1983 - Felipe Melo, Brezilyalı futbolcu

Ancak asıl çıkışı, 2005'te İtalya'nın Palmeiras takımına transfer olduğunda gerçekleşti. Burada geçirdiği iki yıl boyunca müthiş bir performans sergiledi ve adeta rakiplerinin korkulu rüyası haline geldi. Tüm bunların yanında, Melo'nun sahadaki sert tavırları da hızla ün kazanmaya başladı birçok kişi onun takımı için cesaret kaynağı olduğunu düşünse de; bazıları ise onu gereksiz yere sert olmakla suçluyordu.Buna rağmen futbol dünyasında yükselişi durdurulamaz bir şekilde devam etti ve Avrupa'nın dev kulüplerinin radarına girdi. 2009'da Fiorentina ile anlaştığında herkes bu transferin onu uluslararası arenada daha da tanınır hale getireceğini düşündü...

Gerçekten de öyle oldu; burada geçirdiği süre zarfında kendi tarzıyla futbolseverlerin gönlünde taht kurmayı başardı.Ancak işler her zaman planladığı gibi gitmedi. Fiorentina'dan sonra Juventus'a transfer olduğunda beklenmedik olaylar zinciri başlamıştı... Burada zaman zaman tartışmalar ve cezalar aldı; bazen kararlılığıyla övülürken bazen de aşırı agresifliği nedeniyle eleştiriliyordu. Özellikle Milan derbisinde yaşanan olaylar ona verilen kırmızı kart kariyerinde dönüm noktası olarak görüldü.Felipe Melo'nun kariyerindeki en dikkat çekici anlardan biri kuşkusuz 2010 Dünya Kupası'nda Brezilya milli takımındaki rolüdür.

Turnuvanın başından itibaren büyük beklentiler vardı; ancak grubun ilk maçında oynadığı futbolla taraftarların hayal kırıklığına uğramasına neden oldu... İronik olarak bu durum, yıllar içinde tekrar eden bir döngünün başlangıcıydı: yüksek beklentiler ve ardından gelen hayal kırıklıkları!2011 yılında Galatasaray'a transfer olduğunda ise yeni bir sayfa açıldı... Türkiye'de oynadığı dönem boyunca sadece takımının değil aynı zamanda şampiyonlukların da vazgeçilmezi haline geldi! Takım arkadaşı olan Didier Drogba ile oluşturduğu ikili birçok kişi tarafından "efsane" olarak adlandırıldı iki farklı kültürün birleşimi muazzam sonuçlar doğurdu! Ancak yine de bu başarılarının yanında saha içindeki sertliği değişmedi; özellikle rakip takımlar oyuncularıyla girdiği mücadeleler hep konuşuldu.Kariyerinin son dönemlerine yaklaşırken Felipe Melo'nun sık sık yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi: "Futbol hayatımdan çok daha fazlası." dediğinde belki de hayatının ikinci yarısını planladığını düşünmüştük... Sonuçta sporculuk hayatının sona ermesiyle birlikte yeni projelere yelken açmak istediğini açıkça belirtti.Melo’nun futbolculuğu kadar kişiliği de çeşitli tepkilere neden oldu! Onu sevip sevenler olduğu gibi nefret edenler de vardı… Bazıları onun tutkulu tavırlarını desteklerken bazıları bunun sadece kendini göstermenin bir yolu olduğunu iddia ediyordu: "Belki de en büyük hatası," diyor tarihçiler, "duygularını kontrol etmekte zorlanmasıydı." Saha dışındaki yaşamında da benzer sorunlarla karşılaşması kaçınılmazdı!Yıllar geçtikçe Felipe Melo’nun kariyeri sona ererken ardında bıraktığı miras her ne kadar karmaşık olsa da etkisi hala sürüyor… Bugün bile sosyal medyada yayılan eski görüntülerine göz atan genç kuşak onu "efsane" olarak nitelendiriyor! Futbol dışında verdiği mesajlarla topluma katkıda bulunmaya çalışması belki de biraz ironik ama kesinlikle ilham verici...Özetlemek gerekirse Felipe Melo sadece topu iyi kullanan bir sporcu değildi; o aynı zamanda günümüz futbolunun ruhunu yansıtan karakterlerden biridir… Ölümünden çok sonra bile ismi anıldığında insanların yüzünde bir gülümseme bırakacak şekilde hatırlanıyor olacaktır!