1933 - Adolf Hitler; görme, duyma gibi sorunları olan engelli Almanların kısırlaştırılacağını açıkladı.

Bir toplumun vicdanı, nasıl ki bir ayna misali, onun en karanlık köşelerini de yansıtır. 1933 yılında Almanya’da Adolf Hitler’in engelli bireylerin zorla kısırlaştırılması yönünde verdiği bu karar, tarihin sayfalarına bir utanç lekesi olarak kazındı. Bu olay, sadece insan hakları açısından değil, aynı zamanda etik ve ahlaki değerler açısından da tartışmalara yol açtı.

Olayın Arka Planı

Adolf Hitler’in iktidara gelmesiyle birlikte Almanya’da sürükleyici bir siyasi iklim oluştu. 1933 yılına geldiğimizde, Nazi Partisi ideolojisini güçlendirmek için çeşitli adımlar atmaya başladı. Bazı kaynaklara göre; Hitler'in önceliği ‘sağlıklı’ bir Aryan ırk yaratmaktı ve bu hedefe ulaşmak adına “Halk Sağlığı” adı altında yürütülen programlar çerçevesinde engelli bireylerin kısırlaştırılması düşünüldü.

Kötü Bir İhtiyaç mı?

Hitler’in yönetimi altında uygulanan "Zihinsel Engellilerin Kısırlaştırılması" yasası; toplumsal fayda gibi gösterilen, ancak aslında insanlık suçunu barındıran bir yaklaşımın ifadesiydi. Resmi verilere göre 1934-1945 yılları arasında yaklaşık 400 bin kişinin zorla kısırlaştırıldığı iddia edilmektedir! Bu rakamlar toplumun görünmeyen yaralarının büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Tarihin Tanıkları

Belki de en trajik olan şeylerden biri, bu olayların merkezindeki insanların yaşadığı travmadır. Berlin’de yaşayan Anna Müller o dönemi şöyle anlatıyor: “Bize bunu yapmaları gerektiğini söylüyorlardı... Benim komşum olan Martin’i evden alıp götürdüler ve geri dönmedi.” İşte bu tür tanıklıklar, o yılların karanlığını daha da derinleştiriyor.

Sosyal Dayanışmanın Gücü

Sosyal medya yoktu belki ama o zamanlarda insanlar yine de iletişim yollarını buldu. Telefon zincirleri kuruldu; komşular birbirine destek olmaya çalıştı. Radyo duyuruları ile engellilerin nasıl hedef alındığı halk arasında yayılmaya başladı fakat halkın büyük çoğunluğu sessiz kaldı . Mahalle dayanışmaları ise az da olsa bazı kişilerin kurtarılmasına yardımcı oldu.

Bugün Neler Oluyor?

2023 yılına geldiğimizde ise geçmişte yaşananlardan ders alınmadığını söylemek mümkün değil! Sosyal medyada hala ayrımcı söylemlerin hızla yayıldığına şahit oluyoruz. Twitter'da @.......... (Gizlenmiştir) kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan genç aktivistler bile var; bugün hâlâ birçok insan benzer ayrımcılıklara maruz kalıyor. Geçmişin hatalarını unutmamak için anmalıyız… Yoksa benzer olayların tekrar yaşanması kaçınılmaz olabilir!

Sonuç ve Düşünceler

Tarihimizdeki bu kanlı lekeleri unutmamalıyız! Tarih tekerrür etmemelidir çünkü her tekrarda acılar daha derinleşir; toplumsal hafızamızda silinmez izler bırakılır... Özgürlük adına verilen savaşların yeniden alevlenmesini istemiyorsak sorular sormalıyız: Bugünün hangi pratikleri yarının utancı olacak? Engelliler özelinde yapılan ayrımcılık ne kadar sürdürülebilir? Hatırlamak elzemdir!