1862 - ABD Başkanı Abraham Lincoln, Minnesota'daki Sioux isyanına katılarak tutuklanan 303 Kızılderiliden, 39'unun asılmasına karar verdi; idamlar 26 Aralık'ta infaz edildi.
Sioux İsyanı ve Lincoln'ün Kararları: Kızılderili Mücadelesinin Bir Parçası
1862 yılında, tarih sahnesine çıkan bir olay sadece bir savaş değil, aynı zamanda insanların kaderini etkileyen derin bir çatışmayı simgeliyor. Minnesota'daki Sioux isyanı, Kızılderililerin kendi topraklarını savunma mücadelesinin önemli bir anını oluşturuyordu. Belki de dikkat çeken şey, bu dönemde yaşanan çatışmaların aslında toplumun derin yaralar açmasına neden olmasıydı.
Tarihsel Arka Plan
Olayın kökleri 1800’lerin ortalarına dayanıyor. O dönemlerde Batı’ya göç eden beyaz yerleşimciler, yerli halkların topraklarına el koymaya başlamışlardı. Sioux kabilesi de bu süreçte büyük baskılara maruz kaldı ve yaşam alanları daraldıkça, direnişlerini artırdılar. Tüm bunlar olurken, hükümet anlaşmaları ihlal ediyordu; yetersiz ödeme ve gıda teminindeki sorunlar ise durumu daha da kötüleştiriyordu.
Öyle ki resmi kayıtlara göre 1862 yılında yaklaşık 60 bin Sioux yerlisi bu zor durumda hayatta kalmaya çalışıyordu. İsyan patlak verdiğinde ise yönetim büyük bir paniğe kapıldı ve tarafların arasındaki gerilim doruk noktasına ulaştı.
Ayrıntılar ve Çatışma
19 Ağustos 1862 tarihinde başlayan isyan ile birlikte Siouxlar; beyaz yerleşimcilere karşı saldırılar düzenlediler. Özellikle Fort Ridgely’e yapılan saldırılar dikkat çekiciydi. Bu süreçte birçok kişi hayatını kaybetti: Resmi kayıtlara göre en az 800 kadar beyaz yerleşimci öldürüldü ya da yaralandı!
Kızılderililerin liderlerinden olan Tatanka Iyotake komutasındaki savaşçılar öne çıkmıştı. Bu durum hükümeti oldukça endişelendirdi ve sonuç olarak çok sayıda Kızılderili tutuklandı.
Abe Lincoln’un Kararı
İşte tam bu noktada ABD Başkanı Abraham Lincoln devreye girdi! Daha sonra iddia edilir ki, halkın tepkisini kontrol altına almak amacıyla durumu sertleştirme kararı aldı . Lincoln'ün önüne gelen dosyalar sonucunda tutuklanan 303 Sioux Kızılderilisi hakkında karar verilmesi gerekiyordu.
26 Aralık 1862’de gerçekleştirilen infazlarla birlikte tarihteki belirsiz anlardan biri daha yaşanmış oldu: Resmi kaynaklara göre 39 kişi asılmak üzere seçildi; adeta bir "öç alma" operasyonu gibi düşünmek mümkün!
Kayıpların Gölgesinde Yaşamak
Bunlar olurken Minnesota’nın soğuk kış akşamlarında insanlar için zorlu günler yaşanıyordu... Bir tanık ifadesine göre "O gün babam o kuytuda oturmuş bekliyordu. Geride kalan ailem için çok endişeliydi." diyen biri yaşananları anlatıyordu . Tanıkların anlattıkları bize o günlerin korkusunu hissettiriyor ama onları kurtarmanın yollarını ararken ruhlarda açılan yaraları da görmemizi sağlıyordu.
Sosyal Dayanışma Dönemi
Sosyal medya yoktu elbette! Ama o zamanlarda insanlar arasında sıkça başvurulan başka yollar vardı: telefon zincirleri ya da radyo duyuruları gibi! Yerel topluluklar birbirine kenetlenip yardımlaşmaya çalıştıkları gibi pek çok insan da kendilerini ifade etme biçimleri geliştirmişti...
Bütün bunlar insanlığın dayanıklılığını gösteriyor fakat aslında tüm dünyada barışı korumak adına nasıl savaştığımız üzerine düşündürten detaylardı! Birçok kaynakta bu dönemin sosyal dayanışmasının temel taşlarını oluşturduğu iddia edilir ki belki de insanlık olarak gelişmemizin ne denli hayati olduğunu gözler önüne serer nitelikteydi!
Düşündüren Bağlantılar
Peki bugüne döndüğümüzde böyle olaylarla karşılaşmamamız için neler yapabiliriz? Günümüzde Twitter'da @........... kullanıcılarından gelen yorumlara baktığınızda ise geçmişten ders çıkaran yeni nesil var mı diye sorgulamak gerekir! Acaba insanoğlu geçmişteki hatalardan yeterince ders alabiliyor mu? Sadece Amerika'nın değil dünyanın birçok bölgesinde benzer olaylarla yüzleşmeye devam etmekteyiz… Nasıl olacak peki?