Vladimir Nabokov, edebiyat dünyasında bir efsane olarak anılan bir isimdir. 1899 yılında Saint Petersburg'da dünyaya geldi; ancak bu doğum, onun hayatının sadece başlangıcıydı. Ailesi, dönemin Rus aristokrasisinin bir parçasıydı ve bu, Nabokov'un gelecekteki eserlerine yansıyacak olan entelektüel bir ortamda büyümesine yardımcı oldu. Çocukluğunda edebiyatla tanıştı ve genç yaşta yazmaya başladı. Ancak, 1917’de gerçekleşen Ekim Devrimi ile birlikte ailesi ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Bu olay belki de onun hayatındaki en büyük kırılma noktalarından biriydi çünkü sürgün hayatına adım atmış oldu.Nabokov, önce Berlin'e ardından Paris'e yerleşti; burada Fransızca ve Almanca eserler yazmaya başladı. Ancak kendi dilini unutmamak için sürekli Rusça yazmaya devam etti. İronik olarak, çok dillilik onu daha da zenginleştirdi; zira her dilde farklı ses tonları keşfetti ve bu çeşitlilik eserlerinde kendine özgü bir dokunun oluşmasına olanak sağladı.1930'ların sonlarına gelindiğinde ise Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti. Orada hayatını sürdürüyor olmasına rağmen geçmişte yaşadığı tüm travmalar ve kayıplar onun üzerinde ağır bir yük haline gelmişti belki de tüm bunlar eserlere yoğun biçimde yansıdı; zira o dönemde kaleme aldığı “Lolita” eseriyle dünya çapında şöhrete kavuştu. Hemen hemen herkesin bildiği o tartışmalı hikaye... Hatta bazı eleştirmenlerce "edebiyatın en büyük başyapıtlarından biri" olarak tanımlanmıştır; ancak kim bilir? Belki de bu başarı ona yeterince mutluluk getirmedi.Nabokov'un üslubu oldukça özeldi: Kullandığı kelimeler adeta dans eder gibiydi okurlarını derin düşüncelere sevk eden metaforlarla doluydu! Ancak zamanla daha çok "sanat için sanat" anlayışına yöneldiği görülüyor ki bu da çeşitli eleştiriler aldı; “Başkalarının duygularıyla oynama” suçlamaları sık sık dile getiriliyordu.Yıllar geçtikçe Nabokov'un yazarlık kariyeri yükselmeye devam etti ama her zaman biraz izole kalmayı tercih etti özellikle yaşamının son dönemlerinde! 1977 yılında Amerika'nın Montreaux kentinde hayata gözlerini yumduğunda ardında pek çok tartışmalı eser bıraktı: "Kendisiyle barışamadığı düşmanları"… Ölümünden sonra geçen yıllarda eseleri üzerine birçok akademik çalışma yapıldı ama unutulmamalıdır ki Vladimir Nabokov sadece yazdığı romanlarla değil; aynı zamanda edebi teknikleriyle de dikkat çekmiştir. Örneğin iç monolog tekniklerini ustaca kullanması ya da bilinç akışı yöntemini benimsemesi derinlemesine analiz edilmektedir nitekim bugün bile modern yazarların ilham kaynağı olmayı sürdürüyor!Edebiyat dünyası hala onun etkilerini hissetmekte ve ne gariptir ki ölümünün ardından yıllar geçse de eserleri gündemden düşmüyor... Bugün sosyal medya platformlarında bile "Nabokov temalı" paylaşımlar yapmak popüler hale geldi! Zaman içerisinde yeni nesil yazarlar onun tarzını taklit etmeye çalışıyor ya da bazı temalarını yeniden yorumluyorlar.Sonuç olarak, Vladimir Nabokov’un hem kişisel yaşamındaki trajediler hem de edebi yeteneği günümüz okurunu etkilemeye devam ediyor belki de şu an bile kitap raflarında saklı kalan sayfalar arasında gizli kalsaydı bile… Onun mirası asla unutulmayacak!
Hayatı ve Eğitim Hayatı
Nabokov, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Eğitimine prestijli okullarda başladı. Bir süre Almanya'da yaşadıktan sonra 1919'da ailesi ile birlikte Amerika'ya göç etti. 1922'de Harvard Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra edebiyat kariyerine yöneldi. İlk romanı Maske 1928'de yayımlandı.
Edebi Kariyeri ve Eserleri
Nabokov, hayatının büyük bir bölümünü Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdi. Eserlerini İngilizce ve Rusça yazdı. Lolita, belki de en çok bilinen eseridir. Bu roman, özellikle çocuk istismarı konusunu ele alması nedeniyle büyük tartışmalara yol açtı. Bununla birlikte, Nabokov'un kesinlikle ustalıkla işlenmiş bir dille ve güçlü bir karakter psikolojisi ile yazdığına itiraz edilemez.
Diğer önemli eserleri arasında Speak, Memory ve Pnin yer almaktadır. Speak, Memory otobiyografik bir eser olup, Nabokov'un gençliğini ve Rusya'daki hayatını ele alır. Pnin ise, göçmen bir akademisyenin yaşamını konu alır ve Nabokov'un karakter derinliği konusundaki ustalığını gözler önüne serer.
Bu içerik dayhist.com topluluğu tarafından düzenlenmiştir