
İsim: Novak Đoković
Doğum Yılı: 1987
Ulus: Sırp
Meslek: Tenisçi
Kariyer Başlangıcı: 2003
Grand Slam Şampiyonlukları: 23
En Yüksek Sıra: 1. sıraya kadar yükseldi
Oyun Tarzı: Sağ elini kullanarak oynar
1987 - Novak Đoković, Sırp tenisçi
Tenis kortlarının en görkemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Novak Đoković, 1987 yılında Belgrad’da dünyaya geldi. Ancak, sadece bir bebek değil, aynı zamanda ailesinin hayallerini taşıyan bir yıldız adayıydı. Küçük yaşlarından itibaren raketle olan bağı o kadar derindi ki, ailesi bu tutkuya saygı göstermeye karar verdi. Üç yaşında tenisle tanışması, onu gelecekteki başarılarının temellerini atmaya yönlendirdi.
İlk yıllarını sıradan bir çocuklukla geçiren Đoković, ancak altı yaşına geldiğinde ciddiyetle tenis antrenmanlarına başladı. Bu noktada belirgin yetenekleri ile dikkat çekmeye başladı. Tenis kortunda saatler geçirirken belki de en büyük motivasyonu; komşu ülkelerdeki savaşın yarattığı zorluklar ve bunun kendisi üzerindeki etkisiydi. Savaş ortamında büyüyen genç Novak, zorluklara karşı direncini geliştirdi ancak bu süreç onun için asla kolay olmadı.
Genç yaşta Sırbistan'ı terk ederek Almanya'ya gitmesi gerektiğinde ise hayatının dönüm noktalarından biri gerçekleşti. Yalnızca tenis kariyerine odaklanmak değil; aynı zamanda özgür bir yaşam arayışı da içindeydi. Fakat bu adımda birçok engelle karşılaştı; dil bilmemesi ve yeni bir kültüre adaptasyon süreci onu zorladı ama ona güç kattı.
Teniste hızla yükselmeye başlayan Đoković’in uluslararası alandaki ilk çıkışı ise genç yaşta oldu. Henüz 14 yaşındayken ITF Gençler Turnuvası’nda yarıştı ve burada gösterdiği performans ile dikkatleri üzerine çekti. İlk uluslararası şampiyonluğunu kazanmasıyla birlikte artık yalnızca bir yerel yıldız değildi; dünya sahnesine adım atıyordu!
Buna rağmen profesyonel kariyerinin başlangıcında birçok zorlukla karşılaşmaktan kurtulamadı: Oyun stili ve fiziksel dayanıklılığı üzerine eleştiriler aldı kim bilir belki de kendisini sürekli kanıtlamak zorunda hissetmesinin altında yatan sebep buydu! Öte yandan zorlu geçen ilk yıllarından sonra mental olarak kendisini geliştirmek için çeşitli stratejiler geliştirmeye karar verdi.
2003 yılında ATP turuna katılmaya başladığında artık dünya çapında tanınan bir isim haline gelmişti ama zirveye ulaşmanın ne denli karmaşık olduğunu henüz bilmiyordu... İlk şampiyonluğunu kazandıktan sonra o heyecanlı anların büyüsünden çıkmak istemedi: Paris Masters’ta elde ettiği zafer onun kariyerinde yeni kapılar açtı!
Dört Grand Slam turnuvasının beşi için mücadele ederken, özellikle Avustralya Açık'ta üst üste gelen başarılar ona büyük bir avantaj sağladı böylece şampiyonluk rüzgarları estikçe onun adı daha fazla duyulmaya başlandı! Ancak bu başarılar kadar baskılar da artıyordu: Medyanın gözünde olmak ve sürekli “en iyi” olma beklentisi altında ezilmek…
Zaman içinde ise Đoković sadece raket tutan biri olmaktan çok daha fazlasına dönüştü: Gerek sağlıklı yaşam felsefesi gerekse sosyal sorumluluk projeleriyle de gündem olmaya başladı... Kim bilir belki de topluma katkıda bulunma arzusu onu daha güçlü kıldı? Oysa ki her zaferin ardında kişisel mücadeleler yatıyordu...
