1988 - Jiah Khan, Hint asıllı Britanyalı ve ağırlıklı olarak Bollywood filmlerinde rol alan oyuncu (ö. 2013)

Bir gün, ışıl ışıl bir dünyada bir yıldız doğmak üzereydi. 1988 yılında, Hint asıllı Britanyalı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Jiah Khan, henüz bebekken bile büyüleyici bakışlarıyla çevresindekileri etkiliyordu. Çocukluğu boyunca dans ve tiyatro ile iç içe büyüdü; sanki sahne ona doğuştan yazılmıştı. Ancak, bu yeteneklerin ötesinde, hayalleri de vardı Bollywood’un parlayan yıldızlarından biri olmak.

Genç yaşta başladığı oyunculuk yolculuğu sırasında birçok zorlukla karşılaştı. Tiyatro sahnelerinde ilk adımlarını attığında herkes onun parlayacağını biliyordu. Fakat bu yolculuk kolay değildi; Mumbai'nin film endüstrisi oldukça sertti ve rekabet amansızdı. 2007'deki ilk filmiyle büyük bir çıkış yakaladı ama bu sadece başlangıçtı. Buna rağmen, Jiah'nın en büyük arzusu gerçek bir sinema ikonu olmaktı bunun için her şeyi göze almıştı.

2007 yılında "Nishabd" adlı filmde Amitabh Bachchan ile birlikte rol alması onun kariyerinde dönüm noktası oldu. İronik olarak, genç yaşta edindiği bu tecrübe onu hemen popüler hale getirdi ama ne yazık ki kısa sürede gelen şöhretin ağırlığı altında ezilmesine neden oldu. Film eleştirmenleri tarafından beğenilmesine rağmen, Jiah’nın kendi içsel mücadeleleri onu rahatsız ediyordu; belki de Hollywood’da ya da uluslararası projelerde daha fazla yer almak istiyordu kim bilir?

Sahne arkasında kalan hayatında ise duygusal dalgalanmalar vardı; zamanla kendini yalnız hissetmeye başladı ve sosyal medya baskısı altında parçalanıyormuş gibi hissetti. Birçok insan onun güçlü ve bağımsız bir kadın olduğunu düşünüyordu fakat belki de onun içindeki karanlık düşünceler gözden kaçıyordu... 2010 yılına geldiğimizde Jiah Khan artık sadece Bollywood'un değil, aynı zamanda medyanın da ilgi odağıydı.

Ama burada dikkat çeken başka bir nokta daha vardı: Sosyal medya üzerindeki etkinliği... Kendisi etrafındaki dünyayı ve kendi yaşamını paylaşıyor fakat ironi şu ki; ne kadar çok paylaşıyorsa o kadar yalnız hissediyordu! Belki de kaygıları yüzünden sosyal çevresi daraldı halkın beklentileri onu yavaş yavaş sıkıştırmaya başlamıştı.

Buna rağmen yeteneğiyle göz doldurmayı başardı ama kişisel hayatındaki çatışmalar devam etti... Zaman geçtikçe ruh hali çalkantılı hale geldi ve bunun üstüne gelen ilişki sorunları Jiah'nın hayatında yeni yaralar açmasına neden oldu. O dönemlerde yaşadığı aşklar genellikle ses getirse de hiçbiri gerçekten derin değildi! Her seferinde kalbi kırık dönerken umutlarını yeniden toplamak zorunda kaldı.

2013’te hayatının sonlarına yaklaşırken belki de gelecekte neler yapabileceğini düşlüyor ancak geçmişinin hayaletleri peşini bırakmıyordu... O yılın haziran ayında korkunç bir olay gerçekleşti: Genç oyuncunun ölümü tüm Hindistan’da şok etkisi yarattı! Duygusal çöküşünün ardından intihar ettiği duyulduğunda hayranları arasında derin üzüntüye neden oldu; çünkü kimse onun böyle son bulacağını düşünmemişti!

Bazıları ona “kırık kalpler” demeyi tercih ederken diğerleri kariyerinin sona ermesinin acısını paylaştılar... Ölümünden sonra bırakılan miras ise tartışmalara neden oldu; bazıları onu yalnızca güzel yüzlü bir genç kız olarak hatırlarken diğerleri geride bıraktığı eserlerle anılmasını savundu...

Bugün bile Jiah Khan'ın anısı taze… Sosyal medyada kendisine yapılan saygılar hala devam ediyor pek çok kullanıcı hâlâ ona olan sevgilerini dile getiriyorlar! İronik olan şu ki: Onun hikayesi hala pek çok insan için ilham kaynağı olmaya devam ediyor! Kimi zaman “hayatta kalma” mücadelesi verenler için sembol haline gelirken bazen de sanatçı ruhuyla gençlere örnek teşkil ediyor.

Sonuç olarak görüyoruz ki Jiah Khan’ın yaşamı biraz karamsar olsa da belli dersler çıkarmak mümkün... Bazen içinde bulunduğumuz ortamda yalnız olmadığımızı bilmek gerekiyor… Kim bilir? Belki de onun mirası tam burada yatıyor: Yıldızların arasında bile bazen kaybolabiliyoruz!