1799 Akka Kuşatması: Cezzar Ahmed Paşa'nın Zafere Giden Yolu
19 Mart 1799, saat 10:30, Akka… O gün rüzgar, çok farklı bir hikaye fısıldıyordu. Gözlerin önünde sadece iki ordu yoktu; aynı zamanda tarih sahnesinin dönüm noktalarından biri yazılıyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nun Cezzar Ahmed Paşa'sı komutasındaki ordusu, Napolyon Bonapart'ın Fransız ordusuna karşı koymaya hazırlanıyordu. Peki bu mücadele neden bu kadar önemliydi? Bazen tarihin yönünü değiştiren küçük bir olay bile olabilir.
Olayın Arka Planı
Tarihler 1798'i gösterirken Napolyon'un Mısır Seferi başladı ve bu durum Osmanlı İmparatorluğu için ciddi tehditler oluşturdu. Napolyon'un amacı sadece Mısır'ı fethetmek değil; aynı zamanda Osmanlı topraklarını da ele geçirmekteydi. Ancak, Fransızların bölgedeki güçleriyle karşılaşması pek de kolay olmadı. Cezzar Ahmed Paşa'nın liderliğindeki Osmanlı ordusu, yerel halkın da desteğiyle birlik oluşturarak Akka'yı savunmaya karar verdi.
Cezzar Ahmed Paşa, cesareti ve askeri dehasıyla bilinen bir komutandı; hatta bazı kaynaklara göre düşmanlarına karşı olan kararlılığıyla "Çelik Adam" lakabını almıştı. Onun komutasındaki ordu, zayıf olduğunu düşündükleri Fransızların üstüne gidecekleri konusunda oldukça iyimserdi.
Savaşın Seyri
Nisan ayında başlayan kuşatma uzun ve zorlu geçti. Resmi kayıtlara göre 60 bin kişilik Fransız ordusu ile birlikte gelen kuvvetler yerel halkla birleşerek rakiplerini şaşkına çevirdi! Hatta akıllarda kalan en çarpıcı anlardan biri ise top ateşlerinin havayı çınlattığı o anlar oldu... Savaşta askerler arasında yaşanan dayanışma dikkat çekiciydi.
Bazıları savaşta yer alan köylülerin kendi topraklarını korumak için savaşırken duygusal bağ kurduklarını belirtmektedir . "O gün biz yalnızca Osmanlı askerleri değildik," derken gözyaşları içinde anlatan Ali isimli bir tanık şöyle demiştir: "Biz ailelerimizi korumak için savaşıyorduk." Gerçekten de toplumun her kesiminden insanlarla birleşen bu güç doğası gereği daha motive olmuştu.
Sonuçlar ve Tarihin Dönüş Noktası
Fransızlar Akka kuşatmasında ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar . Bu zafer yalnızca askeri bir galibiyet değildi; aynı zamanda psikolojik olarak da Osmanlı Devleti'nin direncini artırdı. Ayrıca Napoleon’un yükselişi durdurulmuş oldu ki bu da onun gelecekteki hedeflerine ulaşmasını engelledi!
Sosyal Dayanışmanın Gücü
Bilmeyenler için ilginç gelebilir ama o dönemde sosyal medya yoktu! İletişim tamamen ağızdan ağza ya da telefon zincirlerinden oluşuyordu . O zamanlar mahalle dayanışması her şeydi! Yerel topluluklar kendileri ile özdeşleşmiş olarak birlik oluşturdular ve gerek radyo gerekse diğer yöntemlerle iletişim sağladılar.
Tarihin İzinde Bugün ile Bağlantılar
Eğer günümüzle kıyaslarsak sosyal medya çağında hızla yayılan bilgiler, insanların tepkilerini ve durumları nasıl hızla organize ettiğini düşündürüyor - sanki tarih tekerrür ediyor gibi! Örneğin 2023 yılında yaşanan bazı toplumsal olaylarda sosyal medya kullanımı özellikle dikkat çekiciydi ki insanlar tek tıkla hareket edebiliyordu… Gerçekten sosyal medyanın getirdiği kolaylık mı? Yoksa bilgilerin kontrolsüz yayılımının yarattığı karmaşa mı?
Sonuç Üzerine Düşünceler
Tüm bunların yanında Cezzar Ahmed Paşa'nın zaferi sayesinde akıllarda kalan sorular var: Gerçekten de böylesine tarihi dönüm noktaları insan iradesinin neler yapabileceğinin en iyi örneği midir? Ya da bazen tüm yüklerin üzerimize yıkıldığı zamanlarda bile başarı kazanmak mümkün müdür? Belki de tarihin sayfalarında kendi hikayemizi bulmamız gerekiyor...