2018 - Larry Hennig, Amerikalı profesyonel güreşçi (d. 1936)

Okul yıllarında güreş takımına katılmasıyla birlikte sahalarda kendine yer bulmaya başladı. İlk galibiyetinin ardından yaşadığı coşkuyu anlatmak zor; o anın verdiği heyecan belki de hayatının geri kalanında edineceği başarıların habercisiydi. Ancak bu sevinç kısa sürdü; zira okuldan mezun olduktan sonra gerçek yaşamın zorlukları kapısını çalmıştı.Hennig’in profesyonel kariyeri 1957’de başladı. Bu dönemlerde ringde daha çok "Sonsuz Güç" lakabıyla tanınmaya başladı ve hemen dikkat çekmeyi başardı ama ilk başlarda işler yolunda gitmedi! İlk büyük maçında yaşadığı sakatlık onun için önemli bir dönüm noktası oldu; bu olay onu daha da hırslandırdı ve mücadeleci ruhunu ateşledi.Bir süre sonra popülaritesi arttı; özellikle 1960’lı yılların başında, “The Crusher” ile birlikte tag team mücadelesi vermeye başladı.

Ancak başarılarının yanında düşmanları da artıyordu. Özellikle dövüşlerinde rakiplerine karşı uyguladığı sert teknikler nedeniyle bazı kesimlerden eleştiriler aldı; buna rağmen ringdeki yeteneği ve karizmasıyla izleyicilerin kalbinde taht kurdu.Güreşteki yükselişi, onu çeşitli federasyonlarla çalışmaya yönlendirdi: NWA gibi büyük organizasyonlarda kendine yer buldu böylelikle dünya genelindeki izleyicilere ulaşma fırsatı yakaladı. Belirli aralıklarla şampiyonluklar kazandı ancak her zafer sonrası yeni hedefler peşinde koştuğu için tatmin olamıyordu! Bu durum onun karakterinin derinliklerini ortaya koyuyordu: Bir yandan kazanma hırsı onu motive ederken diğer yandan sürekli daha fazlasını istemesi insani bir zayıflık olarak öne çıkıyordu.Kariyerinin zirveye çıktığı dönemde, Hennig’in sahne performansı sadece müsabakalarla sınırlı kalmadı; ring dışındaki hayatıyla ilgili bazı skandallar da ortaya çıkmaya başladı ironi ya da tesadüf mü bilinmez ama bu durum onun halkla ilişkilerde de becerisini artırdı! Düşmanlarıyla olan rekabeti bazen sıradan bir maça dönüşse de bazen fevri tartışmalara yol açtı ki bunlar günümüz sosyal medya platformlarında bile yankılanıyor… Sokak röportajlarında bir fan "Hennig gerçekten her zaman kazanır mıydı?" diye sorduğunda bunun sadece ringde değil hayatta da geçerli olduğunu savundu!Hennig’in en belirgin özelliklerinden biri olan disiplin anlayışı aslında onun zaferlerinin arkasındaki en büyük sırdı ama bunu sağlamak adına yaptığı fedakarlıklar çoğu zaman göz ardı edildi! Yıllar geçtikçe iş ahlakının yanı sıra yaşam tarzındaki aşırılıklar da eleştirilmeye başlandı... Kim bilir belki de tüm bu baskılar sonunda Hennig’i içsel çatışmalara sürükledi? 1980’li yıllarda aktif kariyerini sonlandırdığı dönemde ise tüm başarılarına rağmen yalnızlık hissi üzerini kaplamaya başlamıştı! Yıllar boyunca elde ettiği zaferleri kutlamak yerine artık geriye dönüp bakmak zorundaydı...

Efsanevi güreşçi olarak anılacak olsa bile eski günlerin tadını çıkarabilmek pek mümkün görünmüyordu!Güreşe veda ettikten sonra hayatının başka alanlarına yöneldi ve çocukları üzerinden devam eden mirasına sahip çıktı... Bu bağlamda Larry’nin oğlu Curt Hennig de profesyonel güreşe adım atarak ailesinin geleneğini sürdürdü! Bir anlamda Hennig'in soyadı yeniden ringlere döndü ama bazen geçmişte yaşanan acılar gelecekte yeni nesillere ilham verebilir mi? Yaşamlarının ortak noktası olan ring dışında süregelen hikayeler düşündürücü…Larry Hennig 2018 yılında hayata gözlerini yumdu fakat unutulmaz anıları hala akıllarda tazedir... Ölümünün ardından yapılan etkinliklerde eski dostlarının söyledikleri her şey ona duyulan özlemi açıkça gösteriyor: "Her zaman kazanan olmayı tercih etti" demek mümkün elbette… Bugün bile halen birçok sporcu ve hayran tarafından hatırlanıyor olması ise bunun en güzel örneği olabilir… Onun hikayesi dolayısıyla genç sporculara ilham veren hikayeler arasında yer alıyor olabilir mi? Belki de efsaneler asla ölmez!