
İsim: Pedro Claver
Doğum Yılı: 1580
Ölüm Yılı: 1654
Uyruk: Katalan
Meslek: Cizvit rahip ve misyoner
Yaşadığı Yer: Kolombiya
1580 - Pedro Claver, Kolombiya'da yaşayan bir Katalan Cizvit rahip ve misyonerdi (ö. 1654)
Ancak bu yolculuk, sadece bir misyonerlik serüveni değil; aynı zamanda tarih boyunca belki de en büyük insani dramların bir parçası olacaktı.1620’li yıllarda, Kolombiya’ya ulaştığında, yerel halkın yanında Afrikalı kölelerin de acı dolu hikayelerini duydu. Portekiz ve İspanyol gemileri tarafından getirilmiş olan bu insanlar, tıpkı hayvanlar gibi alınıp satılıyorlardı; onlara insan muamelesi yapılmıyordu! Pedro Claver için bu durum kabullenilemezdi. Hemen harekete geçti: Afrikalılara yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapmaya karar verdi. Ancak o dönemde böyle bir duruş sergilemek, toplumsal normların ötesinde cesaret gerektiriyordu.Hızla bölgedeki köle pazarlarının en yoğun olduğu yerlerden biri olan Cartagena’da kendini buldu.
Burada Pedro Claver’ın yaptığı şeyler sadece basitçe dua etmek ya da vaaz vermek değildi; o gerçekten insanların hayatlarını değiştirmeye çalışıyordu! Sık sık limana giden gemilerden inen kölelerin yanına koşuyor ve onlara ilk yardımda bulunuyordu belki de onları kurtaran tek kişi olarak... Birçok kişi onun merhamet dolu yüreğini tanımaya başladı.Ancak zamanla Pedro’nun yaptığı işler daha fazla eleştirilmeye başlandı; çünkü bazı kesimler onun eylemlerinin köle sahipleri üzerindeki etkisinin kötü olduğunu düşünüyorlardı. "Seni desteklemeye devam edeceğiz ama bu durumu daha fazla teşvik etmemelisin!" dedikleri anlar oldu. Yine de o durmadı! Düşünüyordu ki; insanlık her türlü ayrımcılıktan uzak tutulmalıydı...
Belki de en büyük hatası, zengin ve etkili arkadaşları yerine tam tersi olanlarla samimiyet kurmasıydı.Her geçen yıl içinde Claver’ın ünü arttıkça karşıt görüşler de çoğaldı. Bir gün bile olsa kölelere sevinç vermek istiyordu onlara özgürlük hayalleri satmayı değil ama hayatlarını kolaylaştırmayı hedefliyordu! Her yeni gelen grupta yeni dostluklar kurarak onların dertlerini dinlediği anlar onu besliyordu... "Onların gülümsemesi benim ödülüm!" diyerek adeta savaşır gibi savaşıyordu!Bir süre sonra Pedro'nun neferleri arasında sadece kendi düşünceleri değil; aynı zamanda Tanrı'nın sözü ile dolup taşmış ruhları da vardı! Herkesin ona saygıyla yaklaştığı ortamda o kadar çok sevgi yayıldı ki.. İronik olarak zamanla Katolik Kilisesi’nin gözünde önemli biri haline geldi fakat kendisi asıl mücadelesini yalnızca Allah rızası için vermişti!Yıllar geçtikçe hastalıklar peşini bırakmadığında ise kararlılığından vazgeçmedi...
1654 yılında sona eren yaşamında diğer rahipler hala onun ardında konuşuyorlardı: “Kendisi tam anlamıyla Tanrı'nın hizmetkarıdır.” Belki de o dönemin en büyük fedakârlığını gösterdi ve toplumun çürümüş yanlarına karşı sert bir kalkan oldu!Hayatının sonlarına doğru artık yorgundu ama yine de pes etmeyi aklından geçirmedi! Artık gözleri kararmıştı ancak özverisi ve mücadele azmi hakkında anlatılan hikâyeler hiç dinmedi belki günümüzde bile hâlâ yaşamaktadır fikirleri arasında...Pedro Claver’ın vefatından sonra katıldığı cenaze töreni şatafatlı geçse de derin acılar içinde kaybolmuştu bütün şehir… İnsanlık tarihi boyunca birçok kahraman gelmiş geçmişti ancak kimin ruhunda onun kadar derin izler bırakan başka kimse yoktu? Bugün bile Kolombiya'da hala birçok sokak ve okul adını ona borçlu… Kimi insanlar hâlâ "Tanrının militanıdır" diye anar onu.Özellikle sosyal medyada paylaşılan içeriklerde sıkça rastladığımız adıyla anmak çok yaygın hale geldi: İnsanlık adına mücadele eden figürler arasında ilk sıralarda geliyor ismi.. Bugün bile 21’inci yüzyılda özgürlük mücadelesi verenlerin ilham kaynaklarından biri olarak kabul ediliyor olabilir mi? Kim bilir?!Bütün bunların yanı sıra unutulmamalıdır ki hayatındaki ironiyle bizlere miras kalan esas derslerden biri merhametin gücüydü… Şimdiye dek pek çok kilise veya hiyerarşik yapıdan farklı bakış açıları geliştirilirken zamansız sözlerinin ışığında ilerlemek geleceğe dair umudu artırıyor işte aslında bugünün sorunlarına karşı geleceğimizin temel taşı budur.