2018 - Takahiro Satō, Japon manga sanatçısı ve yazar (d. 1977)

Ancak bu yolculuk kolay değildi; çünkü mangaların sadece eğlence aracı olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek zorundaydı. Yaratıcı özgürlüğü ile ticari beklentiler arasında sıkışıp kalan Satō, birçok zorluğa göğüs germek zorunda kaldı. İlk yayınladığı manga dizisi, beklediği ilgiyi görmedi belki de zamanın ruhunu yakalayamadığından... Ancak pes etmedi!Buna rağmen yılmadı; daha çok çalıştı ve farklı tarzları denedi.

Sanatını geliştirirken kendi içsel sesiyle daha derin bağlar kurdu ve sonunda okuyucularıyla güçlü bağlar oluşturacak eserler yazmaya başladı. İşte o anlardan biri de 2005 yılıydı; ilk büyük başarısını yakalayarak kendisine dikkat çekmeyi başardı.2006'da yayımlanan "Kuroi Shiro" adlı eseri ile dikkatleri üzerine çekti adeta adını duyuran ilk dalga gibi yükseldi! Bu eserdeki karakterlerin derinliği ve olayların akışı, gençlerin ilgi alanlarına hitap etti; eleştirmenler tarafından övgüler aldı ama bu başarı onu aldatmadı... Çünkü her başarılı eser sonrası gelen eleştirilerle mücadele etmek zorundaydı.Satō’nun sanatı sadece çizgilerden ibaret değildi; her karakalem çalışmasında hayatın anlamına dair felsefi sorular gizlenmişti sanki... Birçok okuyucu onun eserlerini okurken düşündü: "Kim bilir? Belki de karakterlerinin hikâyeleri benim hayatımı yansıtıyor." Bazen de okurlarının gözünde kendi yaşamlarının yansımalarını bulduğunu fark ediyordu.Yıllar geçtikçe kendini daha da geliştirdi ve yeni projeler üzerinde çalışmaya başladı.

2010’lu yılların başında yaptığı işbirlikleri ile Japon manga endüstrisinde önemli figürlerden biri haline geldi ancak ünlü olmak beraberinde birçok zorluğu getiriyordu... Özellikle kendi stilini koruma arzusu sıkça çatışmalara neden oldu.2018 yılına gelindiğinde ise tüm Japonya'da tanınan bir isim haline gelmişti: Takahiro Satō artık uluslararası arenada tanınan bir sanatçıydı! Manga festivalinde kazandığı ödüller ve düzenlediği atölye çalışmaları sayesinde genç yeteneklere ilham vermeye başlamıştı. Fakat kim bilir? Belki de bu ani popülerlik ona yük oluyordu...O sıralarda özellikle sosyal medyada yaptığı paylaşımlar büyük yankı uyandırdı; takipçileriyle olan samimi diyalogları sayesinde onları daha da yakınında hissettiriyordu buna rağmen bazen yalnız hissettiğini itiraf ettiği anlar da oluyordu! Bu çelişkili duyguları karşısında nasıl başa çıkacağı konusunda belirsizlik yaşıyordu ki gün geçtikçe mücadelesinin sonucunu merak eden hayran kitlesi artıyordu.Sanatında kullandığı teknikler kadar kararlılığıyla da tanındı: Her yeni projesinin peşinden koşarken içindeki çocuk hevesini kaybetmedi. Aslında çoğu zaman kağıt üzerinde dans eden kalemiyle duygusal iniş çıkışları aktarırken izleyicilerin kalplerine dokunmayı hedefliyordu… Yalnızca çizimlerle değil sözlerle de!Zamanla elde ettiği başarılarla birlikte diğer sanatçılar arasında saygıyla anılmaya başlandı ancak bazı eleştirmenler onun eserlerinin aynı düzlemde tekrarlandığını iddia edebiliyordu ki bu satır aralarındaki savaşını sorgulattırıyordu...

Yaratıcılığının sınırlarını zorlaması gerekiyorken yine de geçmişinden kopmadan ilerlemeyi amaçlıyordu.Ve nihayetinde takvimlerin 2023 yılını gösterdiği bugünlerde bile Takahiro Satō’nun etkisi hissediliyor… Genç yeteneklere umut vermeye devam ederken zamanla oluşturduğu külliyatıyla modern Japon manganın geleceğini şekillendirmekte olduğu düşünülüyor! Ironik olarak geçen her gün değişen kültür iklimi içinde onun etkileri hâlâ taze kalıyor.Sonuçta öldüğünde veya emekli olduğunda ardında bıraktığı miras sadece kitapları değil aynı zamanda inşa ettiği topluluk olacak... Bugün bile hayranları sosyal medya platformlarında "Takahiro'nun tarzı!" diyerek eserlerini kutlayıp tartışıyorlar – dolayısıyla kim bilir belki ondan sonraki nesiller dahi ondan esinlenmeye devam edecek.