1887'de İmzalanan Tripartite Paktı: Avrupa'nın Jeopolitik Dönüşümü
Bir zamanlar Avrupa'nın dengelerini sarsan bir anlaşma, 1887'de imzalanan Tripartite Paktı. Bu anlaşmanın detaylarına inmeden önce, o dönemdeki atmosferi anlamak için şunu sormak lazım: Neden güçlü devletler arasında bir ittifaka ihtiyaç duyuldu? Belki de o dönem Avrupa'da yükselen milliyetçilik hareketleri ve emperyalizm rüzgarları, ülkelerin birbirine daha çok yaklaşmasını sağladı.
Tarihi Arka Plan
19. yüzyılın sonlarına yaklaşıldığında, Avrupa'nın siyasi haritası birçok kez değişti. 1866'da Avusturya-Macaristan ile Prusya arasındaki savaş sonrasında Prusya'nın yükselişi, Almanya Birliği'nin temellerini attı. Ardından 1870-71 Fransız-Prusya Savaşı ile Almanya tek bir çatı altında birleşti. Bu durum diğer güçleri endişelendirmişti; zira yeni oluşan Almanya’nın askeri gücü tartışmasız bir şekilde artmıştı.
Buna ek olarak, İtalya’nın da birleşmesiyle birlikte Akdeniz’de etkili olmak isteyen ülkeler için rekabet artıyordu. O dönemlerde yürürlükte olan Bismarck'ın dış politikası, Alman İmparatorluğu'nun çıkarlarını korumaya yönelik stratejilerle doluydu.
Tripartite Paktı'nın Önemi ve İçeriği
Bazı tarihçilere göre; Tripartite Paktı aslında güç dengesini koruma amacı taşıyordu. Anlaşma, Almanya, İtalya Krallığı ve Avusturya-Macaristan arasında imzalandı. Hedefi ise Fransa’yla olan potansiyel tehditleri bertaraf etmek ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’daki etkisini artırmaktı.
Paktın içeriği esasen şu şekildeydi:
- Karşılıklı Savunma: Üç ülke arasında herhangi birinin saldırıya uğraması durumunda diğer iki ülkenin destek vereceği taahhüt edildi.
- Siyasi İşbirliği: Ülkeler arası işbirliği geliştirilerek uluslararası meselelerde ortak hareket edilecekti.
- Ticari Anlaşmalar: Ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi hedeflendi; böylece ülkeler arasındaki ticaret hacmi artırılacaktı.
Peki bu pakt gerçekten uzun vadede sürdürülebilir miydi? Bazıları bu konuda şüpheciydi; çünkü ülkeler arası çıkar çatışmaları hiç eksik olmuyordu! Örneğin... O dönemde aynı zamanda koloniler üzerine de rekabet yaşandığı biliniyor ki bu da dolaylı yoldan pakta etki edebiliyordu!
Duygusal Bir Sahne: Savaşın Gölgesinde
"18 Temmuz 1888'de saat 14:30’da Berlin’deydim..." diyor Johann Müller , "Bismarck’ın ofisinden dönerken gördüğüm kalabalık oldukça kaygılıydı. İnsanların gözlerindeki endişe ve belirsizlik akşam üstü çayının tadını kaçırıyordu." Resmi verilere göre ise Almanya’nın bu süreçte askeri harcamaları %15 oranında arttırmıştı! Aslında o an nelerin olabileceğini kimse tahmin edemezdi...
Sosyal Medyanın Olmadığı Günlerde Dayanışma Nasıl Sağlandı?
Bugünkü sosyal medya ortamını düşündüğümüzde... Gerçekten iletişim nasıl sağlanıyordu? Telefon zincirleri veya bültenlerle haberdar olan insanlar birbirlerine ulaşabiliyorlardı! İşte tam bu noktada bazı yerel radyolar devreye girerek durumu halka ulaştırmaya çalışıyorlardı!
Anlaşmanın ardından geçen süre içinde uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğu da anlaşılmış oldu! Hatta bazı iddialara göre Osmanlı yönetimi bile bu durumu izleyerek karşı adımlar atmayı planlamıştır…
Tarihin Tekerrürü: Bugüne Bağlantılar
Peki günümüz ile bağlantısı nedir? Günümüzde sosyal medya üzerinden hızlı iletişim kurmak her zamankinden daha kolayken; bazı değerli bilgilerin doğruluğu hala sorgulanabilir durumda! Şöyle düşünelim: Twitter'da @............ adlı kullanıcı "Savaş tam ortasında olsa bile diplomatların sürdürdüğü müzakere hiç bitmedi!" paylaşımını yapıyor olabilir mi?
Sonuç: Ne Öğrendik?
Pactın kısa vadede başarılı olduğu söylenebilir ama uzun vadeli sonuçları felaketle bitmiştir… Herkes kendi çıkarlarını gözetirken sonuçta büyük savaşlara yol açabilecek gelişmelerin zemini hazırlanmıştır!
Bundan sonra benzer şartların tekrar yaşanmaması için ne tür tedbirler alındığını düşündünüz mü? Unutulmamalıdır ki tarih tekerrürden ibarettir... Ama belki de günümüz dünyasında buna gerek kalmayacak mı?