<\/noscript>
dayhist.com logoDayhist

1963 - İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, Hürriyet, Milliyet, Akşam ve Tercüman gazetelerini kapattı.

Bir toplumda özgürlüklerin kısıtlanması, bireylerin düşünce dünyasına vurulan bir darbedir. 1963 yılının 26 Ekim günü İstanbul'da yaşananlar ise bu darbenin çarpıcı örneklerinden biri oldu. O gün, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, Hürriyet, Milliyet, Akşam ve Tercüman gazetelerinin yayınlarını durdurma kararı aldı. Bu karar sadece basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda toplumsal bilincin de şekillenmesine engel olmaya çalışan bir girişimdi.

Olayın Tarihçesi ve Önemi

Sıkıyönetim dönemi, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir yer tutar. 27 Mayıs 1960'da gerçekleştirilen askeri darbeyi takip eden süreçte sıkıyönetim ilan edilmişti. Bu durum medyayı doğrudan etkileyen politikaların ortaya çıkmasına neden oldu. Gazetelerin kapatılması ise o dönemki baskıcı yönetimin etkisini gösteren somut bir örnekti.

26 Ekim 1963'teki olayda, devletin kontrolünde olan Sıkıyönetim Komutanlığı'nın verdiği bu karar birçok gazeteciyi işsiz bıraktı ve kamuoyunu bilgiye ulaşma konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıya bıraktı. Özgür düşüncenin susturulması amaçlanmıştı. Resmi kayıtlara göre bu kapatma işlemleri sonucunda yaklaşık 400 gazeteci işten çıkarıldı.

Duygusal Bir Anlık Kesit

1963 yılının Ekim ayının sonlarında, saat tam olarak 14:00’te İstanbul’da büyük bir yankı uyandıran gelişmeler yaşandı… Hürriyet gazetesinde muhabir olarak çalışan Ahmet Yılmaz o gün çalışma odasında kaleme aldığı yazısını bitirmek üzereydi. Kapılar ardına kadar açıldı ve başında üniformasıyla birkaç asker içeri girdi; “Artık çalışamazsınız” dediler. O an Ahmet’in hissettiklerini tarif etmek zor; çaresizlikle karışık öfke... Şok edici! Nasıl olurdu böyle bir şey? Gazete hayatından siliniyor muydu?

Sosyal Medya Öncesi Dayanışma Yöntemleri

O dönemlerde sosyal medya yoktu elbette; ama dayanışma duygusu son derece güçlüydü! Telefon zincirleri oluşturulmuştu; herkes birbirine haber verirken birbirlerinin yanında olmanın yollarını aradı. Özellikle radyo duyuruları büyük rol oynuyordu... İnsanlar evlerinin penceresinden radyolarını dinlerken umut dolu gözlerle haber bekliyorlardı.

İstanbul’un sokaklarında insanlar arasında sıcak sohbetler başladı; ‘Bugün ne olacak?’ soruları artmaya başladı ama çoğu insan merakla bekliyordu olan biteni...

Tarihsel Detaylar ve İstatistikler

Bu olayların ardından Türkiye'de medya üzerinde ciddi yasaklamalar getirildiği bilinmektedir. Birçok tarihçiye göre , bu kapatmalar daha sonraki yıllarda da devam etti ve basın üzerindeki baskılar her zaman gündemde kaldı.

Bazı kaynaklara göre ise sadece Hürriyet değil; Milliyet gibi önemli gazeteler de benzer sebeplerden dolayı çeşitli sürelerle kapatıldı ya da sansüre maruz kaldı.

Bugünün Bağlantısı: Sosyal Medya Dönüşümü

Tüm bunlar yaşanırken günümüzde Twitter gibi platformların önemi de yadsınamaz hale geldi! Artık haber paylaşımında sosyal medyanın rolü yadsınamaz derecede büyüdü diyebiliriz… Bugünlerde Twitter’da @.............. hesapları üzerinden en hızlı bilgileri almak mümkünken, geçmişte telefon zinciriyle ya da radyo aracılığıyla bilgi akışı sağlanmaya çalışılıyordu!

Sonuç ve Düşündüren Sorular

Tüm bu bilgiler ışığında özgürlüğümüzü sorgulamamız gerek... Acaba geçmişimizde olduğu gibi bugün de benzer baskılara maruz kalabilir miyiz? Ya da bunun yanıtını bulmak için hangi adımları atmalıyız? Her an elimizde olan telefonlarımızla yeni nesil gazete olmaktan kaçındığımız gerçeğiyle yüzleşmeli miyiz? İşte asıl mesele burada yatıyor!

Soru - Cevap

1963 yılında İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı neden Hürriyet, Milliyet, Akşam ve Tercüman gazetelerini kapattı?
Bu kapatmaların Türk basın tarihindeki etkileri neler oldu?
Hangi olaylar bu gazetelerin kapatılmasına zemin hazırladı?
author icon

Çınar Akbulut

Geçmişten dersler çıkararak tarihe yeni bakış açıları getiriyor.


Bu içerik dayhist.com topluluğu tarafından düzenlenmiştir

Aynı günün diğer bazı olayları