1908 - Kolağası Resneli Niyazi Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin de onayı ile Makedonya'da Ohri yakınındaki dağlara çıkarak, II. Meşrutiyet'in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri oldu.
II. Meşrutiyet ve Resneli Niyazi Bey: Tarihin Kırılma Noktası
Tarihin bazı anları vardır ki, bir milleti sarsarak yeni bir yön çizer. 1908 yılında, Resneli Niyazi Bey'in liderliğinde gerçekleşen ayaklanma, Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi yapısında köklü değişimlere neden olmuştur. Peki, bu isyan neden bu kadar önemliydi? Belki de Makedonya'daki dağlar, özgürlük arayışının simgesi haline geldi.
Ayaklanmanın Arka Planı
19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu büyük bir iç kriz içerisindeydi. Yönetimsel zafiyetler ve ulus devletlerin yükselişi, imparatorluğun her köşesinde huzursuzluk yaratıyordu. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti kuruldu ve reform hareketleri başlatıldı. Ancak yönetimin daha da katılaşması, toplumsal huzursuzlukları artırdı.
Osmanlı topraklarında çeşitli etnik gruplar kendi kimliklerini korumak için mücadele ediyordu . Makedonya ise bu süreçte öne çıkan bölgelerden biri oldu. Bazı tarihçilere göre, Makedonya'da yaşanan olaylar sadece yerel değil, imparatorluğun geneline yayılan sonuçlar doğuracaktı.
Niyazi Bey'in Rolü
Niyazi Bey'in öne çıkmasıyla birlikte 1908'de Ohri yakınlarında ayaklanmanın fitili ateşlendi. Resmi kayıtlara göre bu hareketin amacı II. Meşrutiyet'i ilan etmekti ve Cemiyet'in desteğiyle büyük bir cesaretle harekete geçildi.
17 Temmuz 1908'de saat 15:00'te Makedonya'nın dağlarında... Niyazi Bey ve onunla beraber birçok asker toplanmıştı. Gözlerinde özgürlük ışığı parlıyordu; zira amaç yalnızca Makedonya'nın değil tüm Osmanlı'nın geleceğini değiştirmekti.
Ayrıca şunu unutmamak gerekir ki Niyazi Bey sadece askeri bir lider değil aynı zamanda halkın gönlünde de taht kurmuştu! O günlerden kalma anekdotlardan biri şudur: "O gün babam dükkanını kapatıp dağa çıktı; 'Ya bağımsızlık ya ölmek!' diyordu." Bu sözler aslında toplumun ruh halini de yansıtıyordu.
Ayaklanmanın Yayılması ve Sonuçları
Bazı kaynaklara göre isyan kısa sürede diğer bölgelere yayıldı . Yani insanlar artık sustukları için hayal kırıklığı yaşamıyorlardı! Bunun yerine aktif olarak haklarını talep etmeye başladılar. Zamanla ayaklanan gruplar İstanbul'a kadar ulaştılar.
Sosyal medya yoktu elbette ama o dönemde telefon zincirleri kurulduğu bilinirken mahalle dayanışmaları ile birlik sağlandı . Sanki insanlar tek vücut olmuş gibi hareket edebilmenin gücünü keşfetmişti!
Tarihsel Dönüşümün Kalbi: II. Meşrutiyet
Nihayetinde 24 Temmuz 1908'de II.Meşrutiyet ilan edildi! Bütün bunların ardından yeni anayasa kabul edildi ve parlamento açıldı halkın katılımıyla oluşan bu yapı uzun yıllar boyunca devam edecekti.
Bununla birlikte ülke genelinde seçimler yapıldı; ancak siyasi iktidarlar sık sık değişime uğradı! Bu durumu eleştiren birçok yorumda bulunulduğu görüldü ancak herkes umut doluydu… Ve şöyle düşünülüyordu: "Yeni nesil daha farklı düşünecek!" Hatta Twitter'da @............ hesabından yapılan yorumlarda da benzer görüşlere rastlandı: "Artık yalnızca eski sistemin kalıntıları var."
Sonuç Olarak Ne Öğrendik?
Kolağası Resneli Niyazi Bey’in öncülüğünde yaşanan bu gelişmeler yalnızca bir ayaklanmadan ibaret değildi; aynı zamanda Osmanlı toplumunun yeniden şekillenmesinin habercisiydi! Gerçekten de tarihi olayların arka planına baktığımızda bazen “bir kişinin” cesareti çok şeyi değiştirebilir… Bugün hâlâ geçerli olan sorulardan biri var akıllarda: “Gelecekteki toplumsal değişimler için ne yapmalıyız?”