<\/noscript>
dayhist.com logoDayhist

1919 - İşgal Kuvvetleri Kumandanı olarak İstanbul'a tayin olan Fransız General Louis Franchet d'Espèrey, atıyla Türk Bayrağı'nın üzerinden geçerek yapmış olduğu sözde gövde gösterisi ile İstanbul'a girdi.

Gözlerinizin önünde canlandırın; 16 Mart 1920 sabahı, İstanbul’un köklü tarihinin yeni bir döneme girdiği an. İşgal kuvvetleri kumandanı Fransız General Louis Franchet d'Espèrey, Türk bayrağının üzerinden geçerek bir gövde gösterisi yapıyor. Bu an, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum sancılarının yaşandığı kritik bir dönemin simgesi haline geldi. Peki, bu olay neden bu kadar önemli? Tarihsel ve toplumsal bağlamda değerlendirmek gerekirse, karşımıza çok şey çıkıyor.

Olayın Önemi

Bu durum, sadece askeri bir gösteriden çok daha fazlasını ifade ediyordu. Türk milletinin vatanseverliği ve bağımsızlık arzusuna yönelik bir saygısızlık olarak algılandı. General d'Espèrey, bu hareketiyle Türk halkının sabrını zorlayarak, Kurtuluş Savaşı'nın fitilini ateşleyen olaylardan biri haline geldi.

Tepkiler ve Sonrasındaki Olaylar

Bu olay, Türkiye’de büyük bir infialle karşılandı. Halk, işgallere ve bu tür alçaltıcı davranışlara karşı tepkisini dile getirerek, direnişi artırdı. Bu tarihten itibaren Türk milleti, bağımsızlık mücadelesi adına daha organize bir şekilde hareket etmeye başladı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, bu alaya karşı durarak, Anadolu'da Milli Mücadele’yi başlatma kararlılığını gösterdiler.

Olayın Anlam ve Önemi

İstanbul’un işgali, I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması sürecinin bir parçasıdır. Osmanlı'nın savaşta kaybetmesi sonucunda Sevr Antlaşması imzalandı . Bu antlaşma, toprakların paylaşılması yönünde devletlerin gizli planlarını su yüzüne çıkardı. İşgal kuvvetleri arasında yer alan Fransızlar’ın İstanbul’a girişi, sadece askeri bir harekât değil; aynı zamanda Türk milletinin onuruna yapılan büyük bir saldırıdır.

Bazı kaynaklara göre Franchet d'Espèrey'in gelişi sadece askeri güç gösterisi değil; psikolojik baskının da bir parçasıydı. Genel olarak halk arasında korku yaratmaya yönelikti! Türk halkının içinde bulunduğu çaresizlik duygusunu daha da derinleştiren bu olay, milli uyanışın ateşini körükleyen kıvılcım oldu.

Tarihsel Süreç

Dönemin politik atmosferine baktığımızda İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı topraklarını işgal etme amacıyla birlikte hareket ettiğini görüyoruz. İşgal gücü olarak gelmiş olsalar da hedeflerinin bambaşka olduğunu söylemek mümkün! Belli ki Osmanlı Devleti'nin savaş sonrası ortaya çıkan zaafından yararlanmak için stratejik adımlar atmaya kararlıydılar.

1919 yılında gerçekleşen bu olaydan önce de birçok şehir işgal altındaydı; örneğin İzmir’in Yunanlar tarafından işgali gibi... Hal böyle olunca millî mücadele ruhu ortaya çıkmaya başladı ve Anadolu’da direniş hareketleri hız kazandı. Öyle ki Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatacak adımları attı.

Duygusal Anlar

17 Eylül 1919’da Gülseren Hanım isimli bir tanığın sözlerine göre: “O gün sokaklarda yürüyen her insan gözünden akan yaşları tutamıyordu! Bir yandan bayrağımız ayaklarımız altında kalıyordu diğer yandan İstanbul’da belirsizlik korkusu içimizi kemiriyordu…” O dönemdeki insanlar umutsuzca geleceği beklerken sosyal dayanışmanın en güzel örnekleri de bu süreçte doğdu.

Sosyal Dayanışma Yöntemleri

Büyükşehirlerde telefon zincirleriyle bilgi aktarımı yapılırken Anadolu'da yerel topluluklar yardımseverliklerini artırdı. Mahalle dayanışmaları kuruldu; yiyecek ve ilaç ihtiyaçları karşılanmak üzere herkes seferber oldu! Radyo duyuruları ile köylere ulaşarak ulusal bilinci pekiştirmeye yönelik çalışmalar hız kazandı!

Dijital Zamanla Karşılaştırma

2023 yılında sosyal medya platformları üzerinden organize olmak mümkünken, o zaman insanların iletişim kanalları oldukça sınırlıyken dayanışmayı sağlamak zorundaydılar! Bugün Twitter'da @............ (Gizlenmiştir) şeklinde seslerini duyuran insanlar gibi o zaman da sokaklarda sesini yükseltenlerin olduğu unutulmamalıdır!

Sonuç Olarak

Sadece bayrağın üzerinden geçmekle kalmayıp bizlere geçmişimizde kim olduğumuzu hatırlatan o tarihsel ana bakmak gerek... Kim bilir? Belki de tarih sahnesinde atılan her adım yeni destanların yazılması için birer ilham kaynağıdır! Ve nihayetinde o gün İstanbul’daki görüntü hala akıllarımızda: Onurumuz ayaklar altında… Ya da şimdi… Geçmişten ders alarak geleceğe daha güçlü yürümek elimizde mi?

Soru - Cevap

Fransız General Louis Franchet d'Espèrey'nin İstanbul'a girişi neden bu kadar tartışmalıydı?
Franchet d'Espèrey'nin bu eylemi, Türk halkı üzerinde ne gibi bir etki yarattı?
General d'Espèrey'nin İstanbul'a tayini hangi tarihi bağlamda gerçekleşti?
author icon

Aras Timur

Tarihi olayları inceleyerek geçmişi daha iyi anlamamızı sağlıyor.


Bu içerik dayhist.com topluluğu tarafından düzenlenmiştir

Aynı günün diğer bazı olayları