1865 - ABD anayasasına köleliği yasaklayan madde eklendi.

1865 yılı, Amerika Birleşik Devletleri’nin tarihindeki en çalkantılı dönemlerden birine ışık tutan önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yıl, 13. Değişiklik ile kölelik, Anayasa’nın en üst düzeyde yasaklandığı yıla işaret etmektedir. Peki, bu tarihi değişim neden bu kadar kritik bir öneme sahiptir?

Tarihsel Bağlam

Kölelik, Amerika'nın kuruluş yıllarından itibaren var olan ve toplumun temellerini derinden etkileyen bir kurumdur. 1619’da Virginia’ya getirilen ilk Afrikalı köleler ile başlayan bu süreçte, ABD’nin güneyinde tarım ekonomisinin belkemiği haline gelmişti. Bu durum ise Kuzey ve Güney eyaletleri arasında derin toplumsal ve ekonomik ayrımların doğmasına sebep oldu.

Özellikle 19. yüzyılın ortalarında gerçekleşen Sanayi Devrimi ile birlikte, köleliğin ekonomik gerekliliği tartışılmaya başlandı. Özgürlük ve eşitlik talepleri yükseldikçe; kölelere özgürlük vermek isteyen gruplar daha da etkin hale geldi.

Sivil Savaşın Etkisi

1861 yılında patlak veren İç Savaş , aslında bu derin çatışmanın sonucu olarak değerlendirilebilir. Kuzey eyaletleri -Birlik- köleliğe son vermek için savaşırken; Güney eyaletleri -Konfederasyon- mevcut durumu korumak için savaşıyordu. Dikkat çeken şey, savaş sırasında pek çok insanın hayatını kaybetmesiydi: Resmi kayıtlara göre yaklaşık 620 bin insan yaşamını yitirdi! Bu rakam dönemin tüm savaşlarını topluca düşündüğümüzde oldukça büyük.

Değişikliğin Kabulü

Köleliği sona erdirmek için yapılan mücadelede belirleyici olan anlardan biri de 31 Ocak 1865’te gerçekleşti. Kongre tarafından onaylanan 13. Değişiklik ile artık kölelik yasadışı hale gelecekti.

Tahminlere göre, o gün ABD tarihinin en önemli kararlarından biri alınmıştı ama sahnede yine büyük acılar vardı: Tanık ifadelerine göre birçok insan o günde sokaklarda sevinç gözyaşları dökerken, bazıları ise sevinçten çok belirsizlik hissediyordu çünkü geçmişlerinin yükünü nasıl atacaklardı ki? O gün Washington'da halk sokakta kutlama yaparken insanlar; “Kölelik bitti!” sloganlarını atıyorlardı fakat bunun yanında sorular da akılları meşguldü: "Ya sonra?"

Sosyal Medya Öncesi Dayanışma İhtiyacı

Köleliğin sona erdirilmesi süreci sadece Anayasa değişikliğiyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda toplumun dayanışma gücünü de ortaya koydu! Telefon zincirlerinin olmadığı dönemde, gazete ilanları ve toplumsal organizasyonlar devreye girdi.Bazı kaynaklara göre, Kuzey'deki aktivistler mesajlarını hızla yaymak için yerel kiliseleri ve sosyal kuruluşları kullandılar.

Günümüzdeki Yansımaları

Peki bugün ne oluyor? İş dünyasında çeşitlilik anlayışı gündemde iken; hâlâ birçok yerlerde eşitsizlikler devam ediyor... Özellikle siyah Amerikalılar üzerindeki baskılar devam etmekte… Hatta bazı sosyal medya kullanıcıları “@........... gibi etiketlerle mücadeleyi sürdürmekte...

Kendi Hikâyelerimizden Bir Kesit: Uydurulmuş Bir Anekdot

Ayrıca her bireyin kendi hikayesi var elbette... Örneğin bir kadın şöyle demişti: "Büyükbabam bana anlatırdı nasıl kaçtıklarını.” Aile bağlarının güçlü olduğu yerde geçmiş unutulmaz!

Sonuç Olarak...

Bugün hala tartışmalar devam etmekte... Toplumlarda çeşitlilik hakkındaki görüşlerimiz ne kadar ilerlese de maalesef geçmişin izleri silinmedi! Belki de bu soruları düşünmeliyiz: “Gerçekten özgür müyüz?” Yoksa özgürlüğümüz hâlâ kısıtlı mı? Sonuç olarak tarihin tekrarlanıp tekrarlanmayacağı üzerine düşünebiliriz!