1983 - Lina Ben Mhenni, Tunuslu kadın aktivist, blog yazarı, eğitimci ve dilbilimci (ö. 2020)

Gözleri, Tunus'un kıyılarına bakan bir pencereden dışarıya dalıp gitmişti; çocukluğunda özgürlük rüzgârlarını hissediyordu. Yıllar içinde, hayatı boyunca karşılaştığı zorluklarla bir savaşçı gibi yüzleşen Lina Ben Mhenni, 1983 yılında bu özgürlük arayışını daha da derinleştirecek olan bir ailede dünyaya geldi. Eğitimli bir aileden gelen Lina, genç yaşlarda edindiği bilgi ve deneyimleriyle topluma karşı sorumluluk hissetmeye başlamıştı.

Üniversite yıllarında sosyal adalet konularına olan ilgisi artarken, toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları üzerine okuduğu dersler onu etkiledi. Ancak bu durum onu yalnızca akademik düzeyde bırakmadı; 2006 yılında yazmaya başladığı bloguyla kendini ifade etme yolunu seçti. İlk başta küçük bir hobi olarak başlayan bu serüven, hızla büyüyerek geniş kitlelere ulaşan bir platform haline geldi.

Bununla birlikte, Arap Baharı'nın patlak vermesiyle birlikte Lina'nın sesi daha da yükselmeye başladı. Tunus'ta başlayan devrim hareketleri sırasında sosyal medya aracılığıyla yaptığı paylaşımlar büyük yankı uyandırdı. Ancak bu süreçte baskılara maruz kalması kaçınılmazdı; özellikle kadın aktivist olarak toplumun çeşitli kesimlerinden eleştiriler aldı buna rağmen asla geri adım atmadı.

Sosyal medyanın gücünü kullanarak birçok kişinin sesi oldu ve pek çok kişiyi cesaretlendirdi. Onun sözleri sanki bir meşale gibi yanıyordu: "Kendinizi ifade etmekten korkmayın." Bu cümle belki de onun en önemli mottolarından biri haline gelmişti. Blog yazılarıyla protesto gösterilerini organize etti ve halkın dikkatini çeken birçok meseleye ışık tuttu belki de en büyük başarısı, halkın gözündeki cesaret simgesi olmasıydı.

Tunus'ta meydana gelen değişimlerin yanı sıra uluslararası alanda da tanındı ve pek çok ödül aldı; ancak tüm bunlara rağmen yaşadığı içsel çatışmalar onun peşini bırakmadı. Kim bilir belki de aldığı her ödülün ardından gelen yükümlülükler onu zaman zaman boğuyordu... Geçmişinin ağırlığı üzerinde durduğunda dahi mücadele etmeyi sürdürdü; “Ben sadece Tunus için değil, tüm kadınlar için buradayım” diyerek kararlılığını ortaya koydu.

2011'de Tunus'taki devrim sırasında aktif rol alarak gençlerin dikkatini çekmeyi başardı fakat bunun yanında diğer ülkelerdeki benzer hareketlere de destek verdi İronik olarak, yaşadığı yerin ötesinde ses getiren pek çok eylemde öncülük etti. Yaşamının merkezine kadınların güçlenmesini koymuştu çünkü toplumda gerçek değişimin anahtarı burada yatıyordu.

Lina Ben Mhenni'nin yaşamının dönüm noktalarından biri ise 2012'ydi; o yıl kurduğu "Tunisian Girl" adlı blogu ile uluslararası arenada tanındı… Belki de zamanında birçoklarının göz ardı ettiği meseleleri dillendirerek farkındalık yaratma konusunda cesur adımlar attığı için ona hak ettiği değeri kazandırdı.

Buna rağmen uzun yıllar boyunca muhalefet liderleri tarafından maruz kaldığı tehditler ve haksızlıklar asla azalmadı… Ona göre mücadele etmek sadece sahne arkasındaki engelleri aşmak değil aynı zamanda kimliğini bulma yolculuğuydu; zira her kadının kendi hikayesinin kahramanı olduğunu biliyordu.

Son Dönem Mücadelesi

Lina'nın hayatındaki son dönem oldukça zorlayıcıydı... Sağlık sorunları nedeniyle sık sık hastaneye kaldırıldı ve yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldı. Ancak buna rağmen kalemi elinden düşmedi her ne olursa olsun sesini duyurmaktan vazgeçmedi! Son günlerinde bile aktivizmden kopmamaya çalıştı çünkü bilincinde barındırdığı sorumlulukları asla unutmadı.

Miras

2020 yılında hayatını kaybettiğinde birçok kişi onun ardında bıraktığı mirası tartışmaya başladı… Bugün bile Lina Ben Mhenni’nin adı sosyal medya paylaşımlarında yankılanıyor! Genç nesiller arasında oluşturduğu etki kesinlikle silinmeyecek kadar derindir sosyal adalet uğruna verdiği savaş hala ilham vermekte!

Etkisi

• Tunus'un sembol isimlerinden biri oldu;
• Dijital ortamda özgürlüğü savunanların referans noktası haline geldi;
• Kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olan her bireye ilham kaynağı oldu...