Aida: Giuseppe Verdi'nin Efsanevi Operası ve Süveyş Kanalı'nın Açılış Kutlamaları
18. yüzyılın sonlarından itibaren sanat dünyasında meydana gelen büyük değişimler, özellikle müzik alanında yeni bir soluk getirmiştir. Özellikle opera türü, toplumun sosyal ve kültürel yapısını şekillendiren önemli bir sanat dalı olmuştur. Giuseppe Verdi'nin "Aida" adlı operası ise sadece müzikal açıdan değil, tarihi bir olayla birlikte anılması açısından da dikkat çekmektedir. Hemen hemen herkesin adını duyduğu Aida, 1871 yılında Kahire'de, Süveyş Kanalı'nın açılış kutlamaları sırasında ilk kez sahnelendi.
Süveyş Kanalı ve Tarihsel Arka Plan
Süveyş Kanalı, Mısır ile Akdeniz’i Kızıldeniz'e bağlayarak deniz yolculuklarını önemli ölçüde kısaltan devrim niteliğinde bir projedir. Bu proje, Fransa'nın mühendis Ferdinand de Lesseps'in öncülüğünde gerçekleşmiş ve kanalın inşa edilmesi için yaklaşık on yıl süren çalışmalardan sonra, 1869 yılında tamamlanmıştır. Açılış törenleri ise dünyanın dört bir yanından gelen liderler ve aristokratlar tarafından büyük bir coşkuyla kutlanmıştır.
Bazı tarihçilere göre bu dönem, dünya üzerinde siyasi dengelerin yeniden şekillendiği; uluslararası ilişkilerin ve ticaret yollarının belirlenmesinde stratejik önem taşıyan olaylarla doluydu. Dolayısıyla böyle büyük çaplı bir kutlama için etkileyici kültürel öğeler gerekmekteydi.
Aida’nın İlk Gösterimi
Aida’nın ilk gösterimi tam olarak “17 Aralık 1871 tarihinde”, yani açılıştan birkaç ay sonra gerçekleştirildi. O gün Kahire’deki Teatro di Opera’da izleyiciler arasında Mısır’ın yöneticileri kadar Avrupa’dan gelen elit sınıflar da bulunmaktaydı. Aida’nın eserinin tüm sahneleri canlı renklerle donatılmış arka planlarda sergilendi; dönemin zenginliğiyle özdeşleşmiş gösterişli kostümlerle süslendi.
Resmi verilere göre yaklaşık olarak **10 bin kişi** bu muhteşem etkinlikte yer aldı . Opera esnasında özellikle ikinci perdenin sonunda yaşanan duygusal yoğunlukla beraber salondaki izleyicilerin gözyaşları içinde kaldığı iddia edilmektedir.
Müzik: Bir Duygusal Yolculuk
Verdi’nin bestelediği “Aida”, sıradan aşk hikâyeleri yerine devletlerin çıkarlarının çatıştığı destansı ögeler barındırıyor; başta Asker Radames ile Aida arasındaki ilişki üzerinden işlenen trajediyle örnek verilebilir. O günlerde hayatını kaybeden yazarların söylediklerine göre , halk arasında "Bu opera hem savaşları hem de aşıkları anlatıyor." şeklinde yankılanıyordu.
Kahire’deki gösterim boyunca salonun akustiği harikaydı! Öyle ki sesi duymayan yoktu; seyirciler adeta büyülenmişti... Operanın açılışı sırasında birkaç izleyicinin itiraf ettiği üzere orada yaşanan o tarihi anlardan biri şöyle ifade edilmişti: "Gözlerimde kalacak olan o canlı performans!” Zamanla herkesin diline dolanan o anlar…
Sosyal Dayanışma İçin Bir Araç Olarak Sanat
Bunu gerçekleştirmek oldukça zorlayıcıydı ancak günümüzde göz önüne alındığında bu kadar etkili olmasının altında sosyal medyanın olmadığını düşünmek abartmak olurdu! Örneğin Twitter veya Instagram gibi platformların olmadığı o dönemde insanların birbirleriyle bağlantıda kalma yolu oldukça farklıydı… O dönem insanları birbirine bağlayan şey telefon zincirleri veya gazete ilanlarıydı; gerçek anlamda sosyal dayanışmayı sağlayan yöntemlerdi!
Düşünün ki birçok insan organizasyona katılabilmek için gece yarısı telefonlarla etrafındakileri bilgilendiriyordu ya da daha ziyade radyo duyuruları vardı... Mahalle bazında yapılan bu dayanışmalar yalnızca çağımızda değil geçmişte de önemliydi!
Açılışı Kutlamak: Bugün Neredeyiz?
Zaman içerisinde çok şey değişse de pek çok insan sanatsal etkinliklere erişim sağlarken hâlâ aynı coşkuyla katılım göstermeye devam ediyor… Bugün dahi bu tür kültür-sanat etkinlikleri düzenleniyor fakat bunların etkisi azalmadı mı? Gerçekten bugünün genç nesli geçmişten neyi alıyor? Her geçen gün büyüyen dijital dünyada çeşitli kültürel kaynaklar hızla tüketilmektedir! Belki de biraz derin düşünebiliriz:Sosyal medya sayesinde bizlerin geçmişe olan bağları ne derece devam ediyor?Tarihsel süreç içinde meydana gelen tüm olaylara sadece şahit olmak yetmediğini zaman zaman hatırlamamız gerekiyor...Bazen buna ihtiyaç var...