1992 - Thibaut Courtois, Belçikalı millî kaleci

Bir gün, Belçika’nın Brüksel şehrinde bir bebek dünyaya geldi. 1992 yılının Mayıs ayında, Thibaut Courtois, kaleci olmanın ötesinde bir efsanenin temellerini atmaya başladı. Çocuk yaşta futbol tutkusuyla tanıştı; ancak kim bilir, belki de ilk adımlarını attığında kaleye geçen ailesinin elindeki top ona ilham verdi. Küçük yaşlarda yerel kulüplerde oynamaya başlayan Courtois, her defasında kale önünde kendini daha da geliştirdi.

İlk gençlik yıllarında, Brüksel’in küçük sokaklarında arkadaşlarıyla maç yaparken hayalleri daha büyük boyutlardaydı. Kalecilik yetenekleri dikkat çekti ve kısa sürede Anderlecht’in altyapısına transfer oldu. Ancak bu transfer onun için sadece bir başlangıçtı; zira bu dönemde karşılaştığı zorluklar ve rekabet, onu asıl hedefi olan profesyonelliğe yaklaştırıyordu.

Anderlecht ile geçirdiği zaman boyunca sıkı bir çalışma disiplini benimsedi. Bir gün antrenman sonrası hocalarından biri ona şöyle dedi: "Senin potansiyelin var!" Ancak bu sözler onun için yeterli olmadı; mücadele etmeyi ve kendisini kanıtlamayı arzuluyordu. Belki de en büyük hatası, bazen bu hevesinin onu aşırı hırslı hale getirmesiydi.

2011 yılında Courtois’ın hayatında önemli bir dönüm noktası gerçekleşti: Chelsea ile sözleşme imzaladı! Bu imza onun için sadece yeni bir kulüp değil, dünya futbolunun zirvesine açılan kapılar anlamına geliyordu. Londra’ya taşınmasıyla birlikte yeni dostluklar kurdu ve pek çok tecrübe edindi ama buna rağmen yalnızlık hissinden kaçamadı.

Kulüp düzeyinde başarılar kazandı; ancak asıl hayali olan uluslararası arenada kendini göstermek her zaman öncelikli hedefi oldu. 2014 Dünya Kupası'nda Belçika milli takımı forması giymek üzere sahneye çıktığında heyecanıyla doluydu; çünkü artık dünyanın gözleri üzerindeydi! İronik olarak ise, turnuvanın başlangıcında yaptığı birkaç kritik hata kafalarda soru işaretleri bıraktı.

Ancak her büyük oyuncu gibi Courtois da hatalarından ders çıkardı ve sonraki maçlarda mükemmel performans sergiledi. Oyun stiliyle birçok izleyiciyi büyüledi özellikle de reflexleri ve oyun okuma becerisiyle... Sanki kale içinde dans eden bir balerin gibiydi! İşte o anlardan itibaren adı sıkça anılır oldu: "Courtois muhteşem!"

Zamanla kariyer basamaklarını hızla tırmandı; Chelsea ile kazandığı Premier League şampiyonluğu bunun en somut örneğiydi. Başarılarının ardında çok çalışmak yatıyordu; ama belki de en önemlisi özgüven dolu tavrıydı böylece takım arkadaşlarına güven aşıladı ve onlarla birlikte zaferler elde etti.

Tüm bunların yanı sıra uzun süreli sakatlık dönemleri yaşadı ki bu durum birçok sporcunun kariyerine mal olabilir! Buna rağmen pes etmedi; döndüğünde daha güçlüydü… Kendisinden beklenmeyen müthiş kurtarışlarıyla tüm gözlerin yeniden üzerine çevrilmesine neden oldu.

Ayrıca Belçika'nın başarılı performansı sayesinde 2018 Dünya Kupası'nda üçüncülükle döndüğünde herkes ona hayran kaldı! Ancak hiç unutulmaması gereken şey şu ki: Her ne kadar başarılarla dolu olsa da sporcu yaşamının getirdiği baskılar altında ezilmeden durmak oldukça zordur!

Millî Takım Kariyeri

Belçika millî takımının kalecisi olarak da büyük bir sorumluluk üstlenen Courtois, 2014 FIFA Dünya Kupası, 2016 UEFA Avrupa Şampiyonası ve 2018 FIFA Dünya Kupası gibi önemli turnuvalarda millî takımında yer almıştır. Özellikle 2018 Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile Belçika'nın yarı finale yükselmesinde büyük katkı sağlamıştır. Bu turnuvada sergilediği kurtarışlar, futbol otoriteleri tarafından sık sık övgüyle bahsedilmektedir.

Oyun Tarzı ve Özellikleri

Yüksek úç alma kabiliyeti, refleksleri ve oyun zekâsı ile tanınan Thibaut Courtois, kalecilik hünerlerini sergileyerek takımlarına büyük katkı sağlamaktadır. Defansif organizasyonda da önemli bir rol üstlenen Courtois, oyun görüşü ve pas yetenekleri sayesinde kaleci pozisyonunun ötesinde bir oyuncu olarak dikkat çekmektedir.

Thibaut Courtois, belirgin bir liderlik vasfına sahip olup, sahada sadece bir kaleci olarak değil, aynı zamanda takımın sorunlarına çözüm üreten bir lider olarak da öne çıkmaktadır.

Özellikle Şampiyonlar Ligi

Chelsea'deki yıllarından sonra Atletico Madrid'e kiralanarak hem La Liga’da hem de UEFA Avrupa Ligi’nde adını duyurdu… Bu süreçte sadece topa olan hakimiyet değil - aynı zamanda başkalarına ilham veren ruh haliyle – öne çıktı! Sonunda Chelsea geri çağırdı ama ironik olarak başka sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldı...

Sahadaki Liderlik

• Bütün bunların yanında takım arkadaşlarının moral kaynağı olmayı başardı;
• Sadece güçlü refleksleriyle değil – liderlik özellikleriyle de dikkat çekmeye başladı;
• Bazıları onu tuhaf bulabilirdi ama özenle hazırlanan maç taktiklerini anlayıp uygulamakta oldukça iyiydi!

⬤⭗Bugün Thibaut Courtois’ın adını duymayan neredeyse yoktur çünkü yalnızca sahada değil sosyal medyada da popülerliği artmış durumda! Özellikle gençler arasında idol haline gelen görüntüsü sayesinde takipçi sayısı katlanarak arttı… Hatta bazı fan sayfaları onun hareketlerini tiye alarak esprili paylaşımlar yapmaktalar! Bunun yanında modern futbol dünyasında farklı pozisyonlardaki kalecilere yaptığı katkılar tartışmasızdır. Örneğin sosyal medyada paylaşılmış videolarıyla kaleci tekniklerine dair içerikler oluşturarak takipçilerini bilinçlendirmektedir. Bugün bile forma giyerken sergilediği davranış biçimleri pek çok kişi tarafından benimsenmekte… Özetle diyebiliriz ki: Thibaut Courtois sahadaki efsanevi varlığıyla hem kendi tarih yazıyor hem de gelecekte yazacakları bekleyen jenerasyonlara ilham kaynağı olmaya devam ediyor! Tüm bunların ışığında ölümünün ardından – veya spor kariyerinin sona ermesi durumunda - ismi asla unutulmayacak gibi görünüyor... Ve belki de ileride yeni nesil kaleciler “Courtois’ın tarzıyla” kaleye geçecek!”