1997 - Enes Ünal, Türk futbolcu

2013 yılına geldiğimizde ise her şey değişti. Genç yaşta Bursaspor ile profesyonel sözleşme imzaladı ve ilk maçına çıktığında henüz 16 yaşındaydı. Bu an, belki de onun kariyerinin dönüm noktasıydı. Yıllarca süren özveri ve çaba nihayet meyvesini vermişti; ancak o zamanlar sahada kendi içindeki çatışmalarla da yüzleşmek zorunda kaldı.

Takım arkadaşları ve teknik ekip tarafından takdir edilen bir isim oldu ama aynı zamanda beklenen başarı baskısı altında ezilme korkusunu da taşımaktaydı. Başarıları hızla geldi; nitekim kısa sürede kendisini ligde kanıtladı ve maçlarda attığı gollerle adını duyurmaya başladı. Ancak bu hızlı yükseliş beraberinde büyük beklentiler de getirdi. Bir yandan yetenekli bir forvet olarak parlaması gerektiği düşünülüyordu, diğer yandan ise genç yaştaki tecrübesizliği nedeniyle eleştiriliyordu.

Bu durum Enes için oldukça karmaşık bir psikolojik mücadeleye dönüşmüştü; belki de en büyük hatası zaman zaman kendine olan güvenini kaybetmesiydi. Bursaspor'daki performansı onu Avrupa'nın gözdesi haline getirdi ve 2015 yılında Villarreal'e transfer oldu. İspanyol kulübünde oynamaya başladığında birçok insan onun kariyerinin zirveye çıkacağını öngörmüştü fakat işler beklediği gibi gitmedi... Önce alt ligde kiralık olarak oynama fırsatı buldu ama çoğu kişi onun gelişimini engelleyen faktörlerin farkındaydı: "Bir yıldızın doğması için doğru ortam gerek," der gibi görünüyordu futbol dünyası ona.

Kiralık oynadığı süre boyunca İspanyol kulüpleri ile bağlantısını koparmadan devam etti; buna rağmen tekrar üst seviyede yer bulmakta zorlanıyordu kim bilir belki de farklı ülkelerde tecrübe kazanmak yerine kendi ülkesinde kalmalıydı? Geri dönüş yollarını araştırırken Türk Milli Takımı’na seçilmesiyle yeniden umutlandı ama spor arenasındaki tutarsızlıklar onu duraksatmıştı. 2018 Dünya Kupası’nda milli formayı giymek üzere çağrıldığında tüm Türkiye umutla bekliyordu… Ancak birkaç dakika içinde formayı kapma hayalleri suya düştü; hatta bazı eleştirmenler onun böyle büyük bir turnuvaya katılmasının gereksiz olduğunu öne sürdüler! Yine de o yılın sonunda forma şansını yakaladı ve boy gösterdiği kulüp değişiklikleri sayesinde daha fazla izlenir hale gelmeye başladı. Zaman geçtikçe Enes Ünal yalnızca gol atan bir futbolcu olmaktan öteye giderek liderlik vasfını geliştirmeye başladı ancak bu yolda birçok engelle karşılaştı! Her ne kadar yetenekli olsa da bazen oyunun içinde kaybolduğu dönemler oluyordu ki bu durum kariyerinde dalgalanmalara yol açıyordu... Örneğin, Real Valladolid'deki performansı tartışmalıydı çünkü bazen çok etkili olurken bazen de sıradan bir oyuncu gibi hissediyordu! Bugün geldiğimiz noktada ise Enes’in hikayesinin hala yazılmakta olduğunu söyleyebiliriz: genç yaşına rağmen ona yöneltilen ağır beklentiler devam ediyor ve ayrıca attığı gollerle Türk futboluna önemli katkılarda bulunuyor! Duygusal iniş çıkışların yanı sıra sık sık sosyal medyada gündeme gelen paylaşımlarıyla da dikkat çekiyor kim bilir belki de özel hayatındaki zorlukları paylaşarak daha fazla samimiyet yaratma çabasındadır? Sonuç itibarıyla bugüne dek edindiği deneyimler hem kişisel hem profesyonel gelişimi açısından öğretici olmuştur...

Belki ilerleyen yıllarda Avrupa’nın devlerinde kalıcı olacaktır ya da gelecekte Türk futboluna yeni nesiller yetiştirmek adına antrenörlük yapmayı seçecektir? Geçmişin yüklerinden sıyrılarak geleceğe yön verebilir mi? Tüm bunlar merak konusu! Fakat şu anda bile görmekte olduğumuz potansiyeliyle Enes Ünal’ın hala yolculuğunun başında olduğunu unutmamak gerekir.