1992 Susa Katliamı: Bir Kayıp Hikayesi
O gün, 28 Eylül 1992, saat 16:00, Silvan'ın Susa köyünde... Sessiz bir caminin içinde ibadet eden bir grup insanın hayatları aniden sona erdi. Peki, ne olmuştu da bu masum insanlar böyle bir sonla karşılaşmıştı? Bir dönemin kanlı yüzü olan bu olay, hem toplumsal hafızamızda hem de siyasi tartışmalarda önemli yer edinmiştir.
Olayın Tanımı ve Önemi
Susa katliamı, PKK’nın silahlı mücadelesinin doruk noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. O gün camide ibadet eden on kişi, terörist grup tarafından dışarı çıkarılmış ve katledilmiştir. Resmi rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı on kişidir; ancak bazı kaynaklara göre bu sayı daha yüksek olabilir. Bu trajik olay sadece ölümlerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda bölgede yaşayan insanların psikolojisi üzerinde de derin yaralar açmıştır.
Tarihsel Bağlam
Bu katliamın yaşandığı dönem Türkiye’nin güneydoğusunda PKK ile devlet arasında süregelen çatışmalarla doluydu. 1984’te başlayan silahlı mücadele zamanla birçok masum insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Silvan gibi küçük yerleşim yerleri ise sıklıkla çatışma alanı haline geldi. Özellikle köylerde yaşayan insanlar arasında düşmanlık ve korku hakim oldu; komşular bile birbirine güvenemez hale geldi .
Kişisel Anılar ve Tanıklıklar
Bölgedeki pek çok insan için Susa Katliamı unutulmaz bir anıdır. 'O gün babam camideydim' diyen Hasan Yıldız isimli tanık hala gözyaşları içinde anlatıyor yaşadıklarını... 'Her şey o kadar hızlı oldu ki! Kalabalık halinde ibadet ederken ansızın kapılar açıldı; karanlık giyinmiş insanlar içeri girdi.' Bu tür anekdotlar, belleklerdeki yaraların ne denli taze olduğunu gösteriyor.
Sosyal Medya Olmadan Dayanışma
Bölgede sosyal medya araçlarının bulunmadığı o dönemde iletişim ağları daha farklı şekilde işliyordu . Yerel radyo duyuruları ve telefon zincirleri aracılığıyla halk birbirini bilgilendiriyordu. Olay sonrası mahalle dayanışmaları güçlüydü; komşular yardım etmeye çalışıyorlardı ama yine de ulaşım zorlukları yüzünden büyük kayıplar yaşandı.
Bugün ile Bağlantılar
Zaman ilerledikçe Türkiye'nin siyasi durumu değişse de geçmişten gelen travmalar hala üzerimizdeki yüklerini taşımaya devam ediyor. Bugün sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar yoluyla bilgilerin hızla yayıldığını görmekteyiz; Twitter'da @........... (Gizlenmiştir) hesabında konuyla ilgili tartışmalar hâlâ sürüyor. Geçmişi hatırlamak açısından önemli olan bu tür platformların varlığı ise ayrı bir öneme sahiptir.
Sonuç: Unutulmayan Acılar...
Peki sizce Susa Katliamı gibi olaylardan ders alıyor muyuz? Yoksa tarih yine tekerrür mü edecek? İnsanlığın hatalarını tekrarlama eğiliminde olduğu aşikarken böyle sorular düşündürücü hale geliyor! Unutmamak adına sormak gerek: Bugünün genç nesilleri geçmişten ne kadar haberdar? Zira bilincin uyanması ancak geçmişin doğru bir şekilde aktarılmasıyla mümkündür!
Tarih sadece geçmiş değil, aynı zamanda geleceğimizi şekillendiren en önemli unsurlardan biridir.