2001 - 11 Eylül saldırılarına yanıt olarak ABD, Terörizmle Savaş ilan etti ve Afganistan'ı bombalamaya başladı.
2001 11 Eylül Saldırıları ve Sonrası: Terörizmle Savaşın İlanı
11 Eylül 2001, saat 08:46, New York… O an, sadece bir şehir değil, bir ülkenin geleceği sarsıldı. İki uçak, teröristlerin kontrolünde iken Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerine çarptı. Bu saldırılar sonucunda 2.977 kişi hayatını kaybetti ve bu olay ABD tarihindeki en kanlı günlerden biri olarak kaydedildi.
Saldırının Anlamı ve Önemi
11 Eylül saldırıları; dünya genelinde terörizmle mücadelenin seyrini değiştiren bir dönüm noktası oldu. Terörizmin sınır tanımayan doğası ve bireyler üzerindeki etkisi gözler önüne serildi. Bu saldırılar sonrasında ABD, yalnızca bir saldırıya uğramanın ötesinde, ulusal güvenlik anlayışını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı.
Tarihsel Bağlam
Saldırıların ardından gelen günlerde Başkan George W. Bush’un liderliğindeki ABD yönetimi hızlı bir şekilde harekete geçti. Özellikle iki ana hedef belirledi: ulusal güvenliği sağlamak ve terör örgütü El Kaide’yi yok etmek için tüm gücüyle mücadele etmek. Kısa sürede “Terörizmle Savaş” ifadesi ortaya atıldı ve bunun ilk adımı olarak Afganistan'a yönelik askeri müdahale başladı.
Bazı kaynaklara göre... bu savaşın ilanıyla birlikte savaş karşıtı gruplar da hızla oluşmaya başladı; fakat halkın büyük çoğunluğu terörizme karşı birlik olma duygusunu benimsedi. Özellikle New York’taki halk ile Washington DC’deki devlet yetkilileri arasında sıkı dayanışma dikkat çekiyordu.
Askeri Müdahale: Afganistan’a Bombardıman
7 Ekim 2001 tarihinde "Operation Enduring Freedom" adı altında başlatılan operasyonla birlikte Afganistan'a hava bombardımanları düzenlendi. Buradaki hedef; hem El Kaide unsurlarını yok etmek hem de Taliban yönetimini devirmekti. Resmi verilere göre, yaklaşık on yıl süren bu çatışmalarda toplamda yaklaşık **2400** Amerikan askeri hayatını kaybetti.
Duygusal Anlar ve Tanık İfadeleri
Afrika kökenli Amerikan vatandaşı olan James Carter o dönemi şöyle anlatıyor: "O gün New York'taydım... İlk uçağın binaya çarpmasıyla ne olduğunu anlamadım bile ama ardından herkes panik içinde kaçmaya çalışıyordu." Carter’ın anlattığına göre sokaklarda haykırışlar yükseliyor, insanlar birbirini arıyordu.
Sosyal Medya Öncesi Dayanışma Çabaları
Bunun yanı sıra o dönem sosyal medya henüz yaygınlaşmamıştı; insanlar duygu ve düşüncelerini paylaşmak için telefon zincirleri kurdular veya yerel radyolar üzerinden birbirlerine ulaştılar. Hatırlıyorum ki... o gece komşularımız toplanmıştı ve evimizde beraber dua ettik.
Dijital Dönüşüm: Bugünden Geçmişe Bakış
Tarihte böyle kritik olayların yankısı uzun süre hissedilir; özellikle toplumsal yapıyı etkileyen yönleriyle… Günümüzde ise örneğin Twitter gibi platformlar üzerinden acil durum bilgilerine daha hızlı ulaşabiliyoruz . Ancak belki de insan ilişkilerinin sıcaklığına dönmek her zaman mümkün olmayabilir!
Savaşın Uzun Süreli Etkileri
Kısaca ifade edersek... Terörizmle savaş sadece askeri operasyonlardan ibaret kalmadı; medya üzerinde yarattığı etkiyle birlikte kamuoyunu şekillendirdiği iddia edilir ki, bunun sonuçları günümüzde hala hissedilmektedir.Belirli oranlarla ölçülmek gerekirse… Resmi olmayan verilere göre “savaşa karşı” olan kesim sayısının artışı dikkat çekicidir.
Sonuç Olarak… Düşüncelerimiz Değişiyor mu?
Peki şimdi soralım kendimize... Başlangıçtaki kolektif aidiyet duygusu neden yavaş yavaş değişime uğradı? Sosyal medya araçlarının etkinliği artarken neden bağlılığımız azalıyor? Belki de bu sorulara cevap aramak yerine başka soruları sormayı tercih etmeliyiz...