
Doğum Yılı: 1890
Ölüm Yılı: 1945
Milliyet: Avusturyalı
Meslek: Romancı, oyun yazarı ve şair
1945 - Franz Werfel, Avusturyalı romancı, oyun yazarı ve şair (d. 1890)
Eğitimine başladığı yıllarda, Avrupa’nın karanlık bir dönemden geçeceği henüz belirsizdi. Lise yıllarının sonlarına yaklaşırken, tutkulu yazılar yazmaya başladı. Bu erken dönem eserleri ile dikkat çekmeyi başardı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte genç Werfel'in hayatı da değişmeye başladı.
Savaşın getirdiği yıkım ve belirsizlikler ona ilham verdi ancak bu dönemde yaşadığı çatışmalar da onun ruhunda derin yaralar açtı. Daha sonraki yıllarda Berlin'e taşındı ve burada sanat çevrelerinde kendine yer edinmeye çalıştı. Ancak bu süreçte Yahudi kökenli olması sebebiyle artan antisemitizmle yüzleşmek zorunda kaldı. Özellikle Nazi rejiminin yükselişi sırasında birçok arkadaşını kaybetti; buna rağmen yazmaya devam etti ironik olarak onun yaratıcılığına zemin hazırlayan bu korkunç deneyimlerdi.
Bütün bunların sonucunda Werfel’in en önemli eserlerinden biri olan "Aşık" romanını kaleme aldı. Bu eserinde, insan ruhunun derinliklerine inerek aşkı ve kaybı sorguladı belki de kendi içsel çatışmalarının bir yansımasıydı bu... Romanında karakterlerin acıları ve sevinçleri arasında gidip gelirken okuyuculara evrensel duygular hissettirmeyi başardı. Ancak hayatının akışı boyunca sadece romanlarıyla değil; oyun yazarlığıyla da dikkat çektiği söylenebilir.
“İnsanoğlu” adlı oyunu sahnelendiğinde büyük yankılar uyandırdı ama tüm çabalarına rağmen Nazi rejimi altında gördüğü baskılardan kaçamayacaktı… Sonunda Fransa’ya sığınmak zorunda kaldı; burada sürgün günleri başladı. Fransa’daki yaşamında yazmayı sürdürdü fakat birçok düşünür gibi o da toplumun maruz kaldığı adaletsizliklere karşı sessiz kalmadı daha önceki deneyimlerinin acısı burada onu daha cesur kıldı! Günümüzde bile hâlâ tartışılan politik meseleler üzerinde durarak eserlerini sosyal eleştirinin aracı haline getirdi. İronik olarak, ölümünden sonra bile edebi mirası yaşamaya devam etti: Yapıtları sinemada tekrar değerlendirildi ve özellikle Almanya'da birçok akademisyenin çalışmalarına ilham oldu... Günümüz okurları için de hala keşfedilmeyi bekleyen derinlikte sözler bıraktığını söyleyebiliriz.
Franz Werfel’in kalemi güçlüydü ama daha güçlü olan ruhuydu kişisel trajedilerini sanata dönüştürme becerisi onu unutulmaz kıldı! Bugün hâlâ onun eserleri tartışılırken, kim bilir belki de fikirlerinin bazıları modern sorunlarla örtüşüyor; zira geçmişten gelen bu miras zamanla şekil alıyor...