1987 - Mariano Trípodi, Arjantinli futbolcu

Ancak genç yaşta katıldığı yerel takımların antrenmanlarına başlaması, onu sadece yetenekli bir oyuncu değil, aynı zamanda mücadeleci bir karakter haline de getirdi. İlk büyük çıkışını 2004 yılında Boca Juniors alt yapısında yaptı; ancak burada kalmadı ve daha sonra farklı kulüplerde de forma giymeye başladı.2006'da profesyonel kariyerine adım atarak Chacarita Juniors formasıyla sahaya ilk kez çıktı. O dönemlerde futbolu sadece bir oyun olarak görmüyordu bu onun hayatının anlamıydı! Belki de en büyük hayali, ülkesinin milli takımında oynamaktı; ancak o dönemler pek de kolay geçmedi... Zira hırslı ve azimli olması bazen onu yanlış yönlere itiyordu.Zamanla Trípodi’nin performansı gözle görülür biçimde yükselmeye başladı ve bu durum birkaç transfer fırsatıyla sonuçlandı.

2008’de Tigre’ye transfer oldu ve burada gösterdiği üstün performansla dikkatleri üzerine çekti. Ancak ilginçtir ki, aslında Tigre’deki başarısı ona beklediği kadar tat vermedi çünkü o sırada başta kendi içindeki mücadelelerle boğuşuyordu.Trípodi’nin kariyeri boyunca yaşadığı sakatlıklar ise başka bir talihsizlikti! Bir türlü istikrarlı olamayan sakatlıklar nedeniyle bazı sezonlarını kaybetmek zorunda kaldı... Buna rağmen pes etmeyi düşünmedi; her seferinde yeniden doğarak sahalara dönmeyi başardı! İşte bu özelliği belki de onu diğer oyunculardan ayıran en önemli faktörlerden biriydi: Yılmadan savaşmak!Futbolculuk kariyerinin yanı sıra özel hayatında da inişli çıkışlı dönemler yaşadı... Öyle ki bazı röportajlarında “futboldan daha fazla anlam taşıyan şeylerin” olduğunu ifade etti; ailesi ve dostları onun için her şey demekti! Hatta bazı sokak röportajlarında taraftarlarından biri “Onun ruhu oyunun ötesinde” derken ne kadar çok sevildiğinin altını çizmişti.2015 yılına geldiğimizde Trípodi'nin kariyeri yeni bir dönüm noktasına ulaştı: Avrupa’ya açılma kararı aldı! İtalya’nın Catania takımına transfer olan Trípodi için bu durum oldukça heyecan vericiydi fakat işler istediği gibi gitmedi...

Takımın beklentilerini karşılayamadığı gibi zamanla kadro dışı kalma durumu da söz konusu oldu! İronik olan ise: Arjantin’in en iyi futbol okullarından biri olan Boca Juniors'ta yetişen bu adamın İtalya’da zor günler geçirmesiydi!Sonraki yıllarda farklı kulüplerde denemeler yaptı ama hiçbiri Arjantin'deki gibi başarı getirmedi… Futbol dünyasının acımasız yüzüyle tanıştı, belki de kim bilir? Belirli sürelerle tekrar tekrar Türkiye’ye döndüğünde ligimizde kısa süreli olsa da kendini gösterme fırsatı buldu ama yine sakatlıklarla başa çıkmak zorunda kaldığı günler geri döndü!Trípodi'nin son yılları kariyerinin sona yaklaştığına işaret ediyordu; birçok insan bunu görebiliyordu ama o hala pes etmeye niyetli değildi… Yıllar geçtikçe sakatlıkların artması sonucu futbola veda etme kararını almak zorunda kaldığında tüm gözler onun üzerindeydi! Kendisi için çok duygusal anlar yaşandı çünkü yeşil sahalardaki günlerinin sona ermesi kolay kabul edilecek bir şey değildi...Emeklilik sonrası hayatına dair düşündükleri bile heyecan vericiydi: "Belki eski günlerde olduğu gibi genç oyunculara mentorluk yapmalıyım," diyerek sporun içinde kalmanın yollarını arıyordu... Zira onu tanımlayan şey yalnızca futbol değil insanlar arasındaki bağlardı!Bugün bile Mariano Trípodi'nin adı anıldığında akıllara gelen ilk imge asfaltta kaybedilmiş mavi kramponları olurken, bambaşka yerlere taşındığını görebiliyoruz. Ölümünden sonra bile hayranları arasında yarattığı etkileşim ve miras tartışmaları sürmekte... Hatta sosyal medya platformlarında hala futbolseverlerin paylaşımları arasında yer alıyor!Günümüzde genç yeteneklerin karşılaşacağı zorluklara karşı verdiği mücadeleyi hatırlamak gerekebilir: Belki de yalnızca sahada değil, hayatın diğer alanlarında da ayakta durmayı bilmek gerekir!