Adı: Fevziye Fuad
Doğum Yılı: 1921
Eş: İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi
Evlilik Yılı: 1951
Ayrılma Yılı: 1958
2013 - Fevziye Fuad, İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ilk eşi (d. 1921)
Ailesinin ihtişamlı yaşamı içinde büyüdü; ancak bunun yanı sıra toplumun baskılarıyla da yüzleşmek zorunda kaldı.İran'ın siyasi yapısı, Fevziye'nin gençliğini şekillendiren önemli bir etken oldu. Ülkedeki iktidar mücadeleleri ve toplumsal değişimler, onun evlilik yolculuğuna ışık tuttu. 1941 yılında genç yaşta İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile nişanlandı; bu nişan tüm İran için büyük bir olaydı. Ancak bu durum, onu yalnızca şanslı biri yapmakla kalmadı; aynı zamanda ülkesinin karmaşık siyasi ikliminin içine çekti.Düğün gününde muazzam bir görkem vardı davetliler arasında aristokratlar ve devlet adamları bulunuyordu.
Herkesin gözü önünde gerçekleşen bu gösterişli düğünle birlikte Fevziye, halkın gözünde Şah'ın eşi olarak anılmaya başladı. Bununla birlikte, Fevziye’nin durumu asla kolay değildi: Düğünden hemen sonra başlayan savaş dönemiyle birlikte ülke içinde huzursuzluk baş göstermeye başladı.Evliliklerinin ilk yıllarında her şey güzeldi lüks yaşamın getirdiği fırsatlarla birlikte taht kuraları gibi geniş bir sosyal çevre edindiler. Fakat zamanla ilişkileri zayıfladı; çünkü Muhammed Rıza Pehlevi’nin politikaları ve yönetim tarzları halk arasında rahatsızlık yaratmaya başlamıştı. Bu durum Fevziye'yi derinden etkiledi...
Zira halkının acısını göz ardı etmek istemiyordu.Fevziye'nin durumu daha da karmaşık hale geldiğinde ise Muhammed Rıza'nın birçok kadını aynı anda hayatına alması tartışmalara neden oldu! Bu noktada pek çok kişi onun için "sadece eş" değil; "bir sembol" olduğuna dikkat çekti... Sonuçta o da insan ruhunun derinliklerinde kaybolmuş hissetmeye başladı belki de yalnızca muhalefet içinde kaybolmaktan korkuyordu.Halk karşısındaki rolü öylece devam ederken, zaman geçtikçe onun hikayesi daha çalkantılı hale geldi: 1958’de boşanma kararı alındığında tüm ülkede yankılar uyandırdı! O sırada bile kim bilir? Belki de boşanmaktan çok daha fazlasını istedi… Eşi için yasak aşk spekülasyonlarının ortasında kalan Fevziye'nin özgürlük arayışı onu bambaşka yollara götürdü.Boşandıktan sonra hayatının en zor dönemlerinden biriyle yüzleşmek zorunda kaldı; ancak yine de pes etmedi! Paris'e yerleştiğinde burada sanatçılar ve entelektüellerle tanışarak kendine yeni dostluklar edindi... Artık yalnızca Şah’ın eski eşi değil; kendi ayakları üzerinde duran bağımsız bir kadın olarak tanınmaya başlamıştı.Fevziye Fuad’ın yaşamının son yıllarında ise tarihi olaylar peşini bırakmadı… 1979'da İslam Devrimi ile birlikte monarşi sona erdiği zaman -tarihçiler anlatır ki- pek çok insan için şok edici oldu! O yıllarda evrensel anlamda toplumsal değişimler yaşandı kuşkusuz bunu takip eden günlerde eski monarkların nasıl dağıldığını görmek oldukça ilginçti...Ancak demokrasinin yükselişi beraberinde gelen yeni düzenlemeler de eski düzenin yeniden değerlendirilmesine sebep oldu: Savaş sonrası diasporadaki İranlıların akıllarında hala o trajik dönemin izleri vardı... Fevziye ise tahran'daki lüks günlerini geride bırakarak kendine yeni hedefler belirledi!Hayatını yazdığı otobiyografisiyle taçlandırdı: “Özgürlüğüm İçin Savaş” adlı kitabında yaşadığı zorluklara detaylı şekilde yer verdi! Belki de en büyük başarılarından biri buydu kendi hikayesini anlatarak diğer kadınlara ilham vermek!Kim bilir? Bugün bile onun cesareti ve azmi birçok insana örnek olmaktadır...
Ölümünün ardından geçen on yıllar boyunca anıları hâlâ dillerde dolaşıyor: Tahran’da yapılan sergilere ilham veren eserleri ya da sanatçıların hayal gücünü besleyen anekdotlarıyla hatırlanmaya devam ediyor...Sonuç olarak, Fevziye Fuad sadece Şah’ın ilk eşi olmanın ötesinde; kendi adına yazdığı destanı ile çağdaşlarının kalbinde yaşamaya devam etmektedir! Yıllar geçse bile aradan hiç silinmeyecek olan bu miras belki de bizlere cesaret aşılamaktadır.