<\/noscript>
dayhist.com logoDayhist

1980 - Sol görüşlü Necdet Adalı ile sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlu'nun idamıyla 12 Eylül Darbesi sonrası gerçekleşen 49 infazın ilki gerçekleşmiş oldu.

“İnsanlar, bir sabah uyanıp hayatlarının değiştiğini öğrenince ne hisseder?” diye düşünmeden edemiyor insan. 12 Eylül 1980, Türkiye’nin tarihinde kara bir leke olarak yer aldı. Bu tarihte gerçekleştirilen askeri darbe sonrasında yaşanan olaylar, sadece siyasi iktidarların değil, insanların yaşamlarını da derinden etkiledi. Özellikle Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun idamı, ülke genelinde infazların ilkini temsil etmesi bakımından önem taşıyordu.

Darbe ve Sonrası: Karanlık Bir Dönem

12 Eylül Darbesi’nin hemen ardından, Türkiye’de siyasi yaşam büyük ölçüde kesintiye uğradı. Genelkurmay Başkanı Kenan Evren liderliğindeki ordu yönetimi, toplumda huzursuzluk yaratan sol ve sağ görüşlü grupları hedef aldı. İddia edilir ki, bu dönemdeki infazlar toplumun en derin yaralarından biri haline geldi.

Nitekim Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun idamlarıyla birlikte toplamda 49 kişinin infazı gündeme gelmiş oldu. Resmi kayıtlara göre Adalı ve Pehlivanoğlu’nun idamları ise 1980’lerin başlangıcında gerçekleştirildiğinde infaza giden yolda yalnızca ilk taşlardı. Her iki isim de farklı siyasi görüşleri temsil ediyordu; bu durum ise sürecin daha da karmaşık hale gelmesine neden oldu.

Tarihsel Arka Plan

Tarihler 12 Eylül 1980’i gösterdiğinde ülkede geniş çaplı bir huzursuzluk hâkimdi. Siyasi partiler arasındaki çatışmalar giderek artmıştı; sağcı ve solcular arasında meydana gelen sokak çatışmaları halkı korkutuyordu. O dönemde yapılan anketlere göre toplumun yaklaşık %70'i askeri müdahaleyi destekliyordu! Bu durumda darbenin meşrulaştırılmasına yardımcı oldu.

İlk olarak Necdet Adalı'nın tutuklanması ile başlayan süreçte birçok insan gözaltına alındı; gözaltında işkencelere maruz kalanlar oldu . İddia edilir ki; o dönemde birçok kişi sırf muhalefet ettikleri için kaybolmuştu ya da hapiste yıllarca çürütüldü!

İdam Kararları

Necdet Adalı'nın eylemleri arasında devrimci faaliyetler vardı ama o kadar çok insana ilham olmuştu ki bu durum aslında onun gerçek kimliğinin gölgede kalmasına neden oluyordu. Aynı şekilde Mustafa Pehlivanoğlu ise sağ görüşün sembol isimlerinden biriydi; ikisi de aynı gün gerçekleştirilen idamlarda aynı kaderi paylaştılar.

Konu hakkında bazı kaynaklara göre, halkın durumu protesto etmek için yaptığı yürüyüşler dahi etkili olamamıştı . Türkiye’nin dört bir yanında insanlar bunu kabul etmeyi reddetse de netice olarak iki insan asıldı; duygular öyle karmaşık haldeydi ki herkes kendi içindeki isyanla yüzleşmek zorunda kaldı.

Kişisel Anekdot: Bir Tanığın Gözünden

Bir tanık ifadesine göre “O gün babam çok üzgün görünüyordu... Aniden televizyonda duyurulduğu zaman elimdeki biberon düşmüştü!” cümlesini kullandı! Çünkü çocukluğunda yaşanan belirsizlikler bugün bile onun ruhunu sıkıyordu... İdamın yankıları hâlâ toplumsal hafızada yer alıyor!

Sosyal Dayanışma: Unutulmaz Günler

O günlerde sosyal medya gibi hızlı iletişim kanalları yoktu elbette... İnsanlar evlerinde televizyon başında veya komşu sohbetlerinde konuştular durdular! Telefon zincirleri kurarak bilgi aktarımı yapıyorlardı insanlar; ya mahalledeki herkes toplanıp dayanışmaya geçiyor ya da radyo üzerinden haber almak için bekliyorlardı! Bunların hiçbiri kolay değildi ama halkın iradesini koruma çabası oldukça önemliydi!

Darbeye Etkisi: Bugünün Değerlendirmesi

Zamanla bu olayların üzerinde tartışmalara açıldı... Bugüne gelirsek eğer sosyal medya mecraları sayesinde o günlerdeki gelişmeleri izlemek şimdi çok daha kolay! Ama düşünecek olursak aslında hala pek de farklı şeylerle karşı karşıya değil miyiz? Gelişmeler karşısında acaba sesimizi çıkarttığımızda yine benzer sonuçlarla mı karşılaşacağız? Siyasi ortam yeniden şekillenirken her akıl sahibi bireyin sorumluluğu büyük...

Sonuç Olarak Ne Öğrendik?

Peki nihayetinde tüm bunlardan sonra bizlere ders olan nedir? Unutulmamalıdır ki tarihin karanlık köşe­lerinde kalmış bu olayların izlerini silmek imkânsızdır ancak onları hatırlamak da büyük önem taşıyor... Hatırlamak… Bizi unutturmayan gerçeklerden biridir şüphesiz... Ve belki de unutmak zorunda bırakıldığımız hiçbir olaydan bağımsız yaşayamayacağımız gerçeği bizi sarmalamaktadır! Kim bilir…?

Soru - Cevap

1980 yılında idam edilen Necdet Adalı'nın siyasi görüşü neydi?
Mustafa Pehlivanoğlu'nun siyasi durumu nedir?
12 Eylül Darbesi sonrası toplamda kaç infaz gerçekleşti?
Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun idamları hangi tarih aralığında gerçekleşti?
author icon

İlke Demiral

Tarih yazılarıyla geçmişin izlerini sürerek okuyuculara aktarıyor.


Bu içerik dayhist.com topluluğu tarafından düzenlenmiştir

Aynı günün diğer bazı olayları