
Adı: Erik Erikson
Doğum Yılı: 1902
Ölüm Yılı: 1994
Uyruk: Amerikalı
Köken: Danimarka ve Alman
Meslek: Psikolog
1994 - Erik Erikson, Danimarka ve Alman kökenli Amerikalı psikolog (d. 1902)
Dünya Savaşı'nın patlak vermesi gibi olaylar, hayatının yönünü belirlemede büyük rol oynadı. 1933'te Nazi rejiminin yükselişiyle birlikte ailesi Danimarka'ya göç etti belki de bu ayrılık, onu insan psikolojisi üzerine derinlemesine düşünmeye iten faktörlerden biri oldu. Danimarka'da geçirdiği yıllar boyunca psikolojiye olan tutkusunu geliştirirken, sanatla iç içe bir yaşam sürdü. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti ve burada çocuk gelişimi üzerine araştırmalar yapmaya başladı.
Bu süreçte Freud'un teorilerinden etkilendi; ancak kendi özgün bakış açısını da geliştirmeyi başardı. Freud’un cinsellik odaklı yaklaşımına karşılık olarak Erikson'un insan gelişimini sosyal ve kültürel bağlamda ele alması dikkat çekiciydi. 1950'lerin ortalarında "kimlik" kavramını ön plana çıkararak yaptığı çalışmalarla adını duyurdu. Kimliğin gelişimi üzerinde yoğunlaşan Erikson, her bireyin farklı evrelerden geçtiğini öne sürdü bu evreler birbirini takip eden kritik dönüm noktaları olarak nitelendiriliyordu.
Ancak bu evreler yalnızca bireyler için değil, toplum için de geçerliydi; çünkü kimlik arayışı sadece kişisel değil toplumsal bir deneyimdi. Erikson'un en dikkat çekici eserlerinden biri "Childhood and Society" kitabıdır ki burada çocukların gelişim sürecinde sosyal faktörlerin etkisini incelerken; belki de en büyük katkısı insanın yaşam döngüsündeki sekiz aşamalı teorisiydi bu teori günümüzde hala tartışılmakta ve kullanılmaktadır. 1960'larda ise popüler kültürde kendine yer bulmaya başladı; çünkü onun kuramları özellikle gençlik kültürü içerisinde yankı buldu. O dönem gençler arasında yaşanan kimlik bunalımları, sosyal devrim hareketleriyle birleşince Erikson’un fikirlerine ilgi arttı belki de gençliğin içindeki kaosun kaynağını anlamak isteyen birçok kişi onun çalışmalarına başvurdu.
Ancak zamanla onun teorileri bazı eleştirilere maruz kaldı: Kim bilir? Belki de eleştirilerin çoğu modern toplumun değişen dinamiklerinden kaynaklanıyordu! İnsanlar artık daha karmaşık ilişkiler yaşıyorlardı ve toplumsal normlar hızla değişiyordu; bu da Erikson’un çizdiği yaşam aşamalarının geçerliliğini sorgulattı. Yıllar geçtikçe psikolojik çalışmalarına devam eden Erikson, 1994 yılına gelindiğinde kendisi hem akademik çevrelerde hem de popüler psikolojide saygın bir isim haline gelmişti ancak sağlık sorunları onu yavaş yavaş etkisi altına almaya başlamıştı. Hastalık sürecinde bile düşüncelerini paylaşmaktan vazgeçmedi: "Kendimizi bilmek zorundayız," dediği anlardan biri hafızalarda kalmıştır! Hayatının sonlarına yaklaşırken birçok genç zihin üzerinde etki bırakmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu... Ne yazık ki sağlığı giderek kötüleşti ve o yıl hayata veda etti! Ölümünden sonra bile fikirlerinin yankıları devam etti; pek çok üniversitede onun adıyla anılan dersler verilmeye başlandı...
Bugün bile onun çalışmaları modern psikolojinin temellerinden biri olarak kabul ediliyor zihinsel sağlık alanında uygulanan terapi yöntemleri üzerinde büyük etkisi var! Hatta sosyal medyada sıkça rastladığımız "kimliğimizi keşfetme" söylemleri belki de doğrudan ona atfedilebilir...