
Tam Ad: Thomas Wolsey
Doğum Tarihi: 1473
Ölüm Tarihi: 1530
Ülke: İngiltere
Meslek: Politik figür ve Kardinal
1530 - Thomas Wolsey, İngiliz Politik figür ve Kardinal (d. 1473)
Bir zamanlar, İngiltere’nin tarihi sahnesinde güçlü bir figür vardı: Thomas Wolsey. 1473 yılında dünyaya gözlerini açtığında, belki de kimse onun, gelecekte krallara danışmanlık yapacak kadar etkili bir politikacı olacağını öngöremezdi. Genç yaşta başladığı eğitim hayatı ve Kilise ile olan bağlantıları sayesinde kısa sürede dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Eğitimini tamamladıktan sonra, zihinleri açan fikirlerle dolu bir genç adam olarak hızla yükselmeye başladı. Ancak bu yükselişin getirdiği sorumluluklar ve entrikalar onu bekliyordu.
Wolsey, 1500’lerin başında İngiltere’deki en güçlü din adamlarından biri haline geldi; bu süreçte, özellikle Kral VIII. Henry'nin gözüne girmeyi başardı. Kralla yakın ilişkileri sayesinde 1515'te Kardinal unvanını aldı ve Devlet işlerinde önemli roller üstlenmeye başladı. Fakat ironik bir şekilde, bu yükseklik ona düşmanı olduğu kadar dost da kazandırdı.
Kardinal Wolsey'nin kariyerinin en parlak dönemlerinden biri ise 1520'lerdi. Kralın sırdaşı olarak büyük etkiye sahipti; fakat bunun yanında onun için tehlikeli bir figür haline gelmekteydi. Çünkü güç arttıkça düşmanlar da artar! Bu dönemde pek çok siyasi manevra yaptı; Fransa ve İspanya ile olan ilişkilerde arabuluculuk yaparak İngiltere’nin uluslararası alandaki konumunu güçlendirdi.
Ama herkesin bildiği üzere hiçbir şey sonsuz değildir... Wolsey’nin yükselişi, Kral VIII. Henry'nin boşanma talebiyle sarsılmaya başladı! Bu talep sadece kişisel değil, aynı zamanda dini boyutları olan bir meseleydi: Kraliçe Katherine ile olan evliliğinden boşanmak istiyordu ama bu durum Katolik Kilisesi tarafından onaylanmıyordu!
Wolsey, durumu kurtarmak için elinden geleni yaptı ancak başarısız oldu; sonunda tüm baskılar karşısında devre dışı kaldı. Yüzyıllar boyunca siyasetin ne denli acımasız olduğunu gösteren bu olayda belki de en büyük hatası kendi gücünü aşırı derecede önemsemesiydi.
1530 yılında önceki hüsranların ardından tutuklandı... Ancak özgürlüğü tamamen kaybetmişti bile! Aklında geçmişte yaptıkları yankılanırken kendisini düşündüren birçok soru vardı: 'Başka türlü davranabilir miydim?', 'Kendimi daha iyi koruyamaz mıydım?' Tarihçiler anlatır ki sık sık yalnız kalmış ve geçmişini sorgulamaktan kendini alamamıştır.
Kaderinde yazılı olan sonuyla yüzleşmesi gerektiğini anladığında ne yazık ki çok geçti... Vefatına dair belgelerde belirtilene göre hastalık nedeniyle hayata veda etti ama aslında ruhu düşünceleriyle birlikte hiç huzur bulamadı gibi görünüyordu!
Ölümünün ardından yıllar geçmesine rağmen mirası hala tartışma konusuydu! Bugün bile bazı tarihçiler onu sadece iktidarın peşindeki bir hırsız olarak görmekteyken diğerleri ise dahice stratejileriyle hatırlıyor...
Sokak röportajlarında bazı tarih meraklıları hala onun politikalarının modern dünyada nasıl yankılanabileceğini tartışıyorlar belki de günümüz siyasetinde Wolsey’nin adı birkaç farklı şekilde anılabilir: Hem iktidar hırsının sembolü hem de stratejik zekanın örneği olarak...