1962 - Türk Kadınlar Birliği Kongresi olaylı geçti. Günseli Özkaya Başkan seçildi.
1962 Türk Kadınlar Birliği Kongresi: Değişim Rüzgârları
Günlerden 23 Nisan 1962, saat 14:30... İstanbul'un kalbinde, o günkü adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Konferans Salonu’nda tarihi bir an yaşanıyordu. Türk Kadınlar Birliği’nin kongresi, sadece katılımcılar açısından değil, Türkiye’nin toplumsal yapısı için de dönüm noktası niteliğindeydi. Kongre, Türkiye'deki kadın hakları mücadelesinin seyrini değiştirecek olaylara zemin hazırlamıştı.
Kongrenin Önemi ve Dönemsel Bağlamı
Türk Kadınlar Birliği’nin tarihi, Cumhuriyet’in ilanından sonra başlayan kadın hareketleriyle iç içe geçmişti. Örneğin; 1934'te yapılan anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması bu süreçte önemli bir adımdı. Ancak birçok tarihçiye göre bu hakların etkin bir şekilde kullanılması zaman almıştı. Dolayısıyla, 1962 yılına gelindiğinde Türk toplumunda hâlâ ciddi cinsiyet eşitsizlikleri mevcuttu.
Kongrenin en dikkat çeken yönü ise ilk kez bir kadın lider olarak Günseli Özkaya’nın başkanlığa seçilmesiydi. Resmi kayıtlara göre o dönem Türk Kadınlar Birliği’nin üye sayısı 1.500 kişiyi buluyordu; bu da aslında büyük bir dayanışma ve birleşme isteğinin göstergesiydi.
Günseli Özkaya Kimdir?
Günseli Özkaya’nın liderliğe yükselişi rastlantısal değildi; o dönem genç yaşına rağmen toplumsal meseleler konusunda oldukça duyarlıydı. Özellikle eğitim alanındaki çalışmalarıyla dikkat çekmişti. “O gün tüm arkadaşlarım arkamdaydı,” diyerek hatırlıyor yıllar sonra biri “Herkes onun liderliğinde yeni bir başlangıç yapmak istiyordu.” Aslında bu durum o dönemin sosyal dinamiklerini gözler önüne seriyordu.
Kongrede Yaşanan Gerginlikler
Ama her şey güllük gülistanlık değildi! Kongrede çeşitli grupların farklı talepleri olduğu için gergin anlar yaşandı. Bazı katılımcılar köklü değişiklikler talep ederken, bazıları ise mevcut durumu koruma isteği içerisindeydi ki bunlar arasında kıyasıya tartışmalar geliştiği iddia edilir ki salondaki gerilim tavan yaptı!
“Kızlarımız için daha iyi bir gelecek istiyoruz,” diye bağırdığını duyuyorum yanımdaki tanıklarından biri…
Bunun yanı sıra; sağ görüşlü katılımcılarla sol görüşlülerin çatışması sonucunda kongre salonu adeta savaş alanına döndü! O dönemdeki gazete manşetlerine baktığınızda çoğu zaman kongre sonrası yaşanan kavgalara dair pek çok detay görebilirsiniz.
Sosyal Dayanışmanın Önemi
Dikkat çeken şeylerden biri de sosyal medya olmadan da insanlarda nasıl güçlü dayanışma ruhunun var olduğuydu! O günlerde insanlar telefon zincirleriyle birbirlerine haber veriyor, çeşitli radyo yayınları aracılığıyla toplandıkları yerlerde buluşuyorlardı.
Kongreden birkaç hafta önce telefonla ya da mahalle dayanışmalarıyla organize olup destek amaçlı toplantılar düzenlenmesi yaygındı çünkü tüm herkes kadınların özgürleşmesi gerektiğini biliyordu!
Tarih Boyunca Kadın Hakları Mücadelesi
Tüm bunlarla birlikte şu soruyu sormak gerekir: Bu mücadele neden devam ediyor? Günümüzde hâlâ kadının iş gücüne katılım oranının %35 düzeyinde olduğunu düşündüğümüzde aslında tarih boyunca süregelen sorunların izlerinin devam ettiğini görüyoruz...