1914 - Jerry Siegel, Amerikalı çizgi roman sanatçısı ve yazar (ö. 1996)

Hayatına bir kasvet bulutu gibi düşen Birinci Dünya Savaşı’nın eşiğinde, 1914 yılında Ohio’nun Cleveland kentinde doğdu Jerry Siegel. Daha o günlerde bile, dünya yavaş yavaş değişiyordu; ancak o, sadece bir çocuktu ve hayalleri arasında süzülen kahramanlar vardı. Çocukluğunun ilk yıllarında, aile bütçesi kısıtlıydı ama bu durum onu durdurmadı; kalemiyle yarattığı evrenler ve karakterlerle hayallerini gerçeğe dönüştürmeye kararlıydı.

Özellikle okuduğu bilim kurgu romanları, onu derinden etkiledi. İronik olarak, yazar olma arzusuyla yanıp tutuşmasına rağmen, kendi hikayelerini oluşturmak için gerekli malzemeleri temin etmekte zorlanıyordu. Ancak bu onun azmini kırmadı. 1930'ların başında arkadaşlarıyla birlikte çizgi roman dergilerine gönderdiği denemelerle adım atmaya başladı.

Bu çabaları sırasında karşılaştığı pek çok red mektubu oldu belki de her biri ona daha da güç verdi! Zamanla, kendi projelerini geliştirmeye başladı; işte tam da burada Superman doğdu: sıradan bir gazeteci olan Clark Kent'in gizli kimliği olarak hayata geçti. “Küçük bir kütüphaneden fırlayan adam” olarak tanımlanan Superman’in ilk maceraları 1938’de yayımlandığında ise dünya bambaşka bir hale gelecekti!

Ancak işlerin iyi gitmesi uzun sürmedi... İlk başta büyük beğeni toplayan Superman’ın yaratımı Siegel’e getirisi olmayan büyük bir yük haline geldi. Yıllarca süren davalarla başa çıkmak zorunda kaldı eserinin haklarını koruyabilmek için savaşması gerekiyordu! Bu çalkantılı süreçler içinde belki de en büyük hatası, genç yaşta imzaladığı sözleşmelerdi ki bunlar ileride kendisini mahvedecekti.

Tarihçiler anlatır ki; Jerry’nin hayatındaki dönüm noktası ise 1940’ların sonunda yaşandı. Bu dönemlerde hem mesleki hem kişisel açıdan zorlu günlerden geçiyordu ancak yine de yeni projelere girişmekten çekinmiyordu. Birçok yeni karakter yaratmaya başladı ve bu karakterler zamanla okuyucuların gönlünde taht kuracaktı.

Buna rağmen hayatının birçok aşamasında maddi sıkıntılar yaşadı; bazen iş bulmakta zorlandı kaybettiği haklar yüzünden maddi açıdan iflas etmeye doğru sürüklendi... Ancak tüm bu zorluklara rağmen bırakmamayı öğrendi ve sonunda yalnızca Amerika değil dünyanın dört bir yanında tanınan ikonik figürler yarattı: Batman'den Wonder Woman’a kadar birçok kahramanın temellerini atan düşüncelerini sıklıkla gündeme getirdi.

60’lı yıllara gelindiğinde ise aslında tüm dünyayı etkileyen başka bir gelişme daha gerçekleşti: televizyonun yükselişi! Dizi formatındaki animasyonlarla birlikte kahramanlarının popülaritesi artmaya devam etti belki de tam bu sırada Jerry’nin zihninde başka fikirlere kapılar açılmaya başlamıştı.

Kendisi İçin Anlam Arayışı

Bütün bunlara rağmen yaşamının sonlarına yaklaşıldığında sık sık geri dönüp geçmişe baktığını duyduk: “Eğer o kadar çok sorun yaşamasaydım belki de bugünkü başarıları yakalayamazdım.” dediği iddia ediliyor... Şimdi kim bilir? Belki de içsel çatışmalarının ona kazandırdığı derinlikti onu özgün kılan? Hangi sanatçı sorunlardan beslenmez ki?

Zamanın Tanıklığı

Nihayetinde Jerry Siegel; birçok popüler kültür ikonu haline gelen karakterleri sayesinde ölümsüzleşti... Ölümünün ardından bile hala onun eserlerine olan ilgi hiç eksilmedi! Bugün bile Superman’in mavi-kırmızı pelerinli silueti sokaklarda yankılanıyor… Üstelik onun mirası üzerine yazılan kitapların sayısı her geçen yıl artarak devam ediyor dolayısıyla genç nesillere ilham veren figürlerin kökleri burada yatıyor! Zaman geçtikçe hangi çizgi romanda gözükse dahi kalplerde yaşamaya devam edecek: sinemalarda yer alacak! Belki bazı insanlar hâlâ süper kahramanlarının arkasındaki insanın adını bilmezken… Onu onurlandıracak yollar bulacaklardır!