1960 - Togo, Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.

Fransa'nın kolonyal yönetimi altında yıllarca süren bir varlığın ardından, 27 Nisan 1960'da Togo'nun bağımsızlığını kazanması, kıtanın geleceği için bir dönüm noktası olarak kaydedildi. Peki, bu bağımsızlık sadece bir tarihi olay mıydı yoksa Afrika'nın özgürleşme sürecinde bir kıvılcım mı? Tarihçiler, bu soruya yanıt ararken bazı gerçekler ön plana çıkıyor.

Tarihsel Arka Plan

Togo, 1884 yılında Alman İmparatorluğu tarafından işgal edilmişti. I. Dünya Savaşı sonrasında, 1919'da Togo'nun toprakları Fransa ve Birleşik Krallık arasında paylaşılmıştı. Fransa'nın yönetimi altında yaşamaya devam eden Togolular için hayat zorlu geçti; birçok insan kölelik sistemine zorlandı ve ekonomik sömürüye maruz kaldı.

1945 yılından itibaren dünya genelindeki dekolonizasyon hareketleri hız kazandı. Bunun etkisiyle Togo'da da milliyetçi hareketler ortaya çıktı. Özellikle 1956 yılında kurulan Togolu Ulusal Birlik Partisi (U.N.T.P.), Fransız yönetimine karşı güçlü bir muhalefet oluşturdu. Bu dönem boyunca birçok Togolu lider uluslararası destek arayışına girdi.

27 Nisan 1960 - Bağımsızlık Günü

27 Nisan sabahı Togo halkı uyanırken hava oldukça gergin ve umut doluydu. O gün yalnızca takvimde bir tarih değil; aynı zamanda özgürlüğe adım atmanın simgesiydi! Ülkedeki kalabalık meydanlar coşku ile dolup taştı.

Dikkat çeken şey ise bağımsızlık ilanının hemen ardından yapılan kutlamalarda yaşanan euforia! Resmi kayıtlara göre yaklaşık 100 bin kişi sokaklarda yer aldı . Herkes tek ses olmuştu: "Togo özgürdür!" Bir tanık ifadesine göre “O gün hepimiz sanki yeniden doğmuş gibiydik... Hayallerimizin peşinden koşma zamanı gelmişti.”

Sosyal Dayanışma ve Mücadele Dönemi

Togo’nun bağımsızlığına giden yolda sosyal medya yoktu; ancak halkın dayanışması oldukça dikkat çekiciydi. Radyo duyuruları sayesinde toplumsal bilincin artırılması hedeflenmişti . Ülkenin dört bir yanında insanlar evlerinde toplantılar yaparak hem birbirlerine moral veriyor hem de mücadele yöntemlerini tartışıyorlardı.

Bazıları Fransa'nın güçlü elinin altında yaşamaktan çokça bıkmıştı; üstelik genç nesil için daha farklı fırsatlar yaratma zamanının geldiğini hissediyorlardı! Milliyetçi duygular giderek artarken sokaklarda yürüyen kalabalıklar her seferinde yalnız olmadığını hissettiriyordu .

Bağımsızlığın Sonrası

Bağımsızlık günü kutlamaları sona ererken pek çok insan merakla “Şimdi ne olacak?” sorusunu sormaya başladı. Çünkü bağımsızlık sadece resmi bir belge imzalamaktan ibaret değildi! Siyasi iktidar ele geçirilirken karmaşa kaçınılmaz hale geldi...

Tarihe geçen ilk devlet başkanı Sylvanus Olympio oldu; ancak iktidarı boyunca ülkenin toplumsal dengesini sağlaması oldukça zor oldu! Ekonomik sorunlar arttıkça çatışmalar derinleşti ve bu da sosyo-politik istikrarsızlığa yol açtı. Çeşitli askeri darbeler neticesinde ülke sürekli kan değişimi yaşıyordu!

Günümüzle Bağlantı

Peki ama bugün neler oluyor? Bugün hala kıtanın pek çok bölgesinde eski sömürgeci güçlerin etkisi devam etmekte... Özgürlük mücadelesinin ardından gelen belirsizlik ve savaş durumları hâlâ birçok ülkede kendini göstermekte . Sonuçta artık Twitter üzerinden düşüncelerimizi yayabildiğimiz çağdayız!

Sosyal medya üzerinden fikir alışverişi yapıldığı günümüzde örgütlenmek her zamankinden daha kolay hale geldi ama mücadelede dikkat edilmesi gereken hususlar olduğu kesin! Hala emperyalist güçlerin belirleyici olduğu çeşitli politikalar göz ardı edilmemelidir...