
Doğum Yılı: 1844
Ölüm Yılı: 1926
Uyruk: Amerikalı
Meslek: Ressam
Sanat Akımı: İzlenimcilik
Öne Çıkan Temalar: Kadınlar, aile hayatı, çocuklar
1844 - Mary Cassatt, Amerikalı ressam (ö. 1926)
Genç yaşta resme olan tutkusunu keşfetti ve bu tutku onu Avrupa'ya sürükledi; Paris'e vardığında ise dünya sanatının kalbinde kendine yer bulmak için mücadele etmek zorunda kaldı. Sanat eğitimini Avrupa'da tamamladı ve burada, izlenimcilik akımının önde gelen isimlerinden biri olan Edgar Degas ile tanıştı. İronik bir şekilde, Cassatt'ın bu ilişkiyi kurması ona büyük fırsatlar sundu; çünkü Degas ona sadece teknik değil, aynı zamanda sanatsal cesaret de kazandırdı. Ancak bu dostluk aynı zamanda onun kadın sanatçı olmanın getirdiği zorlukları daha da belirgin hale getirdi.
Çünkü dönemin toplumsal normları içinde kadınlar genellikle göz ardı ediliyordu. Cassatt, özellikle kadınları ve çocukları resmetmesiyle tanındı; belki de onun eserleri arasında en çok dikkat çeken unsurlardan biri dönemin diğer sanatçılarına göre annelik temasını cesurca ele almasıydı. Tablolarında gerçek hayatın içinden anlık kesitler sunarak izleyiciye duygusal bir bağ kurmayı başardı. Bir tabloyu inceleyenlerin gözünde anlık bir sahne canlanır: Aydınlık bir odada oturan bir anne ve çocuğu...
Belki de bu sahne, tüm annelerin yaşamındaki sıradan ama derin duyguların yansımasıydı. Ancak her şey göründüğü gibi değildi... Mary Cassatt'ın başarılarının arkasında birçok zorluk ve engel yatıyordu; çoğu zaman erkek sanatçılar tarafından küçümseniyordu. Bununla birlikte, yaptığı resimler sergilendiğinde halkın ilgisini çekiyor ve beğeni topluyordu ki bu durum zamanla onu daha görünür hale getirdi.
Sanatında kullandığı pastel renk paletiyle adeta duygu seli yaratıyordu dokunuşlarındaki incelikse çoğu zaman gözlerden kaçıyordu! Eserlerinde hayatın sıradan anlarını yakalayarak geçmişle günümüz arasında köprü kurdu; oysa belki de tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş olabilirdi. 1890'ların sonuna gelindiğinde Cassatt, Amerikan ressamlarının Paris'te nasıl kabul gördüğünün en büyük örneklerinden biri haline geldi: Ülkesi için önemli olan birçok etkinlikte temsil edildi fakat buna rağmen Fransız toplumunun her zaman tam anlamıyla kabul etmediğini biliyordu. Bu ironik durum, onun sanat anlayışının nasıl evrildiğini etkileyen önemli etkenlerden biriydi. Hayatı boyunca pek çok ödül kazandı; ancak en önemlisi belki de uluslararası prestijli Salon sergilerinde yer alma şansını yakalamasıydı...
Bu tür sergilerde onurlandırılması yalnızca kişisel başarısı değil aynı zamanda tüm kadın sanatçılar için büyük önem taşıyordu! Kim bilir? Belki de o dönemlerde diğer genç kadın ressamlara ilham vererek onların kariyer yolculuklarını şekillendirmiştir. Yaşadığı sürece sadece resmi yetenekleriyle değil insan olarak da dikkat çekti: Yetenekli olmakla kalmayıp çevresindekilere karşı duyarlıydı; pek çok kişinin hayatına dokunmuştu! Çalışmalarında olduğu kadar sosyal hayatta da aktif rol almayı başardı feminist hareketlere destek vermesi bile dikkat çekiciydi! 1926 yılında yaşama veda ettiğinde ardında sayısız eser bıraktı; ancak onun mirası sadece kanvaslardaki görüntülerle sınırlı değildi! Bugün bile etkisi hala hissediliyor… Gerçekten ilginç olan şu ki: Onun çalışmalarına ait bazı eserler günümüzde internet üzerinden satılıyor ve milyonlarca dolara alıcı buluyor! Ölümünün ardından geçen yıllarda sanatı hakkında pek çok tartışma yapıldı: "Gerçekten başarılı mıydı?", "Yoksa sadece erkek egemen dünyada var olmaya çalışan biri mi?" gibi sorular hala güncelliğini koruyor. Eserleri müze koleksiyonlarında sergilenmeye devam ediyor ancak esasında daha fazlasını ifade ediyorlar… Çünkü Mary Cassatt'ın duruşu ve yaratıcılığı tüm dünyadaki kadınlara ilham vermeye devam ediyor!