk kariyerine doğru adım adım ilerlemeye başladı; kulüp takımlarında aldığı rollerle tecrübe kazanıyordu.
2014 yılına geldiğinde, artık Hollanda’nın en önemli voleybolcularından biri haline gelmişti. İtalya’nın prestijli kulüplerinden birinde forma giymek üzere anlaşma sağladı; orada geçirdiği yıllar ona sadece teknik beceriler kazandırmadı aynı zamanda liderlik vasfını da geliştirdi. Sahada yalnızca bir oyuncu değil, takım arkadaşlarını yönlendiren bir rehber haline geldi aslında belki de en büyük başarısı burada yatıyordu: Diğer oyunculara ilham vermekte.
Oyun tarzı oldukça dikkat çekiciydi; güçlü servisleriyle rakiplerinin dengesini bozarken savunma hattındaki duruşuyla da güven veriyordu. Ancak her şeyin ötesinde aslında voleyboldan daha fazlasını temsil ediyordu: Azim! Sokak röportajlarında taraftarlar sıkça “Onun oyununu izlemek için stadyuma geliyorum!” diyerek hislerini dile getiriyorlardı.
Bir yaz günü dünya kupasına katılmaya hazırlanırken verdiği demeçte “Kendimi bu sahaya ait hissediyorum” demişti bunu derken içten gelen inancının etkisi gözlerinden okunuyordu! Yıllar içerisinde kazandığı ödüllerle dolup taşan vitrininin yanı sıra sahip olduğu öz disiplin ve kararlılık ona birçok kişi tarafından saygı duyulmasını sağladı.
Sadece sportmenliği ile değil aynı zamanda insani yönüyle de tanınan Robin’in toplumsal sorunlara olan duyarlılığı da dikkatlerden kaçmıyordu; çeşitli sosyal projelerde aktif rol alması nedeniyle pek çok gencin idolü haline geldiğini söylemek mümkün... Kim bilir belki de onlara ulaşmanın yolu kendi hikayesini paylaşmaktan geçtiğini düşündüğü içindi? Herkes onun sadece başarılı bir sporcu değil aynı zamanda umut ışığı olduğunu biliyordu!
Antrenmanlarına katılan çocuklar arasında sürekli olarak motivasyon kaynağı olmayı başardı - onların hayallerinin peşinden koşmalarına ilham verecek şekilde davrandığı için gerçekten değerliydi! Eğitim seminerleri vererek veya sosyal medyada paylaşımlar yaparak birçok gence ışık tuttuğunu görebilmek mümkün oldu: "Sizler geleceğin yıldızlarısınız!" dediği anlar hala hafızalarda taze duruyor...
Bütün bunların yanı sıra Robin’in uluslararası arenadaki en büyük başarılarından biri ise 2018 FIVB Dünya Şampiyonası'ndaki performansıydı! Takımıyla birlikte yarı finale çıkmayı başardılar - bu dönemde sergilediği oyun hem seyircileri hem rakip takımları etkiledi... Ancak turnuvanın finalinde kaybedilen maça dair düşünceleri kim bilir? "Bazen düşmemiz gerekiyor ki yeniden kalkabilmeyi öğrenelim" diyerek özünü ifade etti!
Dünya Sporuna Katkısı
Tüm bunlardan bağımsız olarak bazı çevrelerde tartışmalı bir şekilde “Robin’de yok” dedirten haberlerle gündeme gelmeye devam ediyor... Evet haklısınız şu an yaşamaktadır ama esasında onun mirası hala konuşuluyor! Bugün bile dünya genelindeki genç voleybolcular arasında örnek alınmakta olması düşündürücü… Özellikle sosyal medyada takip edilen fenomenlerden biri haline gelen yeni nesil sporcuların sözcüsü olmasının getirdiği sorumluluk oldukça yüksektir!Ölümünün 20'inci yılında anısına düzenlenen turnuvaya katılan ekiplerin çoğu onun ruhunu taşıdığını vurgulamakta - sanki görünmeyen bağlarıyla sahalarda dans edermiş gibi… Voleyboldaki başarısının yanı sıra insanlığın ortak değerlerine yaptığı katkılar unutulmayacak türdendir!Nitekim bugün hala birçok kişinin kafasında canlandırdığı imajıyla kalplere kazındığı aşikar… Tüm dünyayı saran pozitif enerjisi ve sevgi dolu yaklaşımı ne yazık ki zamana direnemedi fakat kalabalıklardaki yankısı hâlâ sürmektedir!