
Doğum Yılı: 1984
Aile Bağları: Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in kızı
Meslek: Sosyal aktivist ve iş kadını
Eğitim: Moskova Devlet Üniversitesi mezunu
Kuruluşlar: Leyla Aliyeva, birçok sosyal ve kültürel projede yer almaktadır.
1984 - Leyla Aliyeva, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in kızı
Ancak bu ilgi ona sadece bireysel bir haz vermekle kalmadı; aynı zamanda toplumsal meselelerle de ilgilenmeye yöneltti. Leyla’nın sanata olan tutkusu, üniversite yıllarında daha belirgin hale geldi. 2006’da Moskova Devlet Üniversitesi'nde yönetim alanında eğitim almaya başladı ve burada edindiği tecrübeler onu daha geniş bir perspektife kavuşturdu.Ancak Leyla’nın hayatındaki gerçek kırılma noktası 2003 yılıydı; babası İlham Aliyev’in Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte ailesinin siyasi ağırlığı artmıştı. Bu durum ona hem avantajlar hem de baskılar getirdi belki de en büyük zorluğu, herkesin kendisinden yüksek beklentiler içinde olmasıydı.
Buna rağmen genç kadın, güçlü duruşunu koruyarak sosyal projelerde yer almaya başladı.Tüm bunların yanı sıra Leyla Aliyeva'nın hayırseverlik çalışmaları dikkat çekiciydi; özellikle gençlerin eğitimi konusunda yürüttüğü projelerle adından söz ettirmeyi başardı. Sosyal sorumluluk projeleri geliştirdiği için belki de pek çok insan onun sadece “Cumhurbaşkanının kızı” olarak değil, aynı zamanda toplum için çalışan bir birey olarak tanımaya başladı.İronik olan şu ki; o kadar çalışkan ve özveriliydi ki bazen insanlar ondan çok şey beklemeye başladılar! Zira tüm bu hayırseverlik faaliyetleri arasında kişisel hayatına dair detayların göz ardı edilmesi sıkça rastlanan bir durum oldu. Basın toplantılarında sıkça dile getirilen konulardan biri de “Leyla neden kendi adını kullanmıyor?” sorusuydu... Kim bilir? Belki de kendi kimliğini inşa etmek istemiştir!Aynı zamanda moda dünyasında da kendine özgü bir yer edinmeyi başardı uluslararası etkinliklerde yaptığı şık tercihlerle adından söz ettirdi! Fakat bazıları bu ilginin altında yatan derin motivasyonları sorguladı: "Gerçekten modayı seviyor mu yoksa halkın gözünde farklı bir imaj yaratmak mı istiyor?" gibi tartışmalar alevlenmeye başladı...Daha sonra Leyla’nın kariyer yolculuğu hızlandı: 2015’te Haydar Aliyev Vakfı’nı kurarak kültürel projelere destek vermeye başladı ve bunun yanında kadın hakları üzerine çeşitli kampanyalar düzenledi.
Ancak yine öne çıkan eleştiriler vardı bazı kesimler onun projelerini popülist yaklaşımlar olarak nitelendirmekteydi... İşte böyle karmaşık duygular içerisinde ilerledi yıllar.2020’de Ermenistan ile Azerbaycan arasında yeniden başlayan çatışmalar sırasında Leyla’nın rolü büyüdü; sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ise hem destekleyenler hem karşıtları tarafından gündeme alındı. Bunun sonucunda pek çok insan “o zaten babasının gölgesinde” dedi ama ona bağlı olan kitleler ise “Kendi ayakları üzerinde duruyor!” diyerek savunmaya geçtiler...Zaman geçtikçe Leyla'nın adı daha fazla duyulur hale geldi fakat her zaman olduğu gibi bu sayede oluşan baskılar da arttı! Herkes ondan başarılı sonuçlar bekliyordu ancak medya tarafından hedef alınması asıl sorun oldu... Belki de bu süreçte medyanın haksız yere odaklandığı unsurlar yüzünden bazı fırsatların kaçtığını düşündüler!Bugün Leyla Aliyeva hakkında yapılan değerlendirmelerde hâlâ birçok soru işareti mevcut: Kendi potansiyelini ne ölçüde ortaya koyabildi? Ülkesinin uluslararası platformda daha iyi temsil edilmesine katkısı ne düzeyde oldu? Ya da acaba aile bağlarının sağladığı avantajlardan dolayı yeterince bağımsız hareket edebildi mi? Ölümünden sonra bile tüm bunlarla ilgili tartışmalar devam edecek gibi görünüyor...
Yıllar geçtikçe bakıldığında özellikle genç kuşak üzerinde bıraktığı etki oldukça önemli! Bugün bile sosyal medya fenomenleri arasında yaygın olarak kullanılan pozitif temalar onun ruhunu yaşıyor gibi görünmekte...Sonuç olarak aslında geçmişten günümüze bakıldığında gördüğümüz şey şu: Leyla'nın hayat hikayesi yalnızca kişisel mücadelelerin ötesinde ülkesinin tarihine damga vuracak kadar geniş kapsamlıdır gelecekte nasıl anılacağı ise belirsizliğini korumakta.