
Adı: Giovani dos Santos
Doğum Tarihi: 11 Mayıs 1989
Uyruk: Meksikalı
Pozisyon: Ofansif orta saha / Winger
Kulüpler: Barcelona, Villarreal, Tottenham, LA Galaxy gibi takımlarda oynadı.
Uluslararası Kariyer: Meksika milli takımında forma giymektedir.
1989 - Giovani dos Santos, Meksikalı futbolcu
Bir yaz akşamı, 1989 yılında, Meksika’nın Monterrey şehrinde dünyaya geldi. Ailesi futbol tutkunu bir evde büyüdü ve küçük Giovani’nin yetenekleri, daha çocuk yaşta dikkat çekmeye başladı. Futbol sahasında adeta bir balerin gibi hareket eden bu genç yetenek, gün geçtikçe kendine ait bir stil geliştiriyor ve futbol topuyla adeta dans ediyordu. Ancak bu yeteneği, sadece aile içinde değil; komşu çocuklar arasında da hayranlıkla karşılanıyordu.
Giovani'nin kariyer yolculuğu, 2002 yılında 13 yaşında FC Barcelona'nın altyapısına kabul edilmesiyle hız kazandı. Bu durum ona büyük fırsatlar sundu; ancak genç yaşındaki rekabet ortamı da oldukça zorluydu. Zira Barça'nın genç takımında oynamak isteyen yalnızca o değildi birçok başka yetenek de aynı rüyayı paylaşıyordu. İronik olarak, Barcelonalı büyük yıldızların gölgesinde kalmasına rağmen, Giovani kısa sürede kendini kanıtladı ve takımın en parlak umutlarından biri haline geldi.
2007 yılına gelindiğinde Giovani dos Santos’un adı artık dünya futbolunun önemli gündem maddelerinden biri olmuştu. Genç oyuncu A takımda sahne almaya başladı ve burada yaptığı birkaç muhteşem driblingle taraftarların kalbini kazandı. Ancak bu hızlı yükselişinin getirdiği baskılar da vardı; sürekli göz önünde olmanın getirdiği stres onu zaman zaman zorlamaya başladı.
Buna rağmen onun için asıl dönüm noktası 2010 Dünya Kupası oldu. Meksika ulusal takımıyla birlikte gösterdiği performansla dünya çapında tanınmaya başladı belki de o an içinizden "Dünyanın dört bir yanından gelen scout'lar onu izliyor muydu?" diye geçirmişsinizdir... İşte tam o anda Giovani’nin mücadelesi yeni bir boyuta ulaştı: Hem uluslararası alanda hem de kendi içindeki cesareti test etmek zorundaydı.
Dünya Kupası sonrasında Avrupa'daki kariyer yolculuğu devam etti ancak bazı zorluklarla karşılaştı. Tottenham Hotspur’a transfer olduktan sonra başlangıçta iyi giden işler zamanla yavaşlamaya yüz tuttu ve Giovani sık sık sakatlıklarla boğuşmak zorunda kaldı belki de en büyük düşmanı kendi vücudu oldu! Öyle ki bazıları bunun futbolcunun kariyerini etkileyen 'sorunlu' dönemlerinden biri olduğunu dile getiriyordu.
Söz konusu dönemde yaşanan tüm bu olaylar elbette onun motivasyonunu etkiledi ama umutsuzluğa kapılmadı; aksine daha fazla çalışmaya odaklandı! Sıkıntılı günlerin ardından İspanya’ya geri döndü ve Villarreal ile sözleşme imzaladı. Artık farklı bir ligde mücadele ediyor olsa da geçmişten gelen tecrübeleri sayesinde daha olgun bir oyuncuya dönüşmüştü.
Ancak burada da talihsizlikler peşini bırakmadı; her ne kadar takım içerisinde dikkat çeken hamleler yapsa da yeterince süre alamadığı hissiyatıyla baş başa kaldı acaba eski günlerine dönüş yapabilecek miydi? Kim bilir... Ama umut her zaman var!
Zaman içerisinde Meksikalı futbolcu MLS liginde LA Galaxy’ye transfer oldu ve burada sergilediği performansla yine gözleri üzerine çekmeyi başardı. Takım arkadaşlarıyla olan uyumu ve özellikle David Beckham ile kurduğu dostluk çokça konuşuldu çünkü unutulmamalıdır ki profesyonel ilişkiler bazen kişisel bağlardan daha güçlü olabilir!
Fakat başarı hikayelerinin yanı sıra insani kusurlarının olduğu herkes tarafından biliniyordu... Sahada bazen gereksiz agresiflik göstermesi veya medya karşısındaki tutarsız açıklamaları tartışmalara yol açtı – belki de bunun arkasında kendi içsel çatışmaları vardı ya da basının oluşturduğu baskılar yüzünden yanlış adımlar atıyordu?
Bütün bunlara rağmen Giovani’nin adı her zaman hatırlanacak... Çünkü o sadece teknik becerileriyle değil aynı zamanda kararlılığıyla da ön plana çıkan ender isimlerden biridir: İlerleyen yıllarda farklı kulüplerde görev aldıktan sonra futbola veda edecekti ama ardında bıraktığı miras asla unutulmayacaktı!
Özellikle bugün bile Meksika'da onun adına düzenlenen etkinlikler yapmakta olan genç sporcular var! Onun hikayesi birçok gence ilham kaynağı olmaktadır; dolayısıyla "Belki de yarının yıldızı sensin!" mottosuyla hareket eden pek çok çocuk ondan esinlenerek yollarını çiziyor!