1987 - Sebastian Vettel, Alman Formula 1 pilotu

Yarış pistinin tozlu yollarında, henüz çocuk yaşta hayallerini peşinde koşan bir genç vardı. Sebastian Vettel, tam 1987 yılında Almanya'nın Heppenheim kasabasında dünyaya geldi. Ailesi, onu destekleyici bir ortamda büyütmek için her türlü imkanı sağladı; ama o, bu imkanları sadece bir başlangıç olarak gördü. Küçük yaşta kartingle tanıştı ve bu hız tutkusuyla birlikte adeta yanıp tutuşuyordu.

Genç Vettel, sadece birkaç yıl içinde karting yarışlarında gösterdiği başarılarla dikkat çekti. Ancak bu başarının arkasında geçen zorlu antrenmanlar ve azim vardı. Zamanla yeteneklerini sergileme fırsatı bulduğu uluslararası arenada daha büyük ödüller kazanmak için kıyasıya mücadele etti. Kim bilir, belki de ilk kez podyumda gördüğü zafer coşkusu onun gelecekteki kariyerinin temel taşlarını döşedi.

İlk ciddi fırsatını ise Red Bull Racing ile birlikte yakaladı; ancak bu yolculuk pek de kolay olmadı. Bir gün eski şampiyon Michael Schumacher’in izinden gitmeye karar verdi buna rağmen, onunla kıyaslandığında sürekli olarak daha fazla beklenti altında kalıyordu. Herkes ondan mucizeler bekliyordu ve genç pilot bu baskıyla başa çıkmak zorundaydı.

Sebastian Vettel'in Formula 1’deki ilk yarışı olan 2007 Malezya Grand Prix'sinde gözler üzerindeydi. Ama burada alacağı sonuç, onun hayatındaki dönüm noktalarından biri olacaktı: Geçmişte birçok hüsrana uğramış pilotlar gibi düşe kalka değil; aksine hızla yükselmeye başladı! İronik olarak, birçok kişi onu sadece bir şans eseri başarılı olmuş biri olarak görse de kendisi bunun ötesinde olduğunu kanıtlamak istiyordu.

Kısa süre sonra Vettel’in kaderi değişti: Büyülü bir performans sergileyerek 2008 sezonunda dünya şampiyonu oldu tam da kendi ülkesinin bayrağını dalgalandırdığı yerde! Hızla zirveye tırmanırken etrafındakilerin gözleri adeta faltaşı gibi açılmıştı... Çünkü kimse böyle genç yaşta böyle başarılar elde edebileceğini düşünmüyordu!

Buna rağmen zafer sarhoşluğu kısa sürdü; çünkü ardında gelen yeni sezonda karşısına çıkan zorluklarla başa çıkması gerekiyordu. Şampiyonluk ruhu içindeki mücadeleci kimliği onu hep ileri taşıdı; ama elbette unutulmaması gereken insani kusurları da vardı... Sık sık takımlarıyla sorunlar yaşıyor ve eleştiriler alıyordu tartışmalı bir şekilde bazı yarışlarda stratejik hatalar yaparak kazanma şansını kaybetti.

Vettel'in kariyerindeki en çarpıcı anlardan biri de muhteşem dört yıl boyunca üst üste kazandığı dünya şampiyonluklarıydı: Her biri adeta yıldızlar kadar parlıyordu! Ancak her şeyin mükemmel gitmesi mümkün müydü? Bu sorunun cevabı hiç beklenmedik şekilde ortaya çıktı...

Red Bull ile olan ilişkisi yavaş yavaş gerilmeye başladı böylece yeni takımların dikkatini çekmeyi başardı fakat bunun bedeli büyük oldu! Yıllarca süren başarılarının ardından sıradanlaşmaya başlaması ona oldukça ağır geldi; aynı zamanda takım arkadaşlarının da yanında yükselmesini görmek zorunda kalıyordu! Hatta Sebastian Vettel'in sahne arkasında geçirdiği zamanın çoğunda yalnız hissettiğine dair söylentiler bile dolaşıyordu…

Tarihçiler anlatır ki Vettel’in Red Bull'dan ayrılışı son derece dramatikti: Ferrari’ye geçiş yaparken tüm gözler yine üzerine çevrildi! Birçok fanatik taraftar bu durumu sevinçle karşıladı ancak bazıları ise hayal kırıklığına uğradı... Kim bilir belki de Ferrari’nin tarihi başarısı sebebiyle en azından biraz umut besliyorlardı!

Ama işlerin beklendiği gibi gitmediği de çok açıktı; çünkü yıllar geçtikçe hâlâ zirveye ulaşamadığını hissetmek ona ağır geliyordu... Arka planda her ne kadar yoğun çalışmalar yapılmış olsa da hüsranların ardı arkası kesilmiyordu ve artık toplumun gözünde "bir zamanların efsanevi ismi" olmaktan çok uzaklaşmış gibiydi!

Ayrılık Ve Dönüş

Buna rağmen son dönemlerinde özellikle sezon sonunda farklı takımlarla denemeler yapmaya başladı... Belki de kendisini yeniden keşfetme çabasıydı? Veya geçmişte kazandığı o özgüveni tekrar geri kazanma isteği? Ama hepsinden önemlisi yeni nesil sürücüler arasında kaybolduğunu hissediyor muydu?

Efsane Mi Yoksa Kayıplar mı?

"Yarış pistinde geçen hayatımda bana kattıkları asla unutulmaz..."

Sebastian Vettel’in emekliliği sonrası yıllar geçtikçe ardında bıraktığı miras tartışmaların merkezine oturdu… Bugün bile hala birçok kişi onun geçmişteki başarılarını hatırlıyor fakat aynı zamanda günümüzde giderek popülerleşen yeni yetenekler nedeniyle kaybolmuş hissediyor olabilir mi? Zaman ilerledikçe ise Formula 1 camiasında hala onun efsanevi performansı konuşuluyor… Günümüz gençleri arasında adını duyanların sayısı gün geçtikçe artarken sosyal medya platformlarında etkileşimlerinin hâlâ yüksek olması belirsizliğini koruyor!