1986 - Oriol Riera Magem, İspanyol futbolcu

Bir futbol stadyumunun tozlu zemininde, hayallerinin peşinden koşan genç bir çocuk vardı. Evet, bu çocuk Oriol Riera Magem'di ve 1986 yılında, İspanya'nın Katalonya bölgesinde dünyaya gözlerini açtı. Oyun aşkı daha bebekken başlamıştı; hatta ilk adımlarını attığında bile topa vurmayı ihmal etmemişti. Ancak asıl futbol yolculuğu, onu tanıdık bir kulübün altyapısında başladı: FC Barcelona.

Genç yaşında yetenekleri dikkat çekmeye başladı; pasları ve şutlarıyla takım arkadaşlarının kalbini kazandı. Ancak bunu yaparken sadece bireysel yeteneklerine güvenmedi. Takım oyununa olan tutkusu, ona birçok arkadaş kazandırdı ve kim bilir, belki de bu dostluklar sayesinde stadyumların parlayan yıldızlarından biri olabileceğini düşündü.

Barcelona altyapısında geçirdiği yıllar boyunca sıklıkla gökyüzüne bakıp hayal ederdi: "Bir gün Camp Nou’da oynayacağım." Fakat hayat her zaman planladığımız gibi gitmez... Bu süreçte yaşadığı sakatlıklar, onun kariyerinin seyrini değiştirdi. Buna rağmen azmiyle pes etmedi; antrenmanlarını hiç aksatmadı sanki her an sahaya çıkacakmış gibi çalışıyordu.

Sonunda kariyerine profesyonel olarak başlaması için beklediği fırsat doğdu... 2004 yılında FC Barcelona B takımı ile sözleşme imzaladı. Herkes onu izliyordu ancak bazen iyi niyet bile yeterli olmuyor Riera burada sınırlı süre aldı ve çok geçmeden başka kulüplere yönelmek zorunda kaldı.

Daha sonra çeşitli İspanyol kulüplerinde forma giydi; badalona'da iki yıl geçirerek adını duyurmaya çalıştı ama onu keşfedenler arasında en fazla dikkat çeken isimlerden biri de CF Reus Deportiu oldu! Riera burada gösterdiği performansla hem takımın hem de kendi kariyerinin dönüm noktasına geldi.

Kendisine sunulan bu yeni fırsatlar sonunda onun ışığını parlatmaya başladı 2012’de yeni bir macera için İngiltere’nin yolunu tuttu! Wigan Athletic ile anlaşarak Championship liginde oynamaya başladı fakat orada da işler beklediği gibi gitmedi... Belki de sürpriz bir şekilde yurt dışında oynamak istemesi nedeniyle farklı kültürlere açıldı ama bunun getirdiği zorluklarla da yüzleşmek zorunda kaldı!

Tüm bunlar yaşanırken Riera’nın en büyük destekçilerinden biri annesiydi; ona sık sık "Başarı sabır ister" derdi. Yıllar geçtikçe annesinin bu sözü ruhunu beslemişti ve özgüvenini artırmıştı ta ki 2015 yılına kadar...

Riera sonunda İspanyol futbolunun devlerinden biri olan Deportivo La Coruña'ya transfer oldu! Bu kulüpteki başarısı ona sadece sahada değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk projelerinde de yer alma şansı verdi. Ancak ironik olan şu ki... Çoğu kişi onu sadece gol atan bir forvet olarak tanıyor ancak gerçekte onun hikayesi yalnızca başarılarla dolu değildi; kaybettikleriyle şekillenen duygusal iniş çıkışlar da vardı.

Yıllar içinde UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele ederken kendisini geliştiren Oriol'un gerçek potansiyeli belki de hiç kimse tarafından tam olarak keşfedilemedi... Birçok kişi onun yeteneklerini tartışırken bazıları ise “Çok yetenekli fakat fazla tutkulu” diyerek eleştirilerde bulundu! Kim bilir? Belki de kariyeri boyunca karşılaştığı bu engellerin altında yatan sebep, onu arzuladığı zirveye ulaşmaktan alıkoyuyordu.

Futbolun sunduğu tüm imkanlara rağmen içsel mücadeleleri devam etti… Sakatlıkların ardından gelen uzun tedavi süreçleri onun mücadeleci ruhunu daha da güçlendirmiş olsa da zaman zaman pes etmek istemediğini belirtmişti: "Futbol hayatımın merkezi ama sağlığım öncelikli!"

Zaman geçti... Futbol kariyeri sona ererken yalnızca yıllarca mücadele ettiği değil aynı zamanda öğrenim gördüğü her şeyin etkisi altında kalacaktı! Emekli olduğunda geçmişe baktığında aslında hayatının ne denli karmaşık olduğunu düşünmeden edemedi belki farklı tercihleri olsaydı bugün farklı konularda konuşuluyordu!

Ama işte böyle… Gözlerimizde parlayan umut ışıklarıyla dolu hatırlanması gereken birçok an var: seyircilerin alkışları arasında zafer kazanmak ya da kaybedilince nasıl tekrar ayağa kalktığını hatırlamak önemliydi! Hatta sokak röportajlarında fanatik taraftarların hâlâ ismini duyduğunda gözlerinde oluşan heyecan dahi unutulmazdı...

Bütün bunlardan sonra günümüze geldiğimizde ise Oriol’un mirası hala sürüyor; özellikle genç nesiller için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Bugün bile sosyal medyada sıkça karşılaşılan ‘Riera Stili’ ifadesi tahmin edersiniz ki eski maçlarından kesitlerle birlikte gençlerin gündeminde yer buluyor! Ve ironik olan şu ki… Sadece yeşil sahada değil yaşamın her alanında iz bırakan karakteri sayesinde birçok insanın kalbinde taht kurmuş durumda.