1994 - Şeyma Ercan, Türk voleybolcu

Şeyma Ercan, 1994 yılında bir yaz sabahı dünyaya geldiğinde, ailesinin gözlerinde büyük bir umut parıldıyordu. Küçük yaşlarda sporla tanıştı; okul takımlarında voleybol oynamaya başladı ve yeteneği kısa sürede dikkat çekti. Ancak, bu yetenek sadece onun için değil, ailesi ve arkadaşları için de heyecan verici bir yolculuğun başlangıcıydı.Genç yaşta yerel kulüplerde antrenman yapmaya başladı. İlk olarak mahalle takımında libero pozisyonunda oynadı. Bu dönemdeki çabaları, onu sadece takım arkadaşlarının değil, antrenörlerinin de gözdesi haline getirdi. Her hareketiyle dikkat çekiyordu topa olan hakimiyeti ve savunmadaki başarısıyla... Ancak bu başarılar onun için yeterli değildi; daha fazlasını istiyordu.Bir gün, hayatının dönüm noktası olan bir olay gerçekleşti: Gençler Ligi'nde gösterdiği performans sonrası ulusal takıma çağrıldı! Kısa sürede Türkiye'nin en iyi genç voleybolcularından biri olarak tanınmaya başlandı. Buna rağmen, bu büyük fırsat Şeyma'nın yaşamına yeni zorluklar getirecekti. Genç yaşına rağmen yüksek beklentilerle yüzleşmek zorundaydı ancak o yılmadı; mücadele etti!Zaman geçtikçe tecrübesi arttı ve 2012 yılında profesyonel kariyerine adım attı. O yıl kendisini Süper Lig'de buldu; burada gösterdiği performansla birlikte Türkiye'nin önde gelen kulüplerinden birinde forma giymeye başladı. Fakat bu durum beraberinde bazı sorunları da getirdi: Basın baskısı arttıkça, özel hayatındaki dengeyi korumak zorlaştı...Şeyma'nın kariyeri ilerledikçe kazandığı ödüller saymakla bitmez oldu! Voleyboldaki azmi onu uluslararası arenada da bilinir kıldı her turnuvada sahada parlayan yıldızlardan biri olmayı başardı. İronik olarak, şampiyonluklar kazanırken bile içsel huzurunu bulmakta zorlanıyordu... Belki de medyanın sürekli ilgisi ve sosyal medyanın gerektirdiği mükemmeliyetçilik baskısı üzerine eklenmişti.Ayrıca yıllar içinde başka sporcunun hikayeleriyle bağlantılar kurdu; aynı onun gibi yetişen genç sporculara mentor oldu "Benim başardıklarımı sizler de başarabilirsiniz!" mesajıyla onları cesaretlendirmeyi amaçladı. Özellikle yaz dönemlerinde genç kızlarla yaptığı kamp çalışmalarıyla tanındı! Onlara teknik derslerin yanı sıra motivasyonel konuşmalar yaparak kendi deneyimlerini aktardı.Bu sırada sosyal medya üzerinden genç nesil ile etkileşimde bulunmayı da ihmal etmedi... Takipçilerinin sorularını yanıtladı ve onlara ilham vermeye çalıştı! Ancak zaman zaman kötü yorumlarla karşılaşması ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söylemek yanlış olmazdı.2020 yılına gelindiğinde Şeyma Ercan'ın adı sadece ülkesinde değil yurt dışında da duyulmaya başlandı! Avrupa'nın çeşitli liglerinde transfer teklifleri aldı – ancak kendi evinde oynamak istediğini dile getirdi her defasında… Bunun nedeni belki de köklerine duyduğu özlem ya da Türkiye'ye olan bağlılığıydı?Son yıllarda yer aldığı projeler ile toplumsal konulara dikkat çekmeye başladı... Sporda kadınların güçlenmesi adına çeşitli organizasyonlarda yer aldı çünkü o sadece bir sporcu değil; toplumun sesi olmaya çalışan güçlü bir bireydi!Ancak hayatının dönüm noktası pandemi dönemiydi: Antrenmanlar durduğunda ne yapacağını bilemedi… Hareketsiz kalmak onu derinden etkiledi! Kim bilir belki de her şeyin durması hayalini gerçekleştirmek için yeni yollar aramasına neden oldu? Farklı alanlara yönelmeyi denedi: Çeşitli online platformlarda seminerler vererek deneyimlerini paylaşmaya odaklandı...Günümüzde Şeyma Ercan’ın adı hâlâ spor camiasında yankılanıyor – enerjisi ve azmiyle birçok gence ilham vermeye devam ediyor… Ölümünün ardından tarih kitaplarında isminin geçeceğini düşünmek bile ironik geliyor ama gerçek şu ki: Spor kariyeri sona erse bile mirası uzun yıllar boyunca unutulmayacak!Bugün bile sosyal medyada paylaşımlarıyla spor severlerin gönlünde taht kurmuş durumda... Yani Şeyma’nın hikayesi bitmedi aksine yeni başlangıçların temeli niteliğinde! Gelecek nesillere örnek olmayı sürdürerek Türk voleybolunun adını duyurmaya devam ediyor!