<\/noscript>
dayhist.com logoDayhist

2008 Yılında Türkiye'de Eğitimde Bir Dönüm Noktası: Üniversitesiz İl Kalmadı

2008 yılının bahar aylarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, üniversite bulunmayan dokuz ilde devlet üniversitesi kurulmasını öngören bir kanun tasarısı kabul edildi. Bu önemli gelişme ile birlikte Türkiye'nin eğitim haritası büyük bir değişim yaşadı. Peki, bu kararın ardında ne gibi sebepler vardı ve toplumsal hayatımıza etkileri neler oldu? İşte detaylar!

Eğitimde Eşitlik Arayışı

Türkiye’de eğitime erişim konusundaki eşitsizlikler uzun yıllardır tartışılan bir meseleydi. Birçok kaynakta, özellikle kırsal kesimdeki gençlerin yüksek öğrenim imkanlarından mahrum kaldığı iddia ediliyordu. 2008 yılına gelindiğinde ise 9 il hala üniversitesiz kalmıştı; Aksaray, Ardahan, Bayburt, Gümüşhane, Iğdır, Karaman, Kilis ve Tunceli gibi iller bu durumu yaşayan şehirlerdi.

Hükümetin aldığı bu kararın anlamı sadece yeni üniversitelerin açılması değil aynı zamanda bölgeler arası eğitim eşitsizliğinin azaltılmasıydı. 7 Eylül 2008 tarihinde yapılan TBMM oylamasında toplamda 395 milletvekili tasarıya 'evet' oyu verdi. Bu durum aslında toplumsal bir ihtiyacın karşılandığını göstermekteydi.

Tarihsel Arka Plan

Türkiye’deki yükseköğretim sistemi kuruluşundan itibaren pek çok evre geçirdi. Özellikle 1980 sonrası liberal politikaların etkisiyle birçok özel vakıf üniversitesi kuruldu. Ancak devlet destekli yükseköğretime erişimin yeterince yaygın olmadığı düşünüldüğünde , özellikle doğu ve güneydoğu illerinde eğitime erişimin son derece kısıtlı olduğu gözlemlenmiştir.

Ayrıca İstatistiklere göre; Türkiye'de 2000 yılında sadece 54 devlet üniversitesi varken bu sayı 2008'de hızla artmış ve ülke genelinde eğitim standartlarının yükselmesine katkıda bulunmuştur.

Duygusal Bir Anekdot: O Gün Orada Neler Oldu?

17 Mayıs 2008 tarihinde TBMM Genel Kuruluna giren vatandaşlardan biri olan Zeynep Hanım’ın sözleriyle anlatmak gerekirse: “O gün meclisteki atmosferi asla unutamam! Sadece evlatlarımız için değil; kendi geleceğimiz için de umut doluyduk.” Belki de bu duygu o sırada orada bulunan pek çok kişinin hissettiği duygular arasında en yoğun olanıdır.

Sosyal Dayanışma ve Kamuoyunun Tepkisi

Bütün bunlar olurken sosyal medya platformları oldukça etkili değildi elbet ama o dönemde yine de halk arasında önemli iletişim yolları mevcuttu: Telefon zincirleri... İnsanlar birbirlerine haber ulaştırmak için akşamları kapı kapı gezip köylerde toplanıyorlardı. Mahalle dayanışması sayesinde birçok kişi eğitim hakkına sahip olma konusunda bilinçleniyordu.

Kamuoyu oluşurken çeşitli radyo duyuruları da yapılmaktaydı; “Artık köyünüzün çocukları da yüksekokul okuyacak!” gibi mesajlarla halka umut aşılanıyordu! Sonuç olarak insanlar bilinçlendikçe kamu desteği büyüyor böylelikle yasaların yürürlüğe girmesi daha kolay hale geliyordu.

Bugün ile Bağlantılar

Peki bugün ne durumda olduğumuzu düşünelim? Artık sosyal medya aracılığıyla iletişim anlık hale geldi. Örneğin Twitter’da @............... hesabından yapılan paylaşımlar sayesinde velilerin talep ettikleri değişiklikler hemen gündeme gelebiliyor . Bu hız da aslında geçmişte elde edilemeyen sosyal hareketliliği sağlamaktadır!

Sonuç: Geleceğe Dair Umut

Bazıları tarafından "Üniversiteleşme süreci" olarak adlandırılan bu dönüşüm hareketinin sonuçlarını bugünün gençliği alacak... Acaba gelecek nesiller gerçekten de güçlü bir akademik temele sahip olacak mı? Yoksa tekrar aynı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacak mıyız?

Soru - Cevap

2008 yılında TBMM'de kabul edilen kanun tasarısı neyi öngörüyordu?
Bu kanun tasarısının Türkiye eğitim sistemi üzerindeki etkileri neler oldu?
Hangi illerde üniversite açılması öngörülmüştü?
İstanbul'da kurulan iki vakıf üniversitesinin amacı neydi?
author icon

Melis Uğur

Tarihin en ilginç anlarını keşfederek okuyuculara sunuyor.


Bu içerik dayhist.com topluluğu tarafından düzenlenmiştir

Aynı günün diğer bazı olayları