Zirvede kalmak daima kolay değildi! Bir dönem sağlık sorunları nedeniyle kortlardan uzak kalması gerektiğinde herkes onun düşüşünü bekliyordu fakat o bunu asla kabullenmedi! Mistik unsurları hayatına entegre ettiğini ifade eden Doğu felsefesi ve meditasyon pratikleri sayesinde yeniden doğuşunu gerçekleştirdi.
Kariyer Başlangıcı ve İlerleme
Đoković'in tenis kariyeri 2003 yılında ATP turlarına katılması ile başlamıştır. İlk Grand Slam zaferini 2008 yılında Avustralya Açık'ta elde etti. Bu zafer, onun kendisini dünya tenisinde güçlü bir oyuncu olarak kabul ettirmesine yardımcı oldu. 2011 yılında ise kazandığı 3 Grand Slam ile kariyerinin zirve noktasına ulaştı.
Başarıları ve Kayıtları
Novak Đoković, tarih boyunca birçok çeşitli rekorları kırmıştır. 2021 yılı itibarıyla, toplamda 20 Grand Slam şampiyonluğu ile Roger Federer ve Rafael Nadal ile eşit konumda bulunmaktadır. Ayrıca, sezonu dünya 1 numarası olarak bitiren tenis oyununda en fazla sayıda sezonu olan oyuncudur. Bunun yanı sıra, “Masters 1000” turnuvalarında en çok zafer kazanan oyuncu unvanını da elde etmiştir.
Kişisel Hayatı
Đoković, sadece bir sporcu değil, aynı zamanda hayırsever bir insandır. 2007 yılında Novak Đoković Vakfı'nı kurarak, özellikle Sırbistan'daki çocukların eğitimi ve gelişimi için çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme üzerine yaptığı çalışmalarla, birçok insanın ilham kaynağı olmuştur.
Zaferin Bedeli
Teniste birçok rekabetçi figür arasında yer alırken yaptığı bazı tartışmalı açıklamalar da zaman zaman gündeme damgasını vurdu… Taktikleri eleştirilse de turnuva esnasındaki sakinliği her zaman imrenilecek cinsten oldu! Örneğin Roger Federer gibi efsanevi isimlerle olan rekabeti onu başka boyutlara taşıdı hem ondan ilham aldı hem de ona meydan okudu!
Sonsuza Dek Hatırlanacak Anlar
- Tüm zamanların en uzun maçını oynadığı Wimbledon finali izleyicilerin aklında unutulmaz anlarla kaldığı gibi spor tarihine geçecek nitelikteydi!
- Dünya sıralamasında uzun süre lider konumda kalması… Zamanın ruhunu yakalayarak kariyerinde ulaşabileceği her hedefe ulaştığını düşündürtecek türden şeylerdi bunlar.
Miras ve Etkileri
Sadece oyunuyla değil duruşuyla da insanlara ilham vermeyi başardı...Geçtiğimiz yıllarda sosyal medyada paylaşılan motivasyon videolarıyla genç sporculara hitap etti… Tenisin yanı sıra yemek tarifleriyle ilgilenmesi veya aktivist kimliğiyle öne çıkması; yani tüm bunlar onu benzersiz kılan unsurlar oldu! Bütün bunların yanı sıra sağlık konusundaki görüşlerini savunarak kendi deneyimlerini aktarması toplum tarafından dikkate alınmaktaydı! Peki ya günümüzde? Hala aktif olarak kortlarda mücadele eden Đoković’in hikayesinden çıkarılacak pek çok ders var: Her ne olursa olsun pes etmemek, sürekli kendini geliştirmek ve en önemlisi insanlığa fayda sağlama bilincinde olmak belki de tüm başarılarının anahtarıydı! Bugün bile müzik endüstrisine bile dokunan hikayeler anlatılıyor... Sadece teniste değil hayatta çaba sarf etmenin ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor bize: Her zaferden sonra mutlaka acıları tatmanız gerekiyor olabilir - fakat sonunda kazanan siz oluyorsunuz...