Rodos’un İşgali: 1912 İtalya Krallığı ve Tarihin Kıyısında Bir Dönüm Noktası
“Ne olurdu Rodos, eğer İtalya’ya karşı durabilseydi?” Belki de bu soru, o dönemde adada yaşayanların aklından çıkmamıştır. 1912 yılı, sadece Türkiye için değil, Akdeniz’in tarihi coğrafyası için de çalkantılı bir dönemdi. İşte tam da bu çalkantının ortasında yer alan Rodos Adası, o yıl İtalya Krallığı tarafından işgal edildi.
İşgalin Arka Planı
Birçok tarihçiye göre, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başları Avrupa'da büyük güçlerin koloni hırslarının arttığı bir dönemdi. İtalya’nın ulusal birleşme süreci tamamlandıktan sonra sömürge elde etme arzusu daha da belirginleşti. Rodos’un stratejik konumu ise İtalyan hükümetinin dikkatini çekti . Hatta resmi kayıtlara göre 1890’lı yıllarda adaya dair ilk askeri faaliyetler başlamıştı.
1912: İşgalin Gerçekleşmesi
Tarih: 28 Eylül 1912, yer: Rodos… Bu tarihte İtalyan donanması adanın çevresinde toplanarak bombardımana başladı. Kayıtlara göre yaklaşık olarak 4 bin askerle birlikte Rodos'a ayak bastılar. O gün düşen toplar, sadece surları değil; aynı zamanda halkın umutlarını da yerle bir ediyordu.
Resmi olmayan verilere göre toplamda yaklaşık olarak 500 kişilik bir Türk askeri direniş gösterdi . Ancak işgal gerçekleştiğinde pek çok insan kaçmak zorunda kaldı; adadaki köyler boşaldı ve hayat altüst oldu.
Duygusal Anlar ve Tanıklıklar
Gözleri yaşlı olan yaşlı bir kadın o günü şöyle anlatıyor: "O gün babam evimizin kapısını kapatıp dışarı çıktı; ‘Korkmayın kızlar’ dedi ama biz korkmuştuk. Saatler geçti fakat geri dönmedi..." Tanıkların ifadeleri arasında sıkça karşılaşılan bu tür duygusal anekdotlar, savaşın getirdiği travmayı gözler önüne seriyor.
Sosyal Dayanışma ve Direniş Çabaları
Tarih boyunca savaşlarda olduğu gibi burada da sosyal dayanışma önemliydi. Cepheye giden her aile üyeleri için mahalle sakinleri arasında radyo duyuruları yapılıyor . Ayrıca telefon zincirleri oluşturulmuştu; her biri birbirine destek oluyordu ki belki de böyle zamanlarda insanlığın en iyi taraflarını görürüz.
Tarihsel Sonuçlar
Bazı tarihçiler, işgalin sonucunun yalnızca fiziksel sınırlarla ilgili olmadığını savunuyor. Sosyal yapı çökmeye başladı; Rumların durumu kötüleşirken Türk nüfusunun sayısı azalmakta idi. Belki de asıl kayıp ise kültürel kimlikte yaşandı çünkü bazı insanlar yaşadıkları yeri bırakarak yeni topraklara göç etmek zorunda kaldılar.”
Dün ile Bugün Arasında Bir Bağlantı Kurmak
Peki bugünkü durumla bağlantımız ne? Günümüzde Akdeniz’de birçok tartışmalı bölge bulunuyor fakat belki de dikkat çeken şey; Rodos'un işgali ile başlayan olayların zamanla diğer ülkeler üzerindeki etkisi oldu! Örneğin sosyal medya üzerinden yapılan yorumlarla (@............., geçmişte kalmış acılar yeniden gündeme gelmekte...
**Sonuç**Tarihin derinliklerinden gelen dersler nelerdir? Bugün hâlâ Suriye’nin kuzeyinde ya da Libya’da yaşanan çatışmalar karşısında benzer duygular içindeyiz değil mi? Tarihte bırakılan izlerle yol alırken ne kadar dikkatli olmalıyız?