<\/noscript>
dayhist.com logoDayhist
1985 - Canan Dağdeviren, Türk fizik mühendisi

İsim: Canan Dağdeviren

Doğum Yılı: 1985

Meslek: Fizik Mühendisi

Ülke: Türkiye

1985 - Canan Dağdeviren, Türk fizik mühendisi

Bir sonbahar sabahı, 1985 yılında İstanbul'un kozmopolit sokaklarında bir bebek dünyaya geldi. Adı Canan Dağdeviren’di. Aile, onun gelecekteki başarılarının müjdecisi olacak bir tutkuyla dolup taşan zekasına sahip olduğunu henüz o beşikteyken hissetmeye başladı. Ancak, yıllar geçtikçe bu beyin gücü yalnızca akademik alanlarla sınırlı kalmayacaktı; o, bilim dünyasında çığır açacak bir lider haline gelmek üzere yola çıkıyordu.

Çocukluğu boyunca, çevresindeki her şeyi merak eden Canan’ın dikkatini çeken en büyük şeylerden biri bilimin karmaşık ama büyüleyici dünyasıydı. Okul hayatında öğretmenlerinin dikkatini çekmeyi başardı sınıfın en başarılı öğrencisiydi! Genç yaşında bilime olan ilgisi onu fizik mühendisi olma yoluna soktu. Ancak bunun için zorlu bir yolculuğa çıkması gerekiyordu.

Boğaziçi Üniversitesi’nde aldığı eğitim sürecinde, derslerden çok deneyler ve araştırmalarla ilgili olan projelere yöneldi. Kim bilir belki de o zamanki hayali, sadece iyi notlar almak değil; insanlığa fayda sağlayacak icatlara imza atmaktı... Yıllar geçtikçe bu hedefi daha da netleşti; onun için mühendislik sadece bir meslek değil, tutku haline gelmişti.

Üniversite yılları sona ererken yeni bir aşamaya geçti: yüksek lisans ve ardından doktora... Bu süreçte Canan’ın düşünce yapısı farklılaşmaya başladı çünkü hem akademik başarılarıyla öne çıktı hem de kendine özgü yaklaşımıyla dikkatleri üzerine çekti. Herkesin bildiği klasik mühendislik yöntemlerini sorguluyor ve alternatif yollar arıyordu bu cesur duruşu ona birçok kapıyı açacaktı.

Daha sonra Amerika’ya gitti; Massachusetts Institute of Technology (MIT) gibi prestijli bir okulda çalışmalarına devam etti. Orada geçirdiği zaman içinde Canan, nanoteknoloji üzerine yoğunlaşmaya başladı ancak bu alanda yaptığı yenilikler çokça konuşulmuştu! İronik olarak, pek çok kişi onun kadın olduğu için bu alanda başarılı olamayacağına dair önyargılara sahipti ama Canan bunların hiçbirine kulak asmadı.

Doktora sonrası araştırma projeleriyle adından söz ettirmeye başladı; özellikle piezoelektrik malzemeler üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalar büyük ilgi topladı. Bir gün laboratuvarında çalışırken aklına gelen fikirle dünya çapında yankılanacak olan projesinin tohumlarını attığını belki de o an fark etmedi... Çalışmalarının özünde biyoelektronik yer alıyordu ki bu da tıp alanında devrim niteliğinde gelişmelere kapılar açabilecekti.

Bütün bu çabaları onu birçok ödül ve takdirle buluşturdu ama daha da önemlisi: O artık genç mühendislerin idolüydü! Onun hikayesini dinleyen birçok öğrenci kadın mühendislik kariyerlerinde cesaret buldu aslında tam da aradığı şey buydu: Toplumun ön yargılarıyla mücadele etmek!

Canan Dağdeviren’in en önemli keşiflerinden biri ise biyoelektronik cihazlar geliştirmek oldu; cildin altına yerleştirilen ince sensörlerle insan sağlığını izleme yeteneğine sahipti... Böylece sağlık sektöründe devrim yaratmayı amaçlıyordu. Ancak bunun yanı sıra halk sağlığına yönelik çözümler sunmak için sürekli yeni fikirler geliştirmekteydi.

Kendi adını taşıyan projelerde çalışarak gençlere ilham vermeye devam etti kim bilir belki de onun yaşam felsefesinin temelinde “bilim insanları yalnızca laboratuvarlarda değil hayatın her alanında var olmalıdır” inancı yatıyordu? Zamanla hem ulusal hem de uluslararası platformlarda tanınmaya başlandı ve pek çok konferansa katıldı;

Aynı zamanda üniversitedeki derslerine katılan öğrencilere mentorluk yaparak onları teşvik etti... Burada bahsetmeden geçemeyeceğim ki bazılarına göre elindeki büyülü değnek ile öğrencilerinin geleceğini şekillendiriyordu!

Canan'ın başarısı sadece akademik alanla sınırlı kalmadığı gibi kişisel hayatındaki zorluklarla da mücadele edebilme yeteneğine sahip olduğunun göstergesiydi yaşamının her aşamasında güçlü kalmayı başardı! Eleştirilerden etkilenmemek adına kendi değerlerini savunurken aynı zamanda feminist hareketlerin de destekçisi oldu… Belki de bütün bunlar onu daha güçlü kıldı!

Tarihçiler anlatır ki 2021 yılında yaptığı sunumda "Bilimsel toplulukta kadın olmak zor" derken tüm gözleri üzerinde topladı... O an herkes onun ne kadar kararlı olduğunu gördü fakat çoğu kişi hala kadınların bilim dünyasında yeterince temsil edilmediğini düşündüğünden etkilenmiş görünüyordu!

Bunun yanı sıra sosyal medya üzerinden yapmış olduğu paylaşımlar ile halk arasında bilim sevgisini yaymak adına çalışan influencer’lardan biri oldu… Gençlerin ilgisini çekmeyi başaran içerikleriyle bilimi eğlenceli hale getirmeyi hedefliyordu…

Düşünsenize Bugün bile kütüphanelerde kitapları arasındaki tozlu sayfaları karıştırırken aslında geçmişte verilmiş kararların sonucunu yaşıyoruz… Bilim kadını olarak verdiği savaş hiç sona ermiyor gibi görünüyor çünkü kendisi yalnızca kendi jenerasyonunu etkilemekle kalmadığı gibi gelecek nesillerin yol haritasını da belirlemekte önemli rol oynuyor!

Mirasının Günümüzdeki Yankıları

Zaman ilerledikçe onun yaşam hikayesi daha fazla insana ilham vermekte ve Türkiye’de STEM eğitimine dair yapılan projelere ışık tutmaktadır. Bugün pek çok üniversitede düzenlenen etkinliklerde Canan Dağdeviren adı sıkça duyulmakta - tabii ki bunu yapan gençler kendisine minnettar olduklarını ifade edercesine heyecan duymakta...

author icon

Bu içerik dayhist.com topluluğu tarafından düzenlenmiştir