2020 - Olivia de Havilland, İngiliz asıllı Fransız oyuncu (d. 1916)

Olivia de Havilland, Hollywood'un altın çağında parlayan bir yıldızdı. Ancak onun hikayesi, yalnızca film setlerinde geçen sıradan bir yaşamdan çok daha fazlasını içeriyor. 1916 yılında Tokyo’da doğdu; o dönemde babası, başarılı bir İngiliz avukatıydı ve annesi ise Fransız bir sanatçıydı. Ailesinin kültürel çeşitliliği belki de onun sanata olan tutkusunu ateşleyen kıvılcım oldu. Genç yaşta sahneye adım attı; ancak bu adımlar, onu daha sonra Hollywood'un en büyük isimlerinden biri yapacak yolun başlangıcıydı.Hollywood'a geldiğinde, de Havilland için her şey mükemmel görünüyordu ancak kariyerinin başında karşılaştığı zorluklar onu çok farklı yerlere sürükledi. Zamanla sinemanın ikonik yapımlarında yer aldı; özellikle "Gone with the Wind" filminde canlandırdığı Melanie karakteri ile hafızalarda yer etti. Ancak burada dikkat çeken durum şu ki, bu olağanüstü başarısına rağmen Olivia'nın içinde bulunduğu ortamda kadınların maruz kaldığı cinsiyet eşitsizliği her zaman gölgede kalıyordu.Buna rağmen, güçlü duruşuyla tanınan Olivia de Havilland, sadece büyük bir oyuncu değil; aynı zamanda kadın hakları mücadelesinin öncülerinden biri haline geldi. Hollywood'un erkek egemen yapısına karşı durarak sözleşme koşullarını değiştirdi ve birçok genç kadının önünü açtı. Bu hamlesiyle belki de sinema dünyasında bir devrim yarattı: kadınların kendi kaderlerini tayin etme haklarını savundu.Zaman içinde kariyeri durmaksızın yükseldi ama bu süreçte yaşadığı kişisel mücadeleler kim bilir ki ne kadar zorlu geçti? Belki de Olivia'nın en büyük zaferi olarak kabul edilen "de Havilland Kararı", ona sadece kariyerinde değil; aynı zamanda hayatındaki pek çok şeyde özgürlük sundu. Bu karar sonucunda sinema endüstrisi üzerindeki etkisi hala hissediliyor; çünkü o dönemden itibaren birçok kadın oyuncu kendilerini savunmaya başladı.Olivia'nın evlilikleri ve kişisel ilişkileri de tartışmalı konulardan biri oldu: Kocası Marcus Goodrich ile olan evliliği sona erdiğinde belki de en derin yaralarından biri açılmıştı... Ancak bunun yanında yaşadığı acılar onu daha da güçlendirmiş gibi görünüyordu; çünkü hayatının sonlarına doğru bile aktif olarak projelerde yer almaya devam etti.Ironik olarak, 2020 yılına geldiğimizde Olivia’nın mirası ve etkisi tam anlamıyla gözler önüne serildi. Ölümünden sonra yapılan anma etkinliklerinde hala onun imzasını taşıyan projelere atıflar yapıldı... Bugün bile birçok genç kadın aktörün hikayelerinde Olivia'dan ilham aldığını görmek mümkün! Sinemanın tarihine adını altın harflerle kazımış olan bu güçlü kadının ruhu hala yaşıyor özellikle feminist hareketin yeni dalgaları arasında yankılanıyor.Sonuç olarak belki de onun hayatındaki asıl ders şuydu: Gerçek başarı sadece şöhretle değil, mücadeleyle gelir! Ve bugün bile “de Havilland” adı anıldığında zihinlerde canlanan sadece görkemli bir kariyer değil aynı zamanda cesurca verilen savaşlar ve elde edilen zaferler var.