2018 - Georges-Emmanuel Clancier, Fransız gazeteci, şair ve romancı (d. 1914)

Georges-Emmanuel Clancier, hayata 1914 yılında merhaba dedi. Ancak onun hayatı, sıradan bir doğum hikayesinin çok ötesindeydi. Küçük yaşta edebiyatla tanıştı, kitapların sayfaları arasında kayboldu ve bu tutku ona hayatının yönünü belirleyecek bir yol sundu. Çocukluğu boyunca yazdığı şiirler, belki de onun ruhundaki derinliği yansıtıyordu; kelimelerle oynarken kendisini özgür hissediyordu.Gençliğinde savaşın etkileriyle yüzleşmek zorunda kaldı. İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte, Clancier için hayat bir mücadele alanına dönüştü. Savaşın getirdiği zorluklar ve belirsizlikler içinde sığınak olarak edebiyatı buldu ama buna rağmen kalemi elinden düşürmedi. O dönemde yazdıkları, daha sonraları klasikleşecek eserlerinin tohumlarını taşıyordu.Savaşın sona ermesiyle birlikte 1945'te Fransa'ya döndü ve burada gazetecilik kariyerine adım attı. Yıllar geçtikçe birçok dergide yazılar kaleme aldı; ancak gazetecilik sadece onun için bir iş değil, aynı zamanda toplumun nabzını tutmanın bir yolu oldu. "Gerçekleri söylemek gerek" diyerek başladığı yolda, cesurca toplumsal konuları ele aldı bunu yaparken de okuyucularıyla kurduğu bağları güçlendirdi.Ancak edebi kimliği gazetecilikten bağımsızdı; şiirlerinde duygu yoğunluğuyla okuyucunun kalbine dokunduğu bilinir. Belki de en büyük başarılarından biri olan “La Voie Lactée” adlı eseri ile okuyucularını evrenin derinliklerine götürdü... Bu kitap onu sadece şair değil aynı zamanda romancı kimliğiyle de tanıttı. Ancak romanlarının akışında kullandığı dil ve anlatım tarzıyla her zaman benzersiz olmaya özen gösterdi.Kariyerinde elde ettiği başarılar yalnızca onun yeteneğini değil, aynı zamanda azmini de gözler önüne seriyordu; yazdığı eserler pek çok ödül kazandı ve ünü sınırları aştı... Tüm bunlara rağmen Clancier’ın yaşamında içsel çatışmalar her daim vardı: Belki de en büyük korkusu tüm bu ününün altında kalmak veya kelimelerin onu yeterince ifade edememesiydi.Yıllar içinde sanatı üzerine düşünmeye devam etti sokaklarda dolaşan çocuklardan ilham alarak sözlerini kâğıda döktü; insan ruhunun karmaşasıyla dolu hikâyeleri keşfetti! Eserlerinde kullandığı metaforlarla okurlarını düşündürmeyi başardı... Hatta "Kelime ağaçları gibi büyüyen düşüncelerdir" diyerek yazmanın önemini vurguladı böylece okuyucularına da kendi içsel yolculuklarını yapma fırsatı sundu.Yaşamının ilerleyen dönemlerinde Claude Monet'in resimlerinden etkilendiği sıkça dile getirilmiştir: "Renklerle oynamak gibi..." diye başlayan cümleleri onun sanat anlayışının temelini oluşturuyordu! Birçok sanatçıya ilham vermiş olmasının yanı sıra kendi çağdaşlarına da ışık tuttu özellikle genç şairler için bir rol model haline geldi.Clancier'in yaratıcılığı hiç dinmedi: Tüm dünyayı etkileyen olaylara karşı duyarsız kalmadı... Örneğin 1968 Mayıs olayları sırasında aktif olarak sosyal hareketlere katıldı ve toplumsal değişimin parçası oldu! Böylece bireyin sesi olmayı başardı; bu yönüyle hem gazeteci hem şair kimliğini pekiştirmiş oldu!Ancak tüm bu yoğunluk içinde sağlığına dikkat etmeyi ihmal etti... Zamanla sağlık sorunları ortaya çıkmaya başladı ama yine de hayata olan tutkusu hiç azalmadı! Son dönemlerinde bile dize dize yürüyerek kelimelerini kağıda dökmeye devam etti "Her harf yeni bir başlangıçtır" sözü onun felsefesini yansıtıyordu!2018 yılında vefat eden Georges-Emmanuel Clancier’in ardından bıraktığı miras günümüzde hâlâ yankılanıyor: Eserleri modern Fransız edebiyatında önemli bir yer tutuyor… Bugün bile birçok genç şair ve yazar için ilham kaynağı olmaya devam ediyor; okurlar arasında gizli mesajlar bırakan şiirleri sosyal medyada paylaşılıyor!Ölümü sonrasında geçen yıllar boyunca hatırlanan isimlerden biri haline geldi… Belki de kendi sözleriyle anılmak istediği gibi: “Yazmak asla sona ermeyen bir yolculuktur!” İşte böylece Georges-Emmanuel Clancier’ın ismi, yalnızca geçmişte değil gelecekte de yaşayacak!