2020 - Kelly Asbury, Amerikalı senarist, animatör, seslendirme sanatçısı (d. 1960)

Hayatın büyülü dünyası, renkli karakterlerin ve hayallerin şekillendiği bir evrende başlar. 1960 yılında, Amerikalı senarist ve animatör Kelly Asbury, tam da bu masalsı dünyada gözlerini açtı. Ancak, her şey göründüğü kadar basit değildi; küçük yaşta başlayan yaratıcı serüveni, onu sinemanın büyüsüne adım atmaya yönlendirdi.

Asbury'nin çocukluğu, çizgi filmlerin ve fantastik hikayelerin etkisi altında geçti. O günlerde hayal gücünü besleyen kahramanlar, belki de gelecekte yaratacağı karakterlerin ilham kaynağı oldu. Ancak bu yolda ilerlerken karşılaştığı zorluklar da vardı; genç yaşta katıldığı sanat yarışmalarında başarı elde etmek için çabaladı ama belki de en büyük sınavı, kendi içsel eleştirisiyle yüzleşmekti.

1970'lerde daha profesyonel adımlar atan Asbury, animasyon dünyasının kapılarını aralamaya başladı. İlk önemli projelerinden biri olarak "The Black Cauldron" filminde yer aldı; bu projede çalışmak ona hem deneyim hem de yeni bağlantılar kazandırdı. Ancak çok geçmeden fark etti ki, yalnızca teknik bilgi değil; duygusal derinlik katacak hikayelere ihtiyacı vardı.

Buna rağmen Kelly Asbury'nin azmi hiç sönmedi! 1990'ların başında Disney'de çalışmaya başladı ve burada onun kariyerinin dönüm noktalarından biri olan "Güzel ve Çirkin" filmine katkıda bulundu. Efsanevi karakterlerin canlanmasına yardımcı olmasıyla birlikte kısa sürede dikkatleri üzerine çekti.

Bu dönemdeki başarısı ile birlikte birçok projeye imza attı ancak belki de en unutulmaz anlarından biri "Shrek 2"de yönetmen yardımcısı olmasıydı. Bu film dünya çapında gişe rekorları kırarken; Asbury'nin yetenekleri hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden tam not aldı. O zamanlar yapım ekibinin nasıl bir araya geldiğini düşünürken... kendisinin bu süreçteki rolü kim bilir kaç kişiye ilham verdi!

Zamanla kendi tarzını oluşturmayı başaran Kelly Asbury; ayrıca 'Sevimli Canavarlar' gibi birçok popüler eserde seslendirme sanatçısı olarak da yer aldı dahası "Çizmeli Kedi"deki seslendirmesiyle dikkatleri yine üzerine çekmeyi başardı! Her ne kadar animasyondaki başarısıyla tanınsa da... belki de onun asıl sihri kalemindeydi: yazdığı senaryolarla yarattığı evrenler!

Bütün bunların yanı sıra 2005 yılında kendi yönetmenliğinde çıkardığı "Şirinler" filmi ise büyük bir merakla bekleniyordu ama biraz ironik bir şekilde her zaman beklenen etkiyi yaratmadı. Sonuç olarak bu proje hakkında çeşitli spekülasyonlar doğdu: Belki izleyiciler henüz böyle bir yapıma hazır değildi ya da Şirinler'in gerçekliği o dönem için yeterince güçlü algılanmadı!

Kelly Asbury’nin öne çıkan özelliği ise yalnızca hikaye anlatımı değil aynı zamanda duygusal bağ kurabilme yeteneğiydi! İzleyicileri önce eğlendirip sonra düşündüren eserleri sayesinde onu sadece bir animatör değil; aynı zamanda kültürel ikonu haline getirdi.

Ayrıca son yıllarda dijital platformların yükselişi ile birlikte izleyici kitlesini genişletme fırsatı buldu! Kim bilir... Belki sosyal medya üzerindeki paylaşımları sayesinde genç neslin gözünde yeniden hatırlanmanın yollarını arıyordu? Özellikle Twitter’da yaptığı paylaşımlar sıkça gündeme gelmeye başlamıştı...

Ancak hayat her zaman merhamet dolu olmayabiliyor... 2020 yılı geldiğinde Kelly Asbury’nin yaşamına dair acı haberlerle karşılaştık: Kendi alanındaki birçok insan gibi o da Covid-19 pandemisinden etkilendi ve mücadele eden isimlerden biri oldu - nihayetinde yaşam savaşını kaybettiği haberi tüm sektör tarafından derin üzüntü ile karşılandı.

Sadece ailesi veya yakın arkadaşları değil; aslında tüm sinema camiasının kalbini kırdı gidişi! Onun geride bıraktığı miras ise yalnızca yaptığı işler değildir elbette yapmış olduğu sanatsal etkileşimlerle yarattığı dostluk bağlarıdır aynı zamanda!

Tarihçiler anlatır ki..., ölümünün ardından düzenlenen anma etkinliklerinde onun eserlerinin sevgiyle hatırlanması buna en güzel örnek teşkil etti! Bugün bile bazı genç animatorler için ilham kaynağı olmaya devam ediyor: Animasyon dünyasının evrenselliği içinde unutulmaz bir figür olarak kalacaktır...