2020 - Clarence Mini, Güney Afrikalı doktor, apartheid karşıtı aktivist, özgürlük savaşçısı, insan hakları aktivisti (d. 1951)

Clarence Mini, 1951 yılında Güney Afrika'nın karmaşık sosyal dokusunun ortasında, apartheid rejiminin zulmüne maruz kalan bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren adaletsizliğin ne demek olduğunu kavramaya başladı arkadaşlarının ve komşularının maruz kaldığı ayrımcılığı gözlemlemek, onun gelecekteki mücadelesinin temellerini attı.

Gençlik yıllarında, Clarence'ın aklındaki en büyük soru şuydu: "Bu duruma daha fazla nasıl dayanabilirim?" Lise yıllarında aktif olarak öğrenci hareketlerine katıldı. Ancak bu sadece bir başlangıçtı. Tıp eğitimi almak için üniversiteye girdiğinde, sadece bir doktor olmayı değil; aynı zamanda toplumunu iyileştirmek için mücadele eden bir aktivist olmayı da amaçlıyordu.

Eğitiminin ilerleyen dönemlerinde, Clarence tıbbın kendisine sunduğu bilgi ve becerileri kullanarak apartheid karşıtı mücadelenin ön saflarında yer almayı seçti. 1970'lerde başladı bu yolculuk; sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikleri gözlemledi ve sesini yükseltti. Ancak bu cesur tavrı onu tehlikeli sularda yüzmeye zorladı hapse atılma riski her zaman vardı.

Buna rağmen, 1980’lerde kurduğu sivil toplum kuruluşları ile hem sağlık hizmetlerini geliştirmeyi hem de insan hakları ihlallerine karşı durmayı başardı. Sokaklarda yapılan gösterilere katıldı ve bu süreçte birçok kez polis tarafından gözaltına alındı. Ama o asla pes etmedi; belki de en büyük motivasyonu, insanların hayatlarını değiştirme arzusuydu.

Kendisi sık sık şu sözleri sarf ederdi: “Bir doktorun sorumluluğu sadece hastaları tedavi etmek değildir; aynı zamanda toplumun tüm bireylerinin haklarını savunmak da vardır.” Zamanla ülkesinde özgürlük mücadelesinin sembol isimlerinden biri haline geldi belki de tarihin onu hatırlayacağı şekliyle gerçek bir özgürlük savaşçısıydı.

1994 yılında apartheid rejimi sona erdiğinde, Clarence için zafer dolu günler başlamıştı ancak bunun getirdiği yük de ağırdı. Kendi yaşamında mücadele ettiği ayrımcılığın son bulmasıyla birlikte yeni sorumluluklar üstlenmek zorunda kaldı: Artık insan hakları aktivisti kimliğiyle tanınıyor ve uluslararası platformda sesini duyurmak için çeşitli organizasyonlarla işbirliği yapıyordu.

Clarence’ın aktivizmi sadece Güney Afrika'yla sınırlı kalmadı; dünya genelinde insani krizlere dikkat çekti. Uluslararası basında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti ve birçok ülkede benzer sorunların çözümü için çağrıda bulundu kim bilir belki de adalet arayışı ona yeni ufuklar açmıştı!

Ancak her kahramanın düşüşü vardır... İronik olarak, başarılı kariyerinin yanı sıra kişisel yaşamında pek çok zorluk yaşadı. Ailesiyle olan ilişkileri giderek zayıfladı ve sık sık iş yükü nedeniyle yalnızlık hissi içinde kayboldu. Belki de başarısızlıklarından biri; sevdiklerini yeterince önceliklendirmemekti...

Son yıllarına gelindiğinde ise sağlık sorunları ortaya çıkmaya başladı yıllarca süren stres ve yorgunluk onun bedenini yormuştu fakat asla pes etmedi! Savaşmaya devam etti... Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmalar hala yankılanırken, genç nesillere ilham vermekten geri durmadı.

Aynı zamanda devlet yetkililerine yönelik eleştirileri artarak devam etti; özellikle hükümetin yeniden yapılandırma süreçlerini sorguladı "Eğer geçmişte öğrenilmediyse," diyordu Clarence Mini cümlelerine derin bir anlam katarak, "geleceğe dair umut taşımak mümkün değil." Bu sözler hala hafızalarda yer edinmiş durumda...

Peki ya bugün?

Sokak röportajlarında gençlerin aktardığına göre:

"Onun hikayesinden esinleniyoruz! İnsan haklarına sahip çıkmanın önemini anladık."Ayrıca mini belgesellerde adı geçen özgürlük savaşçılarından biri olarak anılıyor olması dikkat çekici…Bugün bile herkes ondan bahsediyor!Tarihçiler anlatır ki onun mücadelesinin izleri hâlâ sürüyor nesiller boyunca aktarılıyor! Hala kitaplarda ismi geçiyor çünkü yalnızca kendi halkını değil tüm insanlığı savundu... İşte asıl mirası burada yatıyor!Bunun yanında sosyal medya platformlarında ise #ClarenceMini etiketi altında paylaşımlar yapılmakta... Onun mücadelesi ilham kaynağı olmaya devam ediyor!