
Doğum Yılı: 1886
Ölüm Yılı: 1939
Milliyet: Macar
Meslek: Politikacı
Siyasi Görüş: Komünist
Önemli Rol: Macaristan'da kısa süreli bir komünist hükümetin liderliğini yapmıştır.
1886 - Béla Kun, Macar komünist politikacı (ö. 1939)
Bir gün, Macaristan’ın göbeğinde, bir adam doğdu. Yıl 1886’ydı ve bu küçük çocuk, siyasi fırtınaların gelecekte şekillendireceği bir dünyanın eşiğindeydi. Béla Kun, adını duyuracak olan çocuğun adıydı. Ancak onun hikayesi sıradan bir yaşamdan çok uzaktı; zira genç yaşta sosyalist düşüncelerle tanıştı ve bu ideolojinin peşinden koşmaya başladı.
Gençliği boyunca devrimci fikirler peşinde koşarken, dönemin karmaşası ona ilham verdi. Öğrenim hayatında özellikle tarih ve felsefeye olan ilgisi dikkat çekiyordu fakat daha da önemlisi, o yıllarda yaşanan siyasi çalkantılar onu şekillendiriyordu. Savaşlar, devrimler ve ideolojik çatışmalar arasında büyüyen Béla Kun için hayat adeta bir savaş alanıydı; böylelikle kendi düşüncelerini de oluşturmayı öğrendi.
Buna rağmen, belki de en büyük dönüm noktası 1918 yılına denk geldi. I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Macaristan’da kaos hüküm sürmeye başladı; işte tam bu noktada Béla Kun'un liderlik vasfı kendini gösterdi. Ekim Devrimi’nin ardından ülkede sosyalist hareketler hız kazandı böylece Kun’un 1919’daki Macar Sovyet Cumhuriyeti'nin kurulmasındaki rolü inkâr edilemez hale geldi.
Ancak tüm bunlar sadece başlangıçtı... İktidara geldikten sonra yaptığı reformlar ve değişikliklerle ülkenin yapısını değiştirmeye çalıştı; ama bu dönüşüm onu dostlarıyla beraber düşmanlarının hedefi haline getirdi. Kısacası, başarılı hamleleri ona hem hayranlık hem de nefret kazandırdı çünkü her adımında ardında başka bir kriz bırakıyordu.
Béla Kun’un vizyonu oldukça cesurdu: Tarımda kolektivizasyon teşvik edildi; işçiler için haklar tanındı ancak sonuçları ağır oldu! Zira tarım reformları kırsal kesimde ciddi tepki topladı ve şehirlerdeki işçi sınıfının beklentileri karşılanmadığı için huzursuzluk baş göstermeye başladı.
Sonuç olarak, iktidarı çok uzun sürmedi... 1919 yılının yaz aylarında karşıt grupların saldırılarıyla Sovyet Cumhuriyeti yıkıldı ve Béla Kun yurt dışına kaçmak zorunda kaldı ironik olarak kendi halkının elinden kaçıyordu! Zorunlu göçü sırasında Avrupa'nın farklı köylerinde yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldı; belki de en büyük acısı ise kendi ülkesi üzerinde kaybettiği kontrol hissiydi.
Daha sonra Komünist Partisi’ne katılarak Sovyetler Birliği'nde faaliyet göstermeye devam etti ama yine de geride bıraktığı ülkesine dair özlemleri hep sürdü... Kim bilir? Belki de en derin arzusu tekrar geri dönüp Macar halkıyla birlikte olabilmekti fakat şartlar buna izin vermedi!
Zaman geçtikçe belli başlı olayların akışı içinde Béla Kun’un adı unutulmaz hale gelmeye başladı... 1930’ların başında Stalin rejiminin zulmünden kaçan birçok insan gibi o da yeraltına çekilmek zorunda kaldı ancak hapsolduğu yalnızlık içinde bile politik ideallerini kaybetmedi! Ne yazık ki hayalleri hiçbir zaman gerçekleşemedi; çünkü 1939 yılında hayatına veda etti sonrası ise tarih kitaplarında yalnızca sayfalarda kalan kelimeler olarak kaldı.
Tarihçiler anlatır ki onun mirası sadece radikal politikaların öncüsü olmakla kalmadığı gibi aynı zamanda birçok insanın idealizmine ilham verdiği yönündeydi… Bugün bile bakıldığında komünizm üzerine tartışmaların canlılığına dair örnekler sunuyor. Hatta modern bazı siyasetçiler dahi onun mücadeleci ruhunu örnek alarak adımlar atıyor!
Béla Kun’un trajik hikayesinin yankıları günümüzde hala hissediliyor olabilir mi? Belki de bazı gençlerin radikal düşüncelere yönelmesine neden olan geçmiş travmaları anlamalarını sağlıyor... Sonuç itibariyle tarihi figürlerin etkileri her zaman geleceğe uzanır; bunu hiç unutmamak lazım...