2019 - Hector Busby, Yeni Zelandalı girişimci, mühendis ve gezgin (d. 1932)

Hector Busby, 1932 yılının ilkbahar günlerinden birinde, Yeni Zelanda'nın güzel doğasıyla çevrili küçük bir kasabada dünyaya geldi. Ailesi, denizle iç içe olan bu bölgede yaşamaktadır ve belki de denizden gelen esintiler onun özgür ruhunun temellerini atmıştır. Küçük yaşta tekne yapımına olan ilgisiyle dikkat çekti; bu ilgi zamanla onu bir girişimci ve mühendis olma yolunda yönlendirecekti. İlk adımlarını attığı okula giderken elinde her zaman birkaç alet bulunduruyor, arkadaşlarıyla birlikte kendi oyuncak teknelerini inşa etmek için çeşitli malzemeleri bir araya getiriyordu.Genç yaşta başlamış olduğu bu hobi, ona sadece teknik bilgi kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda hayal gücünü geliştirdi. Eğitim hayatında matematik ve fen bilimlerine olan yatkınlığı sayesinde öğretmenleri tarafından sıkça övülüyordu; ancak onun için eğitim sadece sınıfın dört duvarı arasında değil, dışarıda yapılan keşiflerde de bulunuyordu. Liseyi bitirdiğinde zihninde birçok hayal vardı en büyük hayali ise kendi tasarladığı teknelerle dünyanın dört bir yanını dolaşmaktı.Ancak, genç yaşında başlayan bu tutkusu ona beklenmedik engeller çıkardı. Bir üniversiteye kabul edildiği sırada ailesinin maddi durumu sarsıldı ve eğitimine devam edemedi. Buna rağmen pes etmedi! Onun kararlılığı sayesinde çeşitli işlerde çalışarak hem para kazanmayı hem de pratik deneyim elde etmeyi başardı. Bu süreçte edindiği tecrübeler ona girişimcilik ruhunu kazandırdı; çünkü hayat ona hiçbir şeyin kolay gelmeyeceğini öğretiyordu.Yıllar geçtikçe Hector'un yetenekleri giderek gelişti; özellikle yelkenli tekneler konusunda uzmanlaştı ve yerel denizcilik camiasında tanınmaya başladı. Çalışmalarını yavaş yavaş ticari boyuta taşımaya karar verdi... Bunun sonucunda 1970’lerde ilk şirketini kurdu: "Hector Yachts". Ancak başlangıçlar her zaman kolay olmazdı zira rekabet çoktu ve sektörde kendini kanıtlamak için olağanüstü çaba sarf etmesi gerekti.Bu girişiminin ilk yılları zorluklarla doluydu! Siparişler gecikiyor, maliyetler artıyordu... Fakat Hector’un azmi buna rağmen sarsılmadı! Yenilikçi tasarımlar ortaya koyarak dikkat çekmeye başladı; özellikle çevre dostu malzemeler kullanarak yaptığı yelkenli tekneleri ile fark yarattı. Sektöründeki değişimleri takip ediyor, yenilikçi çözümler sunuyordu belki de bunun en önemli nedeni doğaya duyduğu saygıydı.1980'lerin sonlarına gelindiğinde Hector’un markası uluslararası alanda tanınmaya başladı! Tekneleri sadece Yeni Zelanda’da değil, Avustralya'dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede tercih ediliyordu... Ancak bu noktada bile yetinmedi! Deneyimlerini paylaşmak adına eğitim programları düzenlemeye karar verdi; genç mühendis adaylarına ilham kaynağı olmak istiyordu.Yıldızlarının parladığı dönemde bile dönüp bakınca geçmişteki mücadelelerini unutmuyordu… Birçok kişi başarısının arkasındaki sıkıntıları bilmeden onu yalnızca başarılı bir işadamı olarak görüyordu ama o bilir ki: "Gerçek başarı zor günlerden sonra gelir." Zamanla gezgin kimliğiyle ön plana çıktı! Teknesiyle uzun yolculuklara çıkıyor... Okyanusların derinliklerinde özgürlüğün tadını çıkarırken yeni yerler keşfediyor ve yeni kültürlerle tanışıyordu! Ama tüm bunlar göz önünde olurken bile kıyılarda kumsalda yürüyen insanların hikayelerine kulak vermekten geri kalmıyordu – belki de insanlık durumlarını anlamanın en iyi yolu buydu!Kim bilir? Belki de tüm bu geziler sırasında gördüğü manzaralar onun tasarımlarına ilham kaynağı olmuştur… Çünkü her seferinde dönüşte yanında yeni fikirlerle dönüyordu teknoloji ile doğayı harmanlayarak daha da yenilikçi ürünler ortaya koyma arzusuyla yanıp tutuşuyordu.1990’ların başlarında ise birçok uluslararası ödül kazandı! Artık yalnızca Yeni Zelanda'da değil dünya çapında saygıyla anılan bir figürdü… Ancak ironik olarak başarılarının tam ortasında büyük sağlık sorunları yaşamaya başladı. Yaşlanmanın getirdiği fiziksel zorluklar karşısında mücadele ederken hayallerinin peşinden koşmayı asla bırakmadı!Gözlerini kapatıp düşündüğünde sanki o eski kasabasında yine çocukluğundaki gibi tekne yapıyor gibiydi… Ama şimdi yanında genç mühendis adaylarına mentorluk yapmanın mutluluğunu yaşıyordu; onlara "hayallerinizden vazgeçmeyin" mesajını aktarmaktan gurur duyuyordum!İlk kez 2001 yılında emekli olduğunda “bitti” dedi ama içindeki yaratıcı ateşi hiç söndüremedi… Sosyal medyada aktif olmaya devam etti çünkü teknolojiyi benimsedi ve dijital dünyadaki gelişmeleri takip etti!Hector Busby'nin hayat hikayesi sadece başarılarla dolu değildi – aynı zamanda insani zaaflarla da şekillenmişti... Belki de en büyük hatası geçmişte karşılaştığı engeller karşısındaki bazı yanlış stratejileriydi fakat o yine de cesaretle ilerledi – böylelikle kendine ait değeri yarattı...Ölümünün ardından geçen yıllarda ise mirası hâlâ yaşıyor özellikle Yeni Zelanda’daki genç girişimcilerin üzerinde bıraktığı etki unutulmaz oldu! Bugün bile onu anan birçok etkinlik düzenleniyor; yerel dergilerde anketlerde ismi geçiyor... Her yıl tekrarlanan "Hector Busby Girişimcilik Ödülleri", onun ismini geleceğin liderlerine taşıyan köprü niteliğindedir…Zaman geçse dahi yarattığı inovasyon anlayışı hâlâ dünyayı etkiliyor sosyal medya kullanıcıları arasında onun felsefesi paylaşılıyor: “Doğa ile dost olun.” Efsanevi mühendisin adı bugüne kadar birbirine bağlı pek çok topluluğun birleşmesini sağladı!