1991 - Türkiye'nin Atina Büyük Elçiliği Basın Ataşesi Yardımcısı Çetin Görgü öldürüldü. Saldırıyı 17 Kasım Örgütü üstlendi.
17 Kasım 1991, saat 14:00, Atina… O gün bir soğuk savaşın köşesinde, bir ulusun varoluş mücadelesinin ayrıntıları belirlenecekti. Çetin Görgü, Türkiye'nin Atina Büyük Elçiliği Basın Ataşesi Yardımcısı olarak görev yaparken suikaste uğradı. Saldırıyı üstlenen 17 Kasım Örgütü, Yunanistan'ın radikal sol hareketlerinden biri olarak biliniyor ve o dönemde özellikle yabancı diplomatik hedeflere yönelik eylemleriyle dikkat çekiyordu.
Tarihsel Arka Plan
1980'li yıllarda Yunanistan'da politik istikrarsızlık ve şiddet olayları artmaya başlamıştı. Bu ortamda oluşan 17 Kasım Örgütü, kendi ideolojisi doğrultusunda hareket eden bir grup militan tarafından kuruldu. İddia edilir ki bu örgüt; Yunanistan'daki Amerikan ve NATO varlığını hedef alarak ulusal bağımsızlık mücadelesine atılmıştır. 1991 yılındaki suikast da bu bağlamda değerlendirilebilir.
Çetin Görgü'nün Hayatı ve Ölümü
Çetin Görgü, genç yaşına rağmen başarılı bir kariyere sahipti. Resmi kayıtlara göre o dönem sadece 36 yaşındaydı! Suikastin gerçekleştiği günün sabahında İstanbul'dan gelen heyetle toplantı gerçekleştirmişti. Bir tanığın ifadesine göre "O gün kahvaltıda yüzündeki gülümseme hiç silinmedi," demiştir.
Saldırı Anı
Saldırı anında Çetin Görgü, elçilik binasının önünde yürüyüş yapıyordu. Aniden pusuya yatan militanlar tarafından vuruldu! Resmi verilere göre saldırıda kullanılan silahlardan biri kalasnikovdu . Olay sonrası yapılan araştırmalarda cesedinin yanında üç adet mermi kovanı bulunduğu kaydedildi.
Sosyal Medya Öncesi Dayanışma
O tarihte sosyal medya yoktu ama toplumsal dayanışma başka şekillerde gösteriliyordu: İnsanlar haber almak için telefon zincirleri oluşturuyorlardı. Dükkan sahipleri kapılarının önünde konuşarak gelişmeleri takip ediyorlardı! Ayrıca yerel radyolar acil durum anonsları yapmak için çaba sarf ediyordu.
Tepkiler ve Sonrası
Saldırı sonrası Türkiye'de geniş tepkiler doğdu. Hükûmet yetkilileri olayı kınadı ve uluslararası düzeyde ilişkilerin nasıl etkileneceğine dair tartışmalar başladı. Bazı kaynaklara göre Türk basınında yayımlanan yazılarda "Dışişleri Bakanlığı'nın acil tedbirler alması gerekiyor," ifadeleri yer aldı.
Bugün ile Bağlantısı
Günümüzde ise benzer saldırılar sosyal medyada geniş yankı bulabiliyor; Twitter veya diğer platformlarda anında paylaşılıyor! Örneğin, bugün yaşanan olaylardan sonra @......... (Gizlenmiştir) hesabından yapılan paylaşımlar hemen virale dönüşebiliyor.
Sonuç Olarak
Peki bugünün dünyasında bu tür olayların toplum üzerinde bıraktığı etkiler nasıl? Artık her şey daha hızlı yayılıyor ama iletişim kanalları da o kadar karmaşıklaştı ki... Belki de şiddetin yankılarıyla baş etmek için mücadele eden bireylerin sayısı artıyor?