Adı: Nick Heidfeld
Doğum Yılı: 1977
Uyruk: Alman
Meslek: Formula 1 pilotu
1977 - Nick Heidfeld, Alman Formula 1 pilotu
1977 yılında, Almanya'nın Mönchengladbach şehrinde bir çocuk dünyaya geldi. Henüz küçük yaşlarından itibaren hız tutkusuyla büyüyen bu çocuk, belki de sıradan bir hayatın ötesine geçecek kadar yetenekliydi. Okuldan kaçıp go-kart pistlerine koşan Nick Heidfeld, adeta motor yağ kokusunun büyüsüne kapılmıştı. Gözleri parlayan bu genç adam, gelecekte Formula 1 dünyasında kendi yerini almak için yola çıkıyordu.
1994 yılında karting kariyerine ilk adımlarını attı ve hızla yeteneklerini geliştirdi. Ancak, başarılı olabilmek için gereken maddi destek her zaman yanındaydı diyemeyiz; çünkü onun hikayesinde birçok engel vardı. Bu mücadele dolu yıllarda Nick, bazen yalnız başına kaldı zira birçok ailenin çocuklarına sunduğu spor olanakları ona sunulmuyordu. Buna rağmen ailesinin sağladığı destek ve kendi azmiyle kararlı adımlarla ilerlemeye devam etti.
1995 yılında genç pilot, Almanya'nın karting şampiyonasında başarılar elde ederek dikkatleri üzerine çekti. Artık tanınmaya başlamıştı; ancak asıl büyük fırsat 1996'da geldi: Almanya Formula Ford serisine katılarak profesyonel kariyerine ilk önemli adımını attı. Bu yarışlarda gösterdiği performansla motor sporlarının önemli isimlerinin radarına girmeyi başardı.
Nick'in yükselişi hızlıydı fakat inişleri de beraberinde getirdi: 1997 yılında Formula Renault'ya geçtiğinde başarılar peş peşe geliyordu ancak podyuma çıkamamak onun üzerindeki baskıyı arttırıyordu. Bunun yanında başka bir trajedi daha vardı; o yıllarda katıldığı bir yarışta kaza geçirerek büyük bir korku yaşadı ama bu durumu aşmayı başardı.
Yıllar geçtikçe zaferler kazandı; özellikle 1999’da Eurocup Formula Renault'da şampiyonluk kazanarak kendisini kanıtladı ancak yine de gözünü daha büyük hedeflere dikmişti: Formula 1! 2000 yılında minik bir takım olan 'Sauber' ile anlaşarak F1 pistlerine adım attığında heyecanının doruk noktasıydı ama aynı zamanda zorluklarla doluydu; çünkü yeni pistlerde deneyimsizdi ve rekabet çok sertti.
Buna rağmen yarışlardan edindiği tecrübeler sayesinde kendisini geliştirmeyi başardı ve zamanla daha etkili bir pilot haline geldi: O dönemde genellikle "sağlam" diye anılır hale gelmişti... Herkes onun sürüş stilini beğense de bazı eleştirmenler onu yeterince agresif bulmuyorlardı! Belki de en büyük tartışma konusu buydu...
Daha sonra BMW Sauber takımıyla anlaştığında kariyeri hız kazandı fakat burada da beklenmedik durumlarla karşılaşacaktı! Takım arkadaşı Robert Kubica ile girdiği kıyasıya mücadeleler sonucunda kimi zaman gölgede kalıyor gibi hissediyordu; işte bu noktada "bir yıldızın parlaması için gereken ışık" konusunu düşünmeden edemiyor insan... Ancak Nick Heidfeld’in azmi buna engel olmadı!
Kariyerinde en iyi dönemlerinden biri olan 2007 sezonunda birkaç kez podyuma çıkarak tüm dikkatleri üstünde topladı. Ancak ne yazık ki tam burada işler beklenildiği gibi gitmedi... Kazandığı itibarın ardından yaşadığı birkaç kötü sonuç onu tekrar derin düşüncelere sevk etti; kim bilir belki de psikolojik olarak ağırlaşan baskılar altında kalmak zorundaydı!
Pistlerdeki Dönüm Noktaları
Bir başka önemli olay ise hepsinden farklıydı: 2011 yılında Mercedes'te test pilotu olarak göreve başladıktan sonra kendisine yeni kapılar açıldı… Ama kesinlikle geri dönüş yapmaktan vazgeçmeyecekti! Çünkü aslında her şeyin henüz bitmediğinin bilincindeydi ve diğer takımlara transfer olma umudunu taşımaya devam ediyordu!
Kendi Yolunu Çizmek
"Kendimi geliştirmek zorundayım" diyerek yola çıkan Heidfeld, çeşitli uluslararası serilere katıldıktan sonra son olarak Formula E'de boy gösterdiğinde artık yeni nesil motor sporlarının içerisine girmişti… O günlerin geride kaldığını düşündüğü vakit bile hala geçmişiyle barışamayanlardan biri olarak kalmıştı sanki...
Tüm bunların yanı sıra kendisi sadece başarılı bir sürücü değil aynı zamanda çevresindeki insanlara ilham veren biri oldu… Özellikle genç sürücülere tavsiyelerde bulunarak onlara destek verdiği biliniyor. Onun yaşam felsefesi ise oldukça açıktır: “Zaman zaman düşsek bile kalkmayı öğrenmemiz gerekiyor” demiştir - belki de en doğru söylemdir!
Mirasının İzleri
Nihayetinde Nick Heidfeld’in motorsporları tarihinde bıraktığı miras tartışmalı olabilir bazıları onu unutulmaz bulurken diğerleri pek fazla hatırlamayabilir... Ancak gerçekte o hep "iyi pilot" etiketiyle anıldı ki bu durum modern dünya da sıklıkla gündeme gelirken saygıyla yad edilmesini sağlıyor.