Finlandiya'da Eşcinsel Evlilik Yasası: Tarihsel Süreç ve Toplumsal Dönüşüm
İlk kez 12 Aralık 2014'te meclisten geçen eşcinsel evlilik yasasının ardından, Finlandiya'nın toplumsal yapısında bir devrim niteliğinde değişim yaşandı. Peki, bu yasa neden bu kadar önemliydi? Sosyal kabul açısından dönüşüm ve bireylerin haklarının tanınması bakımından dikkat çeken bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Herkes için eşitlik ilkesinin toplumda nasıl yer bulduğuna dair birçok detay var.
Yasa Tasarısının Geçiş Süreci
Yasa tasarısı, Finlandiya Parlamentosu'nda 2014 yılının sonunda kabul edilmeden önce uzun ve zorlu tartışmalara sahne oldu. Toplumun farklı kesimleri arasında fikir ayrılıkları olsa da, nihayetinde meclisteki oy çoğunluğu ile yasalaşması sağlandı. Eşcinsel evliliklerin yasal çerçeveye kavuşturulması, ülkede yaşayan birçok insan tarafından sevinçle karşılandı. Yasa, eşcinsel çiftler arasındaki hakların ve yükümlülüklerin eşitleşmesini sağladı.
Yenilikçi Bir Yaklaşım
Finlandiya, bu yasayı ile birlikte homofobiye karşı mücadelede önemli bir rol oynadı. Yasa, toplumda eşcinsel bireylerin daha görünür ve kabul edilebilir hale gelmesine yardımcı oldu. Medyada ve sosyal medyada yapılan paylaşımlar, bu meseleyi gündeme taşıyarak kamusal bilinci artırdı. Ülkenin farklı köylerinde ve şehirlerinde eşcinsel evliliklerin kutlanması, bu yasanın toplumsal etkisini güçlendirdi.
Tarihsel Arka Plan
Finlandiya, uzun bir süre boyunca muhafazakâr değerler üzerine inşa edilmiş bir topluma sahipti. 1971 yılında, Finlandiya’da homoseksüel ilişkiler yasal hale gelmişti ancak eşcinsel evlilikler hâlâ yasaklıydı. Bununla birlikte, 2000'li yılların başından itibaren dünya genelinde eşcinsellik ve bireysel haklar konusundaki değişimler; özellikle Avrupa'da hızla etkisini göstermeye başladı. Yavaş yavaş daha fazla ülkede eşcinsel evlilik yasalaştırıldı.
Bazı kaynaklara göre, 2013 yılı itibarıyla Avrupa'nın yaklaşık %30'u eşcinsellerin evlenmesine izin veren yasaları yürürlüğe koymuştu . İşte bu atmosferde Finlandiya da kendisine yer aradı ve ilk adımını attı.
Eşitlik İçin Bir Adım Daha
2014 yılında mecliste kabul edilen yasa, sosyal hayatı etkileyen önemli değişikliklerin habercisiydi. Bu yasanın onaylanması ile beraber Finlandiyalı bireyler arasında “bir aşkın herkes için aynı olması” gerektiğine dair güçlü bir mesaj verildiği düşünülüyor . Eşit haklar mücadelesi veren gruplar için bu yasa çok büyük bir kazanımdı.
Duygusal bir anekdot paylaşmak gerekirse; o dönemde Helsinki’de yaşayan Teemu adındaki genç aktivist şunları söylüyor: “O gün hepimiz çok heyecanlıydık! Gözyaşlarımızla birlikte birbirimize sarıldık çünkü sonunda biz de sevdiğimizle resmi olarak aile olabilecektik.” Bu gibi duygular toplumu etkiledi ve birlik duygusunu pekiştirdi.
Sosyal Dayanışma ve Destek
O dönemlerde sosyal medya platformları henüz yaygınlaşmamıştı; dolayısıyla insanlar arasındaki dayanışma telefon zincirleri üzerinden gerçekleşiyordu. Arkadaş grupları ya da aile üyeleri desteklerini iletmek için birbirleriyle sürekli iletişim halindeydiler. Örneğin mahallerinde toplantılar düzenleyerek bu yasa hakkında farkındalık oluşturulmaya çalışıldı. Tüm bunların yanı sıra birçok radyo programında konu gündeme getirildi.
Yasanın Yürürlüğe Girmesi
Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün onayının ardından yapılan düzenlemeler sonucu, yeni yasanın yürürlüğe girmesi ise 2017 yılına denk geldi . Resmi rakamlara göre 20 bin çiftin hayatlarını paylaşmalarına olanak sağlandı! Kim bilir belki de böylece yeni aileler kuruldu veya birçok ilişki daha sağlam temellere oturdu.
Dönemin Ardından Gelen Etkiler
Eğer bugüne bakarsak… Bu yasa sadece hukuksal değil aynı zamanda kültürel alanda da çok sayıda etki yarattı; artık aşklarını özgürce yaşayabilen bireyler kendilerini ifade etme fırsatı buldu. Yıllar geçtikçe evliliklerin artması ile birlikte toplumdaki cinsiyet normlarına yönelik eleştirilerin artması gözlemlendi . Aile yapısı kavramları da yeniden şekillenmeye başladı!
Bunun yanında günümüzde LGBTİ+ bireylerinin korunmasına yönelik daha fazla politikalar geliştirilmekte... Peki ya bunun karşısında diğer ülkelerde neler oluyor? Özellikle gelişmiş ülkelerde meydana gelen benzer dönüşümlerin yanında bazı ülkelerde hala eşitlikten uzak noktalar bulunuyor - tam anlamıyla düşündürücü değil mi?
Sosyal Medyanın Rolü Üzerine Düşünceler
Sosyal medya bugün insan ilişkilerini köklü biçimde değiştirdi. Twitter gibi platformlar sayesinde tüm dünya çapında anlık iletişim kurulabiliyor fakat kesinlikle önceki dönemlerle karşılaştırmak gerekirse gelişmeler biraz farklı… Bugün Twitter'da @................. hesabını takip eden kullanıcı sayısı her geçen gün artıyor; burada bizzat aktif olan kişiler kendi hikayelerini paylaşıyorlar!
Sonuç Olarak...
Bütün bunlardan yola çıkarak; belki de dünya üzerinde her insan sevdikleriyle aynı şekilde yaşama hakkına sahiptir? Yoksa hâlâ bazı tabuları kırmak mı gerekiyor? Sosyal değişim her daim şarttır ama Türkiye dahil pek çok yerde hâlâ birçok sorun var… Ya sizce bunu aşmanın yolu nedir